Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

11 Şubat 2012 Cumartesi

80. Adım (1996)

Director / Yönetmen:

Tomris Giritlioğlu

Screenplay / Senaryo:

Mehmet Eroğlu

Novel / Kitap:

Mehmet Eroğlu (from "Yarım                                                                                                           Kalan Yürüyüş")

                                                                                      Cast / Kadro :

                                                                                       Zuhal Olcay
                                                                                       Levent Ülgen
                                                                                       Haluk Bilginer
                                                                                       Derya Alabora
                                                                                       Emre Baykal
                                                                                       Hümeyra
                                                                                       Civan Canova
                                                                                       Meral Çetinkaya
                                                                                       Altan Erkekli
                                                                                       Tunca Yönder
                                                                                       Selçuk Yöntem
                                                                                       Aytaç Yörükaslan
                                                                                       Taner Barlas

Subject / Konu:

Savcı ve yardımcısı, 3 kurşunla vurulan ve komada olan Korkut Laçin'in nasıl ve kim tarafından vurulduğunu araştırmaya başlar. Bu araştırma süreci geçmişe doğru uzanır.
Korkut, 1978 yılında Bangkok'tayken ambarda geçen 10 dakikada neler yaşandığını hatırlamaya çalışmaktadır. 1983 yılında İstanbul'da olan Korkut, sürekli o zaman dilimiyle ilgili kabuslar görmekte olduğu için sahte pasaport çıkarıp, tekrar Bangkok'a dönüp gerçeği öğrenme arzusundadır. Kendisine bıçakla saldıran Portekizli denizcilerin söylediği gülmüşsün lafı, zihninden çıkmaz.
1975 yılında okulun kimya labarutavarı Korkut ve arkadaşları tarafından yakılır. Kanaryaların yanmaması için geride kalan ve yakalanan Korkut, olayın tüm sorumluluğunu üstüne alır.
Savcı, Korkut'u hastahaneye getiren Lerzan'ın ifadesini alır. Lerzan, kocası Sedat Bender'i bulmak için ilk kez evlerinde parti verdikleri gece gördüğü Korkut'la tanışmasını anlatır. Korkut'un Sedat'ta bulunan emanetini geri almak istediğini söyler. Lerzan, Korkut'a kendisini parti işlerine veren Sedat'tan 6 aydır ayrı olduğunu anlatır. Korkut, Bangkok'tan Türkiye'ye iade edildiğinde bir süre hapishanede yatar.
Çocukluğundan beri korku nedir bilmeyen Korkut, yetimhane günlerinden beri çevresindekilerin sorumlulukların yüklenerek onların kötü hissetmelerine neden olmuştur. Korkut, çocukluğunda yetimhanede kanaryalarla konuşan tek çocuktur. Bir ağaçtan daracık bir kuyuya atlayacak kadar da gözü karadır.
Savcının yardımcısı, Korkut'un eski bir arkadaşıyla görüşür. Arkadaşı, Korkut'un hayatında tanıdığı en cesur adam olduğunu, labaratuvar yangınından sonra hayatının mahvolduğunu, eğer bu problemle karşılaşmamış olsa Sedat'ın kızkardeşi Aslı'yla nişanlanacağını anlatır. Aslı'nın bu sürecin ardından Korkut'un da arkadaşı olan Hasan'la evlendiğini ekler.
Aslı ifadesinde Korkut'u yıllar sonra tekrar annesinin evinde gördüğünü anlatır. Korkut'un ölen annesiyle ilişkisi olduğunu söyler.
Savcıya ifade veren Hasan, 1978'teki gözaltı sürecinde Korkut'un tüm işkencelere göğüs gererek polislerin kendisine dokunmasını engellediğini ve işkencelere güldüğünü anlatır. Tekrar karşılaştığı Korkut'un da kendisine işkence gördüğü sırada gülüp gülmediğini sorduğunu söyler.
Korkut, emanetini alabilmek için Sedat'ın evine tekrar gider. Lerzan, Korkut'la yakınlaşmaya çalışır. Korkut, Sedat'taki emanetinin Portekizli denizci arkadaşından kalan eşyaların yer aldığı bir bavul olduğunu söyler. Bu bavulu Korkut'un arkadaşı Dehler, Korkut hapisteyken Yunanlı bir denizci aracılığıyla Sedat'a göndermiştir.
Korkut gemide çalıştığı sırada, Portekizli gemici Raoul'un kedisi yüzünden gemidekilere kuduz bulaşmaması için Raoul ambara kapatılır. Gemi okyanusun ortasında bulunduğu ve aşı ulaştırılamadığı için Raoul'un öldürülmesine karar verilir. Bu görev Korkut'a aittir. Raoul'u öldürmek için ambara giden Korkut, Raoul'u öldürdüğü sırada güler. Bu zaman dilimi Korkut'un hatırlayamadığı zaman diliminin ta kendisidir. Raoul, ölmeden önce odasındaki resimlerinin ve yazdığı mektubun ailesine gönderilmesini ister.
Lerzan ve Korkut, bavulu aramaya kavulurlar. Geldikleri evde Sedat'ı karşılarında bulurlar. Sedat, annesiyle ilişki yaşadığı, kız kardeşinin aşık olduğu ve herşeyi üstlenerek hiçbir zaman sorumluluk almalarına izin vermediği için nefret ettiği Korkut'a silah çeker. Sahte pasaport alamaması için aracıyı ihbar ettiğini söyler. Korkut, bir boğuşmanın ardından bavulu bulur. Gitmek üzereyken Aslı tarafından vurulur.
Savcı, olaylar açıklığa kavuşunca hastahaneye gider. Komadaki Korkut ölür.

Comment / Yorum:

Yapımcılığını Trt'nin üstlendiği 1996 yapımı film, Mehmet Eroğlu'nun "Yarım Kalan Yürüyüş" adlı romanından sinemaya uyarlanmış. Senaryo karmaşık olmakla beraber zaman zaman sıkıcı, zaman zamansa sürükleyici bir hal alabiliyor. Korkut karakterinin ekseninde ilerleyen film, Korkut'un hayatındaki karakterlerin hikayeye girmesiyle; mevcut soruları cevaplamak yerine yeni soru işaretlerini filme ekliyor. Sorular ancak filmin son bölümünde net cevaplara kavuşuyor. Aslında Korkut'un tek amacının Raoul'u öldürürken gülüp gülmediğini öğrenmeye çalışıyor olması, bu kadar yoğun ve karmaşık ilerleyen bir film için oldukça basit ve hafif kalan bir amaç. Bu açıdan senaryoda tutarsızlıklar olduğu söylenebilir.
Başrolü Levent Ülgen'in oynadığı film, müthiş isimlerden oluşan bir oyuncu kadrosuna sahip. Zuhal Olcay filmdeki performansıyla 19. Siyad Türk Sineması Ödülleri'nde "En iyi kadın oyuncu" ödülü, Hümeyra ise 8. Ankara Film Festivali'nde "En iyi yardımcı kadın oyuncu" ödülü kazandı.
Sinema salonlarında sadece 5200 kişinin izlediği film, 8. Ankara Film Festivali'nde "Seçiciler Kurulu Özel Ödülü", 15. İstanbul Film Festivali'nde "En iyi film" ve "En iyi yönetmen" ödülü ve 19. Siyad Türk Sineması Ödülleri'nde "En iyi 5. film" ödülünü kazanmayı başardı.
Filmin koordinasyonunu Gül Muyan'la birlikte sağlayan; ünlü yönetmen Zeki Demirkubuz.
80. Adım, izlerken seyirciyi yoran, konsantre olarak izlenirse daha net kavranabilecek ve içine girilebilecek bir film. Farklı konusu ve zengin oyuncu kadrosu için seyredilebilecek bir yapım.

Imdb note : 5.3                              My note : 6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder