Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

1 Şubat 2012 Çarşamba

The Artist / Artist (2011)

Director / Yönetmen:

Michel Hazanavicius

Screenplay / Senaryo:

Michel Hazanavicius

Cast / Kadro :

Jean Dujardin
Berenice Bejo
John Goodman
James Cromwell
Penelope Ann Miller
Uggie
Missi Pyle
Beth Grant
Ed Lauter
                                                                   Joel Murray
                                                                   Bitsie Tulloch
                                                                   Ken Davitian
                                                                   Malcolm Mcdowell
                                                                   Basil Hoffman
                                                                   Dash Pomerantz
                                                                   Beau Nelson
                                                                   Hal Landon Jr.
                                                                   Annie O'Donnell
                                                                   Harvey J. Alperin
                                                                   Lily Knight

Subject / Konu:

Le Reina sinemasında ünlü aktör George Valentine'in başrolünde oynadığı Bir Rus Macerası adlı film gösterilir. Filmin gösteriminin ardından başta George olmak üzere tüm oyuncular sahneye çıkar ve seyirciyi selamlar. Basın mensupları sinema çıkışında George'a büyük ilgi gösterir. Seyirciler arasındaki Peppy Miller, yanlışlıkla George çarpar. Bu çarpışma; gülüşmelerine, basına beraber pozlar vermelerine ve dolayısıyla da basında bu kızın kim olduğuna dair haberler çıkmasına yol açar.
Basında çıkan haberler, George'un karısı Doris'in George'u kıskanmasına neden olur. George Doris'in gönlünü almak için yardımcısı Clifton'ı Doris için hediye aldırmaya gönderir.
Peppy, Kinograph Film Stüdyoları'na gider ve oyuncu seçmelerine katılır. Dans edebilen 3 kız aranmaktadır. Peppy rolü kapar. Peppy ve George, stüdyoda dans ederlerken karşılaşırlar. Peppy'nin, George'un yeni filmi Bir Alman Macerası için seçildiği ortay çıkar. Peppy ve George, çekimler esnasında yakınlaşır. Tam öpüşecekleri sırada Clifton'ın karısına aldığı hediyeyle çıkagelmesi, Peppy'nin sessiz sedasız gidişine neden olur.
Peppy, ufak tefek rollerle başladığı oyunculuk kariyerinde zamanla daha iyi rollerde yer almaya başlar.
Yıl 1929'a geldiğinde yönetmeni George'a sesli çekim denemelerinden bahseder. George, seyrettiği denemelerle alay eder. Sesli çekimlerle ilgili kabuslar görür. Film Stüdyosu, sesli film çekimlerine başlayacağı için tüm sessiz film çekimlerini durdurur. Stüdyoya giden George, stüdyonun artık taze yüzlerle sesli filmler çekmek istediğini öğrenince kendi sessiz filmini yapmaya karar verir. Stüdyodan çıkarken, taze yüzler arasına seçilmiş ve kontrat imzalamış Peppy ile karşılaşır. Peppy, George'a tekrar görüşmek istediğini ve birlikte film çevirmeyi arzuladığını söyler.
George, yapımcılığını, yönetmenliğini ve başrolünü üstlendiği Aşkın Gözyaşları adlı bir film çeker. Filmi 25 Ekim'de vizyona gircektir. Amam George aynı tarihte Peppy'nin başrolünü oynadığı bir filmin vizyona gireceğini görür. George, sesli sinemanın ciddiyetsiz olduğunu savunurken; Peppy, sesli sinemanın gözdesi haline gelir.
Basınla bir yemekte röportaj yapan Peppy, arka masada George'un olduğunu farketmez ve sessiz sinema ve sessiz sinema oyuncuları aleyhinde şeyler söyler. George, Peppy'nin söylediklerine kırılır ve meydanı kendisine bıraktığını söyleyerek gider.
George, borsanın çökmesi sonucu iflas eder. Peppy'nin filmi için seyirciler sıraya girerlerken; George'un filmi pek ilgi görmez. Önceden George'a mutsuz olduğunu söyleyen Doris'te George'u terkeder.
Aşkın Gözyaşları'nı seyredip beğenen Peppy, erkek arkadaşıyla birlikte George'un evine gelir. George'a filmi çok beğendiğini söylese de; George, Peppy'nin yemekte basın mensuplarına hakkında yaptığı olumsuz yorumları hatırlatır. Peppy, George'a kendisini tekrar arayacağını söyler ve gider.
Peppy, art arda çevirdiği filmlerle zirveye çıkmayı başarır. George ise dibe vurur. Elbiselerini rehin dükkanında satarak para kazanmaya çalışan George; 1 yıl maaş veremediği emektar yardımcısı Clifton'a arabasını verir ve Clifton'ı işten kovar. George son olarakta eşyalarını açık arttırmayla satar. Peppy, George'un tüm yaşadıklarından haberdardır.
Filmlerini ateşe veren George, alevlerin arasında kalır. Filmlerinden birinin makarasına sarılır. Filmlerinde de oynayan köpeği ise alevler arasından çıkar. Peşine bir polis takar ve George'un kurtulmasını sağlar. George'un başına gelenleri öğrenir öğrenmez hastahaneye koşan Peppy, George'un yangından kurtardığı makaranın birlikte çektikleri filmin makarası olduğunu görür. Peppy, George'u evine götürür ve bakımını üstlenir.
Yönetmenine yeni filmde George'a da rol vermesi için baskı yapan Peppy, istediğini alır. George kovduktan sonra işe aldığı Clifton'la senaryoyu George'a gönderir. George evde dolanırken girdiği bir odada üstü örtülü eşyalar görür. Örtüleri teker teker kaldırır ve sattığı kıyafetlerden eşyalara kadar hepsini Peppy'nin satın aldığını anlar. Gururu kırılan George, Peppy'nin evini terkeder. Peppy eve dönüp George'un gittiğini görünce vakit kaybetmeden George'u aramaya koyulur. George'un yanan evine gider. George tam bu sırada silahıyla intihar etmek üzeredir. Ağaca çarpıp durabilen Peppy, George'u engellemeyi başarır.
Sessiz film yıldızının, sesli bir filmde başarılı olamayacağını düşünen George, Peggy'nin bulduğu çözümle müzikal olarak çekilen ve George'un konuşmasına gerek kalmayan Aşk Kıvılcımı adlı filmde Peggy ile birlikte oynar.

Comment / Yorum:

The Artist, siyah beyaz bir film olmakla beraber filmin neredeyse tamamına yakını sessiz çekilmiş. Bu nedenle The Artist'in klasik sinemadan hoşlanmayanların pek hazzetmeyeceği, klasik sinemadan hoşlananlarınsa bayılarak seyredeceği bir "ya sev ya nefret et" filmi olduğu söylenebilir.
Sessiz sinemaya saygı duruşu niteliğindeki film, 1927 - 1932 arasında Hollywood'da yaşanan değişimler paralelinde aktörlerin popülerliğini yitirip aktristlerin zirveye çıktığı, sesli filmlerin çevrilmeye başlanmasıyla en önemli sessiz film yıldızlarının bile işsiz kaldığı döneme ışık tutuyor.
Yaklaşık 12.000.000 dolara mal olan film, yönetmen Michel Hazanavicius'un 4. uzun metrajlı sinema filmi. Bu filmden önce 2 kez Jean Dujardin'le (2006 yapımı Oss 117 Le Caire, Nid D'Espions ve 2009 yapımı Oss 117 Rio Ne Repond Plus adlı filmlerde) ve 1 kez de Berenice Bejo'yla (2006 yapımı Oss 117 Le Caire, Nid D'Espions adlı filmde) çalışan Hazanavicius, bu projesinde de başrolleri Jean Dujardin ve Berenice Bejo'ya vermekten çekinmemiş. Filmde John Goodman, James Cromwell, Penelope Ann Miller ve Malcolm Mcdowell gibi Hollywood oyuncularına da rastlayabilmek mümkün. Filmin esas sürprizi ise Uggie adlı köpek. Uggie, eğitimli hayvanların günümüzde filmlere profesyonel oyuncular kadar katkı sağlayabileceğini gösteriyor.
Başta Altın Küre'de "Komedi veya müzikal dalında en iyi film" ve Uluslararası San Sebastian Film Festivali'nde seyirciler tarafından verilen "En iyi film" ödülleri olmak üzere toplamda 45 ödül ve 87 adaylık kazanan film, 10 dalda aday olduğu Akademi Ödülleri'nde de adından söz ettireceğe benziyor. Güçlü performansıyla Cannes Film Festivali'nde ve Altın Küre'de "En iyi erkek oyuncu" ödülünü kazanmayı başaran Jean Dujardin, Oscar'ın da ciddi favorilerinden biri. Her ne kadar ödül ve adaylıklarda ismi fazla geçmese de Oscar'a aday gösterilmeyi başaran, Peppy Miller rolüyle başarılı bir dönem oyunculuğu performansına imza atmış olan Berenice Bejo da övgüyü hak ediyor.
The Artist, tıpkı 2011 yapımı "Hugo" gibi bir sinemaya saygı filmi. Ama bu klasik sinemadan hoşlanmayanların, muhtemelen filme sıcak bakmayacağı gerçeğini değiştirmez. The Artist, sinema tarihiyle ilgilenenlerin ve sessiz film tutkunlarının arşivlerine katması gereken bir film.

Imdb note : 8.5                            My note : 7.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder