Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

5 Mayıs 2012 Cumartesi

The Woman in Black / Siyahlı Kadın (2012)

Director / Yönetmen:

James Watkins

Screenplay / Senaryo:

Jane Goldman

Novel / Kitap:

Susan Hill (from "The Woman in Black")

Cast / Kadro :

Daniel Radcliffe
Ciaran Hinds
Janet Mcteer
Sophie Stuckey
Liz White
Alisa Khazanova
                                                            Tim Mcmullan
                                                            Misha Handley
                                                            Roger Allam
                                                            Alexia Osborne
                                                            Alfie Field
                                                            Victor Mcguire
                                                            Cathy Sara
                                                            Daniel Cerqueira
                                                            Ashley Foster
                                                            Aoife Doherty
                                                            Sidney Johnston
                                                            David Burke
                                                            Shaun Dooley
                                                            Mary Stockley
                                                            Andy Robb
                                                            Indira Aigner
                                                            Lucy May Barker
                                                            Jessica Raine
                                                            Molly Harmon
                                                            Emma Shorey

Subject / Konu:

Tavanarasındaki odada bebekleriyle oynayan 3 kız kardeş, birdenbire oynadıkları yerden kalkarlar. Pencereye giden 3 küçük kız, kendilerini aşağı atıp intihar eder.
Arthur'un karısı oğullarını doğururken ölmüştür. Arthur, zor günler geçirir. Hukuk bürosunda çalışan Arthur'a işini kaybetmemesi için son bir şans verilir. Kısa süre önce ölen Alice Drablow'dan kalan Eel Bataklığı evinin satışı işlemlerini yapmak üzere yola koyulan Arthur, trende Daily ile tanışır. Arthur'u gideceği yere kadar götüren Daily, Arthur'u ertesi akşam için yemeğe davet eder. Arthur, kalacağı yere gittiğinde kendisi için yer ayrılmadığını ve tüm odaların dolu olduğunu öğrenir. Bunun üzerine Arthur'a sokakta kalmaması için tavanarasındaki oda verilir. Bu oda 3 kız kardeşin intihar ettiği odanın ta kendisidir.
Kendisine belgeleri teslim eden Jerome'un şüpheli hareketleri ve hemen Londra'ya dönmesini söylemesi Arthur'u kuşkulandırır. Bunun üzerine Arthur, Eel Bataklığı evine gitmeye karar verir. Eve vardığında bulabildiği tüm kağıtları toparlar ve incelemeye başlar. Kasabadan Eel Bataklığı evine giden yol, gelgitten dolayı sular çekilene kadar kapanır.
Arthur, belgeleri incelerken Nathaniel Drablow'un 7 yaşındayken bataklıkta boğularak öldüğünü ve cesedinin bulunamadığını öğrenir. Evde dolaşmaya başlar. Bahçede siyah kıyafetli bir kadın görünce evden çıkıp kadın gördüğü yere doğru gider. Önce sesler, sonra çığlıklar duymaya başlar. Sesleri takip edip bahçe kapısından dışarı çıkar. Ancak bir şey göremez. Çünkü her taraf sisle kaplanmıştır ve göz gözü görmemektedir. Ansızın karşısına çıkan arabacıyla kasabaya geri döner.
Gördüklerin anlatmak üzere polise gider. Ancak polis, söylediklerine pek itibar etmez. O sırada 3 küçük çocuk içeri girer ve yardım ister. Çocuklardan Victoria adındaki küçük kız, anneleri dışarıdayken tuz ruhu içmiştir. Arthur, yardımcı olmaya çalışsa da küçük kız kısa süre içersinde ölür.
Daily'nin evine akşam yemeği için giden Arthur, yıllar önce Daily'nin de çocuğunun öldüğünü ve bu olaydan sonra karısının ruh sağlığının bozulduğunu öğrenir. Daily'nin karısı, Arthur'un kalacak bir yeri olmadığını öğrenince kendileriyle birlikte kalmasını ister. Daily ve Arthur, akşam yemeğinin ardından ruhlarla iletişim kurulması hakkında konuşurlar.
Daily, gerekli bütün evrakları temin edip dönmek isteyen Arthur'u Eel Bataklığı evine götürür ve saat 11'de sular çekildikten sonra kendisini almak üzere geleceğini söyleyip kasabaya geri döner. Arthur, evde araştırma yaptığı sırada sürekli gölgeler görür. Bahçeye çıkıp yürür ve Nathaniel Drablow'un ve Alice Drablow'un kardeşi Jennet Humfrye'nin mezarlarıyla karşılaşır. Bahçeden eve doğru baktığında pencerelerden birinden bir kadının kendisine baktığını görür. Hemen pencerenin olduğu odaya giden Arthur, odada bulduğu belgeleri incelemeye başlar. Okuduğu mektuplar ve belgeler sayesinde Nathaniel'in aslında Alice'in oğlu değil, kız kardeşi Jennet'in oğlu olduğunu ve Alice'le kocasının Nathaniel'i evlat edindiğini, evlat edindikten sonra da çocuğu Jennet'a göstermediklerini öğrenir. Jennet'ın ölüm belgesinde Eel Bataklığı evinde kendini asarak intihar ettiği yazmaktadır.
Arthur, sesler duymaya başlar. Duyduğu seslerin evdeki tek kilitli kapının ardından geldiğini farkına varınca kapıyı kırmak için alt kattan baltayı alır. Ancak üst kata döndüğünde kapının açılmış olduğunu görür. Odaya girer ve duvar kağıdının altına yazılmış yazıyı görür; "Onu kurtarabilirdin."
Karanlığın çokmesiyle birlikte şiddetli bir yağmur başlar. Camdan bahçeye bakan Arthur, mezardan birinin çıktığını görür. Evin kapısının zorlanması üzerine kapıyı açar ve bahçede çocuklar görür. İçeri döndüğünde merdivenden yukarı çıkmış birinin ayak izlerini görür. Ayak izlerini takip eder ve bu izler onu yine aynı odaya götürür. Kısa bir süreliğine siyah kıyafetli kadını ve onun kendini asışını, ardından da çamurlar içinde bir çocuğun çığlık atışını görür. Nereye kaçarsa kaçsın birşeyler kendisin takip eder. Koşarak evin kapısını açar ve karşısında Daily'yi bulur. Daily ile birlikte kasabaya dönerler.
Kasabaya geldiklerinde Jerome'un evinin yandığını ve kızları Lucy'nin de evin içinde olduğunu öğrenirler. Arthur, Lucy'yi kurtarabilmek için alevlerin içine dalar ve Lucy'nin odasına ulaşmayı başarır. Odada Lucy ve siyahlı kadını görür. Lucy gaz lambasıyla kendini yakar.
Daily'nin karısı Elizabeth'ten siyahlı kadının kendi çocuğunu bulamadığı için diğer çocukları ölüme sürüklediğini öğrenen Arthur, kasabaya gelecek oğlunun da gelip diğer çocukların akıbetine uğramaması için harekete geçer. Jennet'ı oğluyla kavuşturursa bu lanetin son bulacağını düşünen Arthur, Daily'nin de yardımıyla bataklıktaki Nathaniel'in cesedini dışarıya çıkarmaya çalışır. Bataklığa dalan Arthur, zor da olsa çocuğun cesedini bulup çıkarmayı başarır. Çocuğun cesedini Daily ile birlikte Eel Batklığı evine götürürler. Tüm ışıklar aniden kararır ve siyahlı kadın gelir. Arthur ve Daily, siyahlı kadın gittikten sonra çocuğun cesedini Jennet'ın mezarının içine koyarlar.
Oğlu Joseph bakıcısıyla tren istasyonuna varır. Arthur, hiç vakit kaybetmeden Londra'ya dönmeye karar verir. Daily ile vedalaştıkları sırada Joseph, tren yoluna atlar. Hızla gelen tren Joseph'ı ezmek üzeredir. Arthur'da raylara atlar. O sırada Daily, siyahlı kadını ve ölen çocukları görür.
Arthur gözlerini açtığında sımsıkı sarıldığı Joseph haricinde istasyonda kimsenin olmadığını görür. Joseph bir kadın görür. Gördüğü kişi kendisini doğururken ölen annesidir. Joseph, Arthur ve eşi kendilerine bakmakta olan siyahlı kadını farketmezler ve el ele tutuşup giderler.

Comment / Yorum:

The Woman in Black, yönetmen James Watkins'in 2008 yapımı "Eden Lake / Kan Gölü" adlı filmden sonra çektiği 2. film. Filmin senaristi Jane Goldman ise son yıllarda yazdığı senaryolarla adından söz ettirmiş bir isim. Goldman, daha önce 2007 yapımı "Stardust / Yıldız Tozu", 2010 yapımı "Kick - Ass / Göster Gününü" ve "The Debt / Sır", 2011 yapımı "X - Men: First Class / X - Men: Birinci Sınıf" gibi popüler işlerin senaryo ekiplerinde yer almıştı. The Woman in Black ise senaristin bireysel olarak yazdığı ilk senaryo olma özelliğini taşıyor.
Susan Hill'in aynı adlı romanından uyarlanan The Woman in Black, yaklaşık 17.000.000 dolar bütçeyle çekildi. Harry Potter serisiyle şöhreti yakalayan Daniel Radcliffe, filmin başrolünü üstlendi. Film, genelde çocuk ve genç seyirciye hitap eden projelerde yer alan Daniel Radcliffe'e olgun bir rolde oynama fırsatı tanıdı.
Korku ve gerilimi harmanlayan film, ana mekan olarak kullanılan Eel Bataklığı evi ile karanlık ve ürkütücü bir atmosfer yaratmayı başarmış. Konunun gidişatı belli bir noktadan sonra kendini açık etmeye başlasa da; filmin beklenmedik şekilde sonlandığı söylenebilir. Beklenmeyen final, seyirciye ilginç ve başarılı gelebileceği gibi olumsuz da karşılanabilir.
Son yıllarda sinemada sıkça rastladığımız korku ve fantastik edebiyatı uyarlamalarından biri olan The Woman in Black, gerilim dozajı iyi ayarlanmış bir yapım. Film, başta kitabı sevenler olmak üzere türden hoşlananların ilgisini çekebilir.

Imdb note : 6.7                              My note : 6.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder