Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

23 Ocak 2011 Pazar

Vesikalı Yarim (1968)


Director / Yönetmen:

Ömer Lütfi Akad

Screenplay / Senaryo:

Safa Önal

Story / Hikaye:

Sait Faik Abasıyanık (from "Menkeşeli Vadi")

Cast / Kadro :

Türkan Şoray
İzzet Günay
Ayfer Feray
Behçet Nacar
Aydemir Akbaş

Subject / Konu:

Halil manavlık yapan, evli ve 2 çocuk sahibi, mütevazı bir adamdır. Normalde dışarı pek çıkmayan Halil, esnaf arkadaşlarının ısrarı sonucu bir akşam pavyona gider. Pavyonda şarkıcı Sabiha ile tanışır. Sabaha kadar birlikte vakit geçirirler. Kısa sürede aralarında aşk başlar.
Sabiha hislerini pavyondaki arkadaşı Müjgan'a anlatır. Sabiha'nın Halil'e tutulduğunu ve sonlarının olmadığını düşünen Müjgan, Sabiha'yı uyarır. Ama birbirlerine delice tutulan Sabiha ve Halil, hiçbir şeyi düşünmeden Sabiha'nın evinde yaşamaya başlarlar. Sabiha pavyonu bırakır, Halil de babasıyla çalıştıkları manavı bırakır ve Beyoğlu Çiçek Pasajında kasa içinde portakal ve limon satmaya başlar.
Bu arada pavyon fedaileri Halil'i Sabiha'yı bırakması için tehdit ederler. Halil henüz evli olduğunu Sabiha'ya söylemeden, Sabiha gerçeği Müjgan sayesinde öğrenir. Halil'in yuvasını yıkmak istemediğinden, Halil'i kendisinden soğutmaya çalışır. Birkaç kez Halil'den ayrılmayı dener ama yapamaz. En sonunda Halil'e bir mektup bırakır ve gider.
Halil, Sabiha'nın peşini bırakmaz. Sabiha'yı bulur, onu geri götürmek ister, çıkan bir kavga sonucu pavyon fedaisi Necmi'yi bıçaklar. Sabiha, Halil'i hapishanede ziyarete etmeye hiç gitmez. Arkadaşı Müjgan'la yolladığı şeylerde Halil'e ulaşmaz. Çünkü Müjgan ayrılmaları gerektiğini düşünmektedir.
Sabiha, Halil'i hapisten çıktığı güne kadar sabırla bekler, pavyonda çalışmayı bırakmıştır ama Halil hapisten tahliye olduğu gün tekrar pavyonda çalışmaya başlar. Amacı Halil'in kendisinden umudu kesmesidir. Halil, pavyonda bulduğu ve kendisine sıradan bir müşteri gibi davranan Sabiha'yı bıçaklar. Sabiha, polise yanlışlıkla kendi kendini bıçakladığını ve Halil'in suçsuz olduğunu söyler.
Yaralı Sabiha bir müddet hastahanede kalır. Sabiha, Halil'e yaptıklarına pişman olur. Hastahaneden çıkar çıkmaz Halil'e gerçekleri anlatmaya ve her ne olursa olsun kavuşmaya karar verir. Manava doğru gider. Manava yaklaştığında Halil'i çocuklarından birine sarılmış şekilde görür. Öbür çocuğa sarılmış Halil'in babası Sabiha'yı görür. Sabiha bir müddet Halil'e bakar. Halil,Sabiha'yı farketmemiştir. Sabiha arkasını döner ve yürüyüp kalabalığa karışır.



Comment / Yorum:

Usta yönetmen Ömer Lütfi Akad'ın "Kent üçlemesi" ya da diğer adıyla "İmkansız aşklar üçlemesi" nin ilk filmi.
Ömer Lütfi Akad, Orhan Veli Kanık'ın "Tahattur" şiirinden çok etkilenmiş ve bu şiirin hikayesinden bir film yapmayı aklına koymuştur:


"Alnımdaki bıçak yarası
Senin yüzünden;
Tabakam senin yadigarın;
"İki elin kanda olsa gel" diyor
Telgrafın;
Nasıl unuturum seni ben,
Vesikalı yarim? "

Şiirin hikayeleştirilmesi için Burhan Arpad ile anlaşır.Başka projeler araya girdiği için çalışmalar yarım kalır.(sonraki dönemde Burhan Arpad hikayeyi romanlaştırmış ve "Alnımdaki bıçak yarası" adıyla yayınlamıştır). Daha sonra Safa Önal, Sait Faik Abasıyanık'ın "Menekşeli Vadi" hikayesini uyarlayarak senaryolaştırır.
1968 yapımı bu film çoğu açıdan büyük önem taşıyan bir başyapıt. Safa Önal, klişelerden uzak ve unutulmaz dialoglarla müthiş bir senaryoya imza atmış. Bu dialoglardan en akılda kalanı; Müjgan'la Sabiha'nın, Halil'in evli olup olmadığı hakkındaki konuşmasıdır:
" Müjgan: Evliymişsin diyecektin!
Sabiha: Diyemem...
Müjgan: Niye diyemezmişsin? Korkun neden?
Sabiha: Ya evet derse!"
Ömer Lütfi Akad, bu müthiş senaryo ve muhteşem oyunculuk performanslarını, duru ve gerçekçi anlatımıyla harmanlayarak ortaya bir başyapıt çıkarmış.
Türkan Şoray'a 2. Altın Portakal ödülünü kazandıran Vesikalı Yarim'i, Şoray'ın yıldız oyunculuktan usta oyunculuğa terfi ettiği filmi olarak kabul edebiliriz.
Film ayrıca Türkan Şoray'ı sarışın görebileceğimiz nadir filmlerden biridir.
İzzet Günay döneminin diğer aktörlerine nazaran (Ediz Hun, Kartal Tibet, Cüneyt Arkın), daha az popüler bir aktör olsa da; onlardan çok daha iyi bir oyuncu olduğunu en çok bu filmle göstermiştir. Bu oyunculuk resitalinin Altın Portakal alamamış olması çok şaşırtıcı. 
İnanılması daha güç olansa; Vesikalı Yarim'in yine aynı festivalde "En iyi 2.film" seçilmesi. Her ne kadar o yıl ödülleri kazanan Fikret Hakan ve "İnce Cumali" filmine saygı duyulması gerekse de; ödülleri hakedenin İzzet Günay ve Vesikalı Yarim olduğunu da söylemek gerek.
Daha sonra 2.sınıf ve erotik filmlerde oynayacak Aydemir Akbaş ve Behçet Nacar'ı bu filmde kısa rollerde izliyoruz.
Filmde Sabiha karakterinin söylediği şarkıları Şükran Ay'ın sesinden dinliyoruz. "Kalbimi kıra kıra" gerek müziği, gerek sözleriyle filme büyük katkıda bulunuyor. Özellikle de filmin son sahnesinde...
Vesikalı Yarim'den bir çok kez esinlenildi, bir çok kez de taklit edildi. Ama Vesikalı Yarim gibisi bir daha yapılamadı. Filmin senaristi Safa Önal'a göre, Nobel kazanmış Orhan Pamuk'un "Kara Kitap" adlı romanı bile Vesikalı Yarim'den esinlenme. Filmin etkisini ve gücünü Safa Önal'ın bu söyledikleri gayet net açıklıyor.


Imdb note:7.1                                                            My note:9.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder