Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

17 Aralık 2014 Çarşamba

The Judge / Yargıç (2014)

Director / Yönetmen:
David Dobkin

Screenplay / Senaryo:
Nick Schenk
Bill Dubuque

Story / Hikaye:
David Dobkin
Nick Schenk

Cast / Kadro:
Robert Downey Jr.
Robert Duvall
Vera Farmiga
Vincent D’Onofrio
Jeremy Strong
                                                             Dax Shepard
                                                             Leighton Meester
                                                             Billy Bob Thornton
                                                             Ken Howard
                                                             Emma Tremblay
                                                             Balthazar Getty
                                                             David Krumholtz
                                                             Grace Zabriskie
                                                             Denis O’Hare
                                                             Sarah Lancaster

Subject / Konu:
Hank, suçlu ama zengin isimleri savunup kurtaran bir avukattır. Küçük kızı Lauren’i çok sevmektedir, kendisini aldatan karıs Lisa’yla ise boşanma sürecindedir. Bir davaya girdiği sırada bir sesli mesaj alır ve annesinin öldüğünü öğrenir. Cenaze için Indiana’ya uçar ve kasabası Carlinville’e gider. Annesinin naşını gördükten sonra gidip arasının iyi olmadığı yargıç babası Joseph’ın duruşmasını izler. Babası tarafından soğuk şekilde karşılanır. Hareketleri, babasının tekrar içkiye başlamış olduğu izlenimine kapılmasına neden olur. Kardeşleriyle barda vakit geçiren Hank, barda tanıştığı garson Carla ile yakınlaşır. Babasıyla kavga eder ve bir daha asla geri gelmeyeceğini söyleyerek öfkeli şekilde ayrılır.
Uçaktayken ağabeyi Glen arar ve babasının hasarlı arabasıyla bir adama çarpılmış olduğunu ve adamın cesedinin bulunduğu öğrenir. Babası cinayet şüphelisi olduğu için uçaktan inip kasabaya dönmek zorunda kalır. Babası, kendisinden başka kimsenin aracına binmediğini ve içki içmediğini ısrarla yineler. Arabasının nasıl hasar gördüğünü ise hatırlayamamaktadır.
Arabada bulunan kanla cesedi bulunan adamın kanı eşleşir. Cesedin Mark Blackwell’e ait olduğunu öğrenen Hank irkilir. Joseph, 2. derece cinayetle suçlanır.
Mark Blackwell, silahla kız arkadaşının evine kurşun yağdırmış, pişman olduğu için Joseph tarafından asgari cezayla cezalandırılmış ve tahliye olur olmaz da kız arkadaşını öldürmüş biridir. İşlediği cinayetten dolayı Joseph, onu 20 yıl hapse mahkum etmiş ve Nisan ayında cezasını doldurup tahliye olmuştur.
Joseph, ön duruşmada avukat olarak Hank yerine oldukça deneyimsiz bir avukatı tercih eder. Karşılarında da çetin ceviz bir avukat olan Dickham olunca, avukatları yetersiz kalır. İstediklerini alamazlar ve davanın duruşmaya taşınmasına karar verilir.
Hank dönmeye hazırlanırken babasının inadı kırılır ve avukatı olmasını kabul eder. Ancak Joseph, Hank’in kullanmak istediği yalanlarla sıyrılma yöntemine izin vermez. İşi oldukça zorlaşan Hank, aynı zamanda babasının kolon kanseri olduğunu da öğrenir.
Hank, Carla’nın eski kız arkadaşı Sam’in kızı olduğunu öğrenir. Sam, Hank’le yakınlaşmaya çalışsa da Hank bu duruma izin vermez. Carla’nın kızı olduğunu düşünmeye başlar.
Joseph, hafta sonu için gelen torunu Lauren’le iyi anlaşır. Hank ise babasının doktorundan ileri derecede kanser olduğunu ve ameliyat için çok geç kalındığını öğrenip yıkılır.
Hank, ilk duruşmada oldukça etkili bir savunma yapar. Ancak duruşmanın ardından ortaya işleri karıştıracak bir delil çıkar. Benzin istasyonunun kamera kayıtlarına göre Joseph’ın verdiği ifadenin doğru olmadığı ve olay gecesi Mark Blackwell’in ardından gittiği ortaya çıkar.
Duruşmada bir şeyler anımsayan Joseph fenalaşıp hastaneye kaldırılır. Joseph tekrar duruşmaya çıktığında hatırlamasa da, Mark Blackwell’i öldürmüş olabileceğini söyleyince herşey aleyhine döner. Hank, babasının ileri derecede kanser olduğunu ve kemoterapinin yan etkilerinden bahseder. Bu yan etkiler arasında hafıza kaybı da vardır. Hank, babasının 22 yıllık müşavirinin ismini bile hatırlayamadığını göstererek savunmasını bitirir.
Hank, Carla’nın babasının kendisi değil ağabeyi Glen olduğunu öğrenir.
Jüri, Joseph’ı birinci derece adam öldürmekten suçsuz, ikinci derece adam öldürmekten ise suçlu bulur. Yargıç, Joseph’a 4 yıl hapis cezası verir.
7 ay sonra avukat Dickham’ın imzasıyla serbest bırakılma dilekçesi verildiği için Joseph tahliye edilir. Hank ve Joseph, hiç olmadığı kadar yakınlaşırlar. Birlikte balık tuttukları sırada Joseph ölür.

Comment / Yorum:
Kariyeri 2. sınıf komedi filmlerinden ibaret olan yönetmen David Dobkin, yeni filmi “The Judge / Yargıç” ile kariyerinin en önemli işine imza atmış durumda.İlk senaryosunda “Gran Torino” gibi bir başyapıta imza atan Nick Schenk, 6 sene sonra gelen 2. senaryosuyla da ilk işindeki başarısının tesadüfi olmadığını gösterdi. Schenk, yönetmen David Dobkin’le birlikte yazdığı hikayeyi Bill Dubuque’yle birlikte senaryolaştırdı ve ortaya yeni bir başyapıt daha çıkmış oldu.
Film, Robert Downey Jr. ve eşi Susan Downey’nin yapım şirketi “Downey Team”in ilk yapımı oldu. Filmin çekimleri Indiana, Massachusetts ve California’da yapıldı. Yaklaşık 50.000.000 dolara mal olan film, 12 Aralık 2014 itibariyle sadece Amerika genelinde 46.752.535 dolar hasılat elde etti.
Filmin başrollerini üstlenen Robert Downey Jr. ve Robert Duvall, daha önce 1998 yapımı “The Gingerbread Man / Kaybetme Zamanı” isimli filmde de birlikte rol almışlardı. Joseph rolü için Jack Nicholson ve Tommy Lee Jones’ta düşünülen isimler arasındaydı. Ancak Robert Duvall’de karar kılındı. Sam rolü için Vera Farmiga ve Elizabeth Banks, 2 adaydı. Rol Farmiga’ya gitti.
Film 2,5 saate yaklaşan süresine rağmen müthiş bir senaryo, usta oyunculuklar ve keyifli film müzikleriyle sürükleyiciliğinden ve lezzetinden bir an olsun ödün vermiyor. Film, parlak bir oyuncuyken dibe vuran ve sonra adeta yeniden doğup Hollywood’un en çok kazanan aktörü durumuna gelen Robert Downey Jr.’ın, 83 yaşındaki dev aktör Robert Duvall’le karşılıklı döktürüşünü izlemek için bile izlenebilecek seviyede. Vincent D’Onofrio, Jeremy Strong ve Billy Bob Thornton’da göz dolduran performanslara imza atmışlar.
Filme dair daha şimdiden yapılabilecek bir tespit var; yılın en çok hakkı yenen filmi olacağı. Altın Küre’de sadece 1 dalda aday gösterilen filmin Oscar’larda da görmezden gelineceği aşikar. Şayet büyük ödül törenleri dev yapımcıların istekleri doğrultusunda şekillenmiyor olsaydı, filmin “En İyi Film”, “En İyi Senaryo”, “En İyi Erkek Oyuncu” ve “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” dallarında yılın favorilerinden biri olması gerekirdi. Ancak mevcut tabloda sadece Robert Duvall’in yarışta kalacağı görünüyor.
The Judge, dokunaklı ve keyifli hikayesiyle seyirciyi derinden etkileyen filmlerden biri. Bir Hollywood yapımında bu kadar iyi bir senaryoyla en üst seviyede oyunculukların bir araya gelmesi pek kolay olmuyor. Filmi izlememiş bir kişiye yapılabilecek tek tavsiye, hala ne beklediğidir...

Imdb note: 7.6                           My note: 9

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder