Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

1 Nisan 2013 Pazartesi

The Imposter / Hayat Avcısı (2012)

Director / Yönetmen:

Bart Layton

Cast / Kadro:

Frederic Bourdin
Adam O'Brian
Carey Gibson
Anna Ruben
Nancy Fisher
Cathy Dresbach
Charlie Parker
Alan Teichman
Ivan Villanueva
Maria Jesus Hoyos
Anton Marti
Amparo Fontanet
Ken Appledorn

Subject / Konu:

1994'te, 13 yaşındaki Nicholas Barclay San Antonio, Texas'ta kayboldu.
Kaybolduktan 3 yıl 4 ay sonra 7 Ekim 1997'de Linares, İspanya'da 2 turist, kimlği bulunmayan ve korkmuş halde bir çocuk bulurlar.
Nicholas'ın ailesine çocuklarının İspanya'da bulunduğu ve eve dönmek istediği haberi gelir.
Polisin bir telefon kulübesinde korkmuş ve aciz halde bulduğu çocuk, aslında kendini mağdur gibi göstermeye çalışıp sığınabilecek bir yer arayan 23 yaşında bir yetişkindir. Barınağa götürülen genç, polisten kurtulmak için başka bir kimliğe bürünmeye karar verir. Amerikalı olduğunu söyler ve ofiste geçirdiği bir gece önce Amerika'da ki karakolları sonra da kayıp çocuk bürosunu polismiş gibi arayıp kayıp bir Amerikalı çocuk bulduklarını söyler. Kendisini fiziksel olarak kabataslak tarif eder ve kayıp çocuk bürosundan bu tarifin Nicholas Barclay'ye uyduğunu öğrenir. Bunun üzerine Nicholas'ın buldukları çocuk olduğunu söyler. Nicholas'ın ailesiyle de bir yetkiliymiş gibi konuşur ve çocuklarının bir seks çetesi tarafından kaçırıldığına ikna eder.
FBI devreye girer. Amerikan Büyükelçiliği'yle irtibata geçilir. Barınağa Nicholas'ın renkli fotoğrafının bulunduğu belgeler gönderilir. Esmer ve kahverengi gözlü olan genç, gelen belgelerde Nicholas'ın sarışın, mavi gözlü olduğunu görünce başının belaya gireceğini düşünür. Büyükelçilik, barınağa bir yetkili gönderir. Ancak yetkili barınağa gittiğinde Nicholas, ortadan kaybolmuştur. Yetkililer, Nicholas sandıkları genci bulur ve tekrar barınağa götürür.
Nicholas'ın ablası Carey Gibson, kardeşini teslim almak için Linares'e uçar. Artık oynadığı oyunun sona ereceğini düşünen genç, saçını sarıya boyar ve Nicholas'ın sahip olduğu dövmelerden yaptırır. Barınağa gelen Carey, Nicholas'ın başına gelen bunca olaydan sonra değişmesinin normal olduğunu düşünür. Kendisinden şüphe duyan yargıcı da kandırmayı başaran genç, Nicholas'a ait Amerikan pasaportuna kavuşur. Carey ile birlikte Texas'a uçarlar. Aile, Nicholas sandıkları genci sıcak şekilde karşılar. Beklediğinden daha sıcak bir ortam bulan genç, çekingen ve sessiz davranır.
Kayıp çocuk bürosu, bir süre sonra harekete geçer ve Nicholas sanılan gençten başka çocukları kurtarmaya yardımcı olabileceği için bilgi almak isterler. Yetkili, karşısındaki gencin aslında sarışın olmadığını ve zannedildiği yaştan büyük olduğunu gözlemler. Genç, askerler tarafından başka çocuklarla birlikte kaçırıldığını, cinsel istismara maruz kaldığını, deneylerde kullanıldığını, işkence gördüğünü ve gözüne damlatılan çözeltilerle göz renginin değiştiğini söyler. Duydukları karşısında çok etkilenen yetkili, şüphelenmekten vazgeçer.
Bir film şirketi, Nicholas'ın kaçırılış hikayesini film yapmaya karar verir. Nicholas'ı araştırıp röportaj yapması için bir özel dedektif tutarlar. İspanya'da bulunupevine geri getirilen çocuğun hikayesi medyada da geniş yer bulur. Özel ajan, Nicholas'ın kaçırılmadan önceki resimleriyle şimdiki hali arasındaki bariz farkları gözlemler. Eski fotoğraflarla şimdiki görüntüsünü karşılaştırır ve kulakların 2 farklı kişiye ait olduğu sonucuna varır. Özel ajan, Nicholas Barclay zannedilen kişinin aslında bir casus olduğunu düşünür. Kayıp çocuk bürosuna durumu bildirir. Nicholas zannedilen genç, Houston'a analiz edilmek için götürülür. Gencin Nicholas olmadığı anlaşılır. Ancak aile, tuhaf şekilde gerçeği öğrenmemiş gibi yaşamaya devam eder.
Nicholas'ın annesi, DNA testi için kan vermeyi şiddetle reddeder. Yetkililer, ailenin hareketlerinden şüphe duymaya başlar.
Özel ajan, gerçek Nicholas Barclay'nin izini sürmeye başlar. Komşularla görüşür. Nicholas'ın uyuşturucu bağımlısı, sorunlu abisi Jason eve geldikten sonra ailenin düzeninin bozulduğunu öğrenir. Nicholas'a aileden birinin birşey yapmış olabileceği şüphesi kuvvet kazanır.
Alınan parmak ve avuç içi izleri İnterpol aracılığıyla Büyükelçiliklere dağıtılır. Madrid'teki Büyükelçilikten parmak izi sahibinin İnterpol tarafından aranan Fransız Frederic Bourdin olduğu ortaya çıkar. Frederic, gerçeği peşindeki özel ajana da açıklamıştır. Frederic'in çocuk gibi davranıp sahte kimliklerle Avrupa'nın çeşitli ülkelerindeki barınaklarda kaldığı ortaya çıkar.
Frederic'te ailenin Nicholas'ı öldürdüğünü düşünmektedir. Bu yüzden San Antonio Polis Depatmanı'na suç duyurusunda bulunur. Aile hakkında adam öldürmek suçundan soruşturma başlatılır. Anne, 2 kez yalan testinden geçmeyi başarsa da; 3. testte yalan söylediği ortaya çıkar.
Şüpheler bu kez de Jason'a yönelir. Olaylara kayıtsız davranan Jason, aşırı dozda uyuşturucu kullanımından ölür.
Frederic, hapisteyken ödemeli aramalar yapar ve kayıp çocuklar hakkında bilgisi olduğunu iddia eder.
Nicholas Barclay'in kayboluşu ile ilgili açılan cinayet soruşturması, delil yetersizliğinden dolayı kapatılır. Frederic Bourdin, sahtekarlıktan dolayı 6 yıl hapse mahkum edilir. 2003 yılında Fransa'ya sınırdışı edilir. 3 ay sonra 14 yaşındaki kayıp Leo Balley'in kimliğini çalmaya kalkışır. Bugün Fransa'da yaşayan Frederic evli ve 3 çocuğu var. Nicholas Barclay, hala arananlar listesinde.

Comment / Yorum:

The Imposter, her ne kadar biyografik özellikleri olan bir belgesel olsa da; hikayesi dolayısıyla bünyesinde gerilim barındıran, sinemasal özelliklere sahip bir yapım. 2012 yapımı belgesel film, yönetmen Bary Layton’ın imzasını taşıyor. Belgeselin Amerika genelindeki hasılatı 892.409 dolar.
Oldukça sıra dışı bir kayıp olayını tüm yönleriyle inceleyen ve karşıt görüşlü 2 tarafında bakış açısını  sunmayı başaran belgesel, başta Frederic Bourdin olmak üzere olayın gerçek kahramanlarına da yer vermiş. Önce Texas’ta kaybolan sarışın mavi gözlü Nicholas’ın yıllar sonra İspanya’da bulunuşuna, ancak bulunan kahverengi gözlü esmer kişiyle fiziksel olarak benzeşmemesine değinen belgesel; daha sonra korkunç bir şüphe üzerinde durup izleyenleri şok etmeyi başarıyor.
Olayın tuhaf kahramanı Frederic Bourdin’in 1985 yılında “Le Pantin Immobile” isimli bir televizyon filminde rol almış olması da ilginç bir not.
Başta Bafta olmak üzere 11 ödül ve 13 adaylık kazanan belgesel, dünya çapında ses getirmeyi başardı.
Film müzikleri arasında Cat Stevens (Yusuf İslam) ve David Bowie gibi meşhur isimlerin şarkıları kullanıldı.
The Imposter, ilk anından son anına kadar sürükleyiciliğini koruyan ve polisiye gerilim tadı veren bir belgesel. Belgesel sevmeyenlerin dahi es geçmemesi gereken bir yapım.

Imdb note : 7.6                             My note : 8.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder