Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

3 Eylül 2011 Cumartesi

Drakula İstanbul'da / Darcula in İstanbul (1953)

Director / Yönetmen:

Mehmet Muhtar

Screenplay / Senaryo:

Ümit Deniz

Novel / Kitap :

Bram Stoker (from "Dracula")
Ali Rıza Seyfi (from "Kazıklı Voyvoda")

Cast / Kadro :

Annie Ball
Atıf Kaptan
Bülent Oran
Ayfer Feray
Cahit Irgat
                                                            Osman Alyanak
                                                            Münir Ceyhan
                                                            Kadri Ögelman
                                                            Danyal Topatan
                                                            Kemal Emir Bana

Subject / Konu:

İstanbul'da avukatlık yapmakta olan Azmi, Kont Drakula'nın avukatlığını üstlenmek üzere trenle Romanya'ya gider. Drakula'nın şatosuna gitmeden önce kendisi için yer ayırtılmış olan Bistriç oteline gelir. Drakula'nın kendisine gönderdiği mektubu okuyan Azmi, kendisini şatoya götürecek bir araba bulmaya çalışır. Ama bu pekte kolay olmaz. Çünkü yöre halkı, Drakula'dan korkmakta ve topraklarına yaklaşmak istememektedir. Azmi, fazla para vermek vaadiyle bir arabacıyı ikna eder. Arabacının şato yakınlarında indirdiği Azmi'yi başka bir araba alır ve şatoya götürür. Şatonun içi geniş ve gizemlidir. Drakula'yı esrarengiz bulan Azmi, şatoda gezinmeye ve gizli bölümlere girmeye başlar. Uyuya kaldığı bir odada Drakula'nın gelini tarafından kanı içilen Azmi uyanınca, başından geçenleri anlayamadan odasına geri döner. Odasına döndüğünde Drakula'nın gelinini dövdüğünü duyar. Drakula, gelinini kendisine ait olan bir insanın kanını içtiği için dövmektedir.
Azmi tekrar şatoda gezintiye çıkar. Bu kez bulduğu gizli bölümde yan yana duran tabutlar görür. Tek tek tabutların kapaklarını açan Azmi, son tabutta Kont Drakula'yı görür. Hemen oradan uzaklaşır. Ama Drakula peşinden kanını içmek için gelir. Azmi ile birkaç kez sohbet etmiş olan ve onu seven şatonun uşağı, Drakula Azmi'nin kanını içmek için hamle ettiği sırada sarımsak kullanmak suretiyle Drakula'yı engellemeyi başarır. Drakula, uşağına saldırıp öldürdükten sonra camdan dışarı çıkar ve duvarın üzerinden yürüyerek aşağı iner.
Azmi'nin karısı Güzin, İstanbul'da dansçılık yapmaktadır. Güzin çalıştığı kabarenin patronu tarafından sürekli rahatsız edilmektedir.
Güzin'in yakın arkadaşı Şadan, son zamanlarda tuhaflaşmış ve hastalıklı bir hal almıştır. Hiçbir doktor, Şadan'ı bu tuhaf halden kurtaramamaktadır. Çünkü Şadan, İstanbul'a gelmiş olan Kont Drakula'nın etkisi altındadır. Şadan'ı kurban olarak seçen Drakula, Şadan'ın kanını içer. Yakınları tarafından gömülen Şadan'ın, geceleri mezarından çıktığı görülür. İstanbul'a dönmüş olan Azmi, bu olay karşısında Drakula'dan şüphelenir. Azmi,Güzin ve Şadan'ın nişanlısı, doktor Resuhi beyin direktifleri doğrultusunda Şadan'ı bulup, ağzına sarımsak yerleştirip, kalbine kazık çakmak için Şadan'ı aramaya koyulur. Kont Drakula ise kendine yeni kurban olarak güzelliğinden büyülendiği Güzin'i seçmiştir. Şadan yakalanır ve doktor Resuhi beyin söylediği şekilde öldürülüp gömülür.
Evini sarımsakla koruyan Azmi, karısına da korunması için; sarımsaktan yapılmış bir kolye takmıştır. Sadece sahneye çıkacağı zamanlarda bu kolyeyi çıkaran Güzin, prova yaptığı esnada kolyesini çıkarmıştır. Prova esnasında gelen Drakula, Güzin'in kanını içeceği sırada oraya gelen Azmi tarafından engellenir. Sarımsak, Drakula'nın kaçmasına neden olur. Azmi, Drakula'yı takip eder. Drakula mezarlığa gider ve mezarlardan birinin içinde bulunan tabuta girer. Azmi, Drakula'nın kalbine kazık saplayıp öldürmek için tabutun kapağını açar...

Comment / Yorum:

Kısıtlı bir bütçeyle çekilmiş Drakula İstanbul'da; ilk Türk korku filmidir. Filme bu yüzden reklam alınmıştır; dans bitince inen perdede görülen dikiş makinası ve tabuttaki kereste reklamı gibi. Filmdeki sis, maddi imkansızlıklardan ötürü; set çalışanlarının toplu şekilde sigara dumanı üflemesi suretiyle elde edilmiştir. Sinema tarihinde uzun köpek dişleri görünen ilk Drakula, Mehmet Muhtar'ın Drakula'sıdır. Bu bile filmi, kült filmler arasına sokmaya yeter. Daha sonra çekilen tüm Drakula filmlerinde Drakula'nın köpek dişlerinin uzun olması, bu filmin bu konuda diğer filmlere ilham verdiğini gösterir ve filmin önemini bir kat daha arttırır. Ayrıca Drakula'nın boyundan ısırdığının net olarak göründüğü ilk filmde yine Drakula İstanbulda'dır.
Kaynaklarda Ümit Deniz'in senaryoyu, Ali Rıza Seyfi'nin "Kazıklı Voyvoda" adlı romanından uyarladığı söylense de; bu aslında tam olarak doğru değildir. Çünkü aslına bakılırsa Ali Rıza Seyfi'nin "Kazıklı Voyvoda" romanı, Bram Stoker'ın "Dracula" romanının bazı değişikliklerle türkçeye çevrilmiş halidir. Yani Ali Rıza Seyfi'nin eser sahibi mi, yoksa çevirmen mi olduğu tartışmaya açık bir konudur.
Orjinal romanla film arasındaki farklılıklar; olayın İstanbul'da geçmesi, karakter isimlerinin Türk isimleriyle yer değiştirmiş olması, hristiyan karakterin yerine müslüman karakter kullanılması, incilin yerine kuran kullanılması, haç kullanılmaması ve Kont Drakula'nın kendini Kazıklı Voyvoda'nın soyundan gelen biri olarak tanıtmasıdır. Halbuki Kont Drakula, Kazıklı Voyvoda'nın ta kendisidir. Drakula İstanbul'da, bu farklılıklar haricinde Drakula'nın en gerçekçi uyarlamalarından biridir. Film üzerine biraz araştırma yapınca; yönetmen Mehmet Muhtar'ın nasıl bir dahi olduğu ortaya çıkıyor. Örnek vermek gerekirse; Kont Drakula'nın şato duvarına tırmanması gereken sahne, Atıf Kaptan'ın yere hazırlanan ve şato duvarı gibi boyanan bir dekorda sürünmesi suretiyle çekilmiş.
Atıf Kaptan haricindeki oyuncuların vasatı aşmayan performansları ve zaman zaman sıkıcı ve uzun gelen sahnelerden ötürü bu türe vakıf olmayanların ve türden hoşlanmayanların sevebileceği bir film değil. Türle ilgilenen sinema severlerin ise romana sadık bir uyarlamayı, Atıf Kaptan'ın kusursuz Drakula performansını ve yönetmenin dehasını görebilmeleri için mutlaka izlemeleri ve arşivlerine eklemeleri gereken bir eser.

Imdb note : 7                               My note : 5.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder