Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Kızıl Tuğ Cengiz Han / Red Plume Genghis Khan (1952)

Director / Yönetmen:

Aydın Arakon

Screenplay / Senaryo:

Aydın Arakon

Novel / Kitap:

Abdullah Ziya Kozanoğlu (from "Kızıl Tuğ")

Cast / Kadro :

Mesiha Yelda
Turan Seyfioğlu
Cahit Irgat
Nebile Teker
Rauf Ulukut
                                                                Atıf Kaptan
                                                                Müfit Kiper
                                                                Vedat Örfi Bengü
                                                                Mücap Ofluoğlu
                                                                Eşref Vural
                                                                Nubar Terziyan
                                                                Ferhan Tanseli
                                                                Abdurrahman Conkbayır
                                                                Ahmet Üstel
                                                                Necdet Başar
                                                                İhsan Özokur
                                                                Salahattin Tükenmez
                                                                Hasan Ceylan
                                                                Arif Eriş

Subject / Konu:

Önce Timuçin'in adamlarından Celme ile dalaşan, sonraysa Timuçin'i arkadan vurulmaktan kurtaran Otsukarcı, Timuçin'in övgüsünü kazanır. Timuçin, kendi adamları arasına katılmasını teklif etse de; Otsukarcı bu teklifi kabul etmez ve yola koyulacağını söyler. Timuçin bunun üzerine Otsukarcı'dan Horasan'dan geçerse Alamut Kalesi'ne gitmesini ve kendisine borcunu halen ödememiş Şeyh-ül Cebel Hassan Sabah'ın borcunu bir an önce ödemesini aksi takdirde oraya geleceğini söylemesini ister. Otsukarcı, Timuçin'in bu isteğini kabul eder ve kendisine armağan edilen atla yola koyulur.
Hassan Sabah, oğlu Halit'e evlenebilmek için vuruşmaya katılmak zorunda olduğunu açıklar. Ancak Halit eli kılıç tutmayan, ödlek biridir. Bütün zamanını Ömer Hayyam'ın yanında afyon çekerek geçirmektedir. Oğlunun bu halini gören Hassan Sabah sinirlenir ve oğlunu zindana kapatıp vuruşmaya hazırlanmasını emreder.
Otsukarcı kaleye varınca herkes hayrete düşer. Çünkü Otsukarcı tıpatıp Halit'e benzemektedir. Ama iş vuruşmaya gelince Otsukarcı'nın nasıl yiğit bir kişi olduğu anlaşılır. Hassan Sabah, oğlunun yerine geçip vuruşması karşılığı Otsukarcı'ya vaatlerde bulunur ama Otsukarcı bu teklifi kabul etmez. Hassan Sabah'ın adamlarının üzerine saldırması sonucu Halit'in olduğu zindana gider ve Halit'i esir alır. Ama Halit'in kız kardeşi Sabiha'nın ricası üzerine Halit'in yerine geçip vuruşmaya razı olur.
Otsukarcı'nın Halit'in yerine geçmiş bir Türk olduğunu anlayan Çakır, Otsukarcı'nın silah uşağı olur ve ona çok önemli bir sancak olan Börteçine'nin Kızıl Tuğ'unu ona verir. Otsukarcı, vuruşma gününde önce tomakta, sonra da kılıçta hünerlerini gösterir ve vuruşmaları kazanır. Ancak Halit'in hocaları, vuruşanın Halit değil de bir Türk olduğunu ispiyon edince ortalık karışır. Hassan Sabah, vuruşanın oğlu Halit olduğunu, sözüne inanılmıyorsa vuruşan kişinin kellesini kendisinin vurduracağını söyler. Durumu önceden sezen kişiler Otsukarcı'yı oradan kaçırırlar. Otsukarcı'yı öldürmek isteyen kalabalık, herşeyi yukarıdan izlemekte olan Halit'i, Otsukarcı zannedip öldürürler.
Alamut Kalesi'ne tekrar gelen Otsukarcı, Hassan Sabah'tan Timuçin'e olan borcunu derhal vermesini ister. Hassan Sabah, oğlunun ölümüne sebep olmakla suçladığı Otsukarcı'yı öldürtmek için adamlarını Otsukarcı'nın üzerine salar. Bir sürü kişyle çarpışmak zorunda kalan Otsukarcı, Hassan Sabah'ın arkadan vurduğu darbeyle bayılır. Sabiha ve Çakır, Otsukarcı'yı gizlice kalenin dışına taşırlar. Kendine gelen Otsukarcı, Sabiha'ya aşık olduğunu itiraf eder ve kendisiyle birlikte gelmesini ister. Ancak Sabiha, kardeşinin yeni öldüğünü ve bu yüzden yapması gereken işler olduğunu söyler. Bunun üzerine Otsukarcı, Sabiha'ya daha sonra tekrar geleceğini söyler.
Otsukarcı, Çakır'la birlikte Timuçin'in yanına gider. Hassan Sabah'ın, Timuçin'e 2 elçi yolladığını öğrenen Çakır, bu adamların her türlü kötülüğü yapabilecek kişiler olduğunu söyler. Bunun üzerine Timuçin Çakır'dan ne yapıp ne edip adamları konuşturmasını ister. Elçileri önceden tanıyan Çakır, Hassan Sabah için Timuçin'e sokulmaya çalışıyormuş gibi davranarak elçilerin zehirli bir kamayla Timuçin'i öldürmeye çalışacaklarını öğrenir. Elçilerin asıl amaçlarını öğrenincede onları Timuçin'in adamlarına tutuklatır.
Semerkand'a yanlarındaki 2 adamla sızmaya çalışan Otsukarcı ve Çakır, yanlarındaki adamlardan birinin Uygurca konuşması ve dolayısıyla Türk olduklarını ele vermesiyle muhafızlar tarafından tutuklanıp zindana atılırlar. Çakır'ın oyunuyla zindandan kurtulurlar. Askerlerle çarpıştıktan sonra hakan Mehmet Töküş'ün yanına ulaşan Otsukarcı, hakanın oyununa gelir ve alevlerin ortasında kalır.
Semerkand'ta yakalanan Sabiha, Timuçin'in huzuruna çıkarılır. Timuçin, Hassan Sabah'ın kızı olduğunu öğrenince Sabiha'nın başının vurdurulmasını emreder. Çakır, Sabiha'nın Otsukarcı'nın sevdiği kadın olduğunu söylese de; Timuçin, Çakır'dan duyduklarını önemsemez. Tam bu sırada öldüğü zannedilen Otsukarcı çıkagelir. Timuçin'den sevdiği kadını kendisine vermesini ister. Timuçin, Otsukarcı'nın bu isteğini kabul etmeyince; 2 eski dost birbirlerine düşman olur.
Meydanda büyük bir savaş yaşanır. Otsukarcı'nın ordusu, Cengiz Han Timuçin'in ordusunu yenilgiye uğratır. Timuçin, oğlunun öldürülmesiyle büyük bir acı yaşar. Otsukarcı ise kurtardığı sevgilisi Sabiha'ya kavuşur.

Comment / Yorum:

1951 yılında "İstanbul'un Fethi" adlı filmi çeken ve büyük övgü toplayan Aydın Arakon, bir sonraki tarih konulu filminde içinde Cengiz Han, Hassan Sabah, Ömer Hayyam gibi önemli karakterlerin yer aldığı Abdullah Ziya Kozanoğlu'nun ilk yazdığı roman olan "Kızıl Tuğ" romanını sinemaya uyarlar. 1952 yılında çevrilen filme, İstanbul'un Fethi filminde de yardımları olan Genelkurmay Başkanlığı destek verir.
40 yıllık kısa yaşantısına sığdırdığı 28 filmin 5'in de Aydın Arakon'la çalışan Turan Seyfioğlu, filmde Otsukarcı ve Halit rollerini canlandırmış. Filmin başrol kadın oyuncusu 1949-1954 arası 7 filmde oynamış ve sonra bir daha film çevirmemiş olan Mesiha Yelda. Cengiz Han ve Hassan Sabah rollerinde izlediğimiz Cahit Irgat ve Atıf Kaptan'sa dönemin popüler ve tercih edilen oyuncularından.
Romana sadık kalındığı için film, sürükleyici bir hikayeye sahip.Filmin mevcut kopyası, görüntü kalitesi bakımından izlenebilir kalitede de olsa; ne yazık ki ses kalitesi için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Ama bu aksaklık, filmi seyretmeyi engellemiyor. Kızıl Tuğ Cengiz Han, tarihi roman uyarlamalarına meraklı olanlara hitap edebilecek vasat bir film.

Imdb note : 5.7                            My note : 5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder