Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

4 Eylül 2011 Pazar

Uçan Daireler İstanbul'da (1955)

Director / Yönetmen:

Orhan Erçin

Screenplay / Senaryo:

Orhan Erçin

Cast / Kadro :

Orhan Erçin
Zafer Önen
Halide Pişkin
Semiramis Göze
Özcan Tekgül
Mirella Monro
Sadri Karan
Turgut Pasiner
Kadri Şenkal
                                                                     Hakkı Ruşen
                                                                     Akif Maden
                                                                     Özdemir Asaf

Subject / Konu:

Yalnız kalpler klubü, namı diğer çirkin kadınlar klubü tarihinde ilk kez 2 erkek misafir ağırlamaktadır. Ama bu 2 erkek misafir, kadınların sandığı gibi evlenmek maksadıyla değil, röportaj yapıp gazetelerinde yayınlamak için gelmişlerdir. Fotoğraf çektikten sonra gitmeye hazırlanan 2 gazeteci Şapşal ve Kaşar, klubün reisi tarafından çok önemli bir haber alır; çirkin kadınlar klübü, erkeklerin ilgisini çekebilmek amacıyla Marilyn Monroe'yu İstanbul'a getirecektir.
Aldıkları bu önemli haberi, patronlarına bildirmek üzere gazeteye giden Şapşal ve Kaşar, patronlarının tepkisiyle karşılaşır. Çünkü bütün gazeteler uçan daire haberleriyle dolup taşmaktayken; kendileri henüz bu konuda haber yapmamıştır. Patronları, şayet bu konuda haber yapamazlarsa; gazeteden kovulacaklarını söyler. Vakit kaybetmeden araştırmaya başlayan 2 kafadar, uçan daireleri inceleyen bilim adamlarının bulunduğu rasathaneye gizlice girer. Saklanıp, bilim adamları gidene kadar beklerler. Bilim adamları gidince; ne olduklarını bilmedikleri aletleri kurcalarlar. Açılan telsizden sesler gelir. Merih'ten gelen uçan daire, gazetecilerin sesinin geldiği istikamete doğru iniş yapacağını bildirir ve çok geçmeden bahçeye iner. Bahçeye atlayıp, gizlice uçan daireyi gözetleyen Şapşal ve Kaşar; gördüklerine inanamaz. Çünkü uçan daireden dışarı çıkan Merih'li güzel kadınların, Merih'te erkek kıtlığı olduğu için dünyaya geldiklerini ve eğer dünyadaki erkekler iri ve kuvvetliyse; onları alıp Merih'e dönmeyi planladıklarını öğrenir. Kraliçe ve yanında gelen diğer 5 kadın, telsizde konuştukları erkekleri ve hemen bulabilecekleri birkaç erkeği daha uçan dairelerine bindirip, çabucak geri dönmek istemektedirler. Çünkü dünyadaki kadınların kıskanç olduklarını bilmektedirler. Yanlarında getirdikleri erkek bulma makinasıyla erkekleri bulacaklardır.
Şapşal ve Kaşar'ı yakalayıp uçan dairenin içine sokan Merih'li kadınlar, erkek bulma makinasıyla yaptıkları analiz sonucu; Şapşal'ın erkek, Kaşar'ın ise eksta ekstra erkek olduğunu saptarlar.Şapşal ve Kaşar, birer Merih'li kadınla evlenebileceklerini, ancak birden fazla kadınla evlenemeyeceklerini söyleyince; Kraliçe, diğer 4 Merih'li kadın için 4 erkek daha bulmaya karar verir.
Merih'li kadınların, 1000 yıl gençlik ve dinçlik veren iksiri içtikleri için güzel olduklarını öğrenen Şapşal ve Kaşar, Kraliçe'den erkek getirme vaadiyle bir şişe iksir alırlar. Amaçları; iksiri çirkin kadınlar klübünde yüksek fiyatla satmaktır. Kraliçe, Şapşal ve Kaşar'a kendilerini uçan dairede bulunan televizyonla takip edeceğini söyler.
Otele giden Şapşal ve Kaşar, patronlarını iksirin gücüne inandırabilmek için; ona iksirden içirirler. Patronları gençleşir ve dinçleşir. Patronun bu durumunu gören oteldeki insanlar, iksirden satın almak için kuyruğa girer. Şapşal, iksiri bölmek için şişe almaya gittiği sırada adamın biri iksiri alıp kaçar. Kaşar, adamın peşinden gider. Kılık değiştirip içki yarışına girdiği adamı sarhoş eder. İksiri geri alır almasına ama kendisi de sarhoş olur ve şişenin içindeki iksiri bitirir.
İstanbul'a gelen Marilyn Monroe, otele yerleşir. Oteldekilerin yoğun ilgisiyle karşılaşır.
Yeni bir şişe iksir alıp söz verdikleri kişilere götürebilmek için uçan daireye geri dönen Şapşal ve Kaşar'ın çevirdiği dolapları uçan dairedeki televizyondan izleyip öğrenen Kraliçe, 2 kafadarı uçan dairedeki makinalardan biri vasıtasıyla cezalandırır. Ancak Merih'li kadınlardan biri, Kraliçe'yi ve diğer Merih'li kadınları uyutur, 2 kafadarı kurtarır ve onlara 2 şişe iksir verir. Şapşal ve Kaşar'dan tüm bu iyilikleri karşılığında kendisine çok erkek getirmesini ister.
Otele gelen Şapşal ve Kaşar, oteldekilere ve Marilyn Monroe'ya iksirden içirir. Oteldekiler iksiri içtikten sonra çılgınlaşır ve dans etmeye başlar. Çünkü Merih'li kadın, Şapşal ve Kaşar'a gençlik iksirinden değil, çılgınlığa yol açan başka bir iksir vermiştir. Kraliçe ve Merih'li kadınlar otele gelirler, Şapşal ve Kaşar'ı alıp uçan daireye geri dönerler. Uçan daire, rasathanedeki bilim adamlarının bakışları arasında Merih'e gitmek üzere yükselir.

Comment / Yorum:

Birsel film şirketinin ilk projelerinden biri olan filmin yönetmenliği ve senaryosu Orhan Erçin'e ait. Orhan Erçin aynı zamanda filmin başrollerinden birinde de oynamış. Diğer başrolde Zafer Önen oynamış. Müzikler Metin Bükey'e ait.
Zaten süresi kısa olan bir filmde (66 dakika), bu kadar çok uzun ve gereksiz dans sahnesi olması; filmin en olumsuz tarafı. Filmin enteresan ve dönem itibariyle bakıldığında cesur denebilecek bir hikayesi var. 1955 yılında fantastik komediyi denemek bile saygı duruşunu hak ediyor. Orhan Erçin, Türk sinemasının iyi incelenmesi gereken figürlerinden biri. Önceki yönetmenlik denemelerinde de fantastik komediden izler olan Orhan Erçin, filmi kötü eleştiriler alıp beğenilmediği için; bu filmden sonra bir daha yönetmenlik yapmamış. Orhan Erçin'in bu kararı almasında; filmi eleştirip, yerden yere vuranlar arasında filmin oyuncularının da olmasının payı vardır herhalde.
Uçan daireler İstanbul'da, maddi yetersizliklerden ötürü; mukavva kaplanarak yapılmış robot, tencereden üretilmiş uçan daire, güçlü bir hayal gücü gerektiren "Erkek bulma makinası" ve televizyondan (yani kameradan) kişi takip etmek gibi fikirleriyle baştan sona enteresan bir film olmayı başarıyor.
Türk sinemasının en tuhaf filmlerinden biri. Hikayesi çok daha iyi işleneblirdi. Ama kesinlikle ciddi fantastik bir film çekmek amacıyla çekilmiş ve sonradan komediye dönmüş kötü filmlerden biri değil. Arşivsel değeri olan, seyri keyifli bir kült film.

Imdb note : 4.7                             My note : 5.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder