Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

6 Ekim 2014 Pazartesi

You Can’t Win ‘Em All / Paralı Askerler (1970)

Director / Yönetmen:
Peter Collinson

Screenplay / Senaryo:
Leo Gordon

Cast / Kadro:
Tony Curtis
Charles Bronson
Michele Mercier
Patrick Magee
Fikret Hakan
Gregorie Aslan
Leo Gordon
Horst Janson
John Alderson
John Agheson
                                                               Tony Bonner
                                                               Howard Goorney
                                                               Salih Güney
                                                               Henia Halil (as Gonia Halil)
                                                               Yüksel Gözen
                                                               Terry York
                                                               Erol Keskin
                                                               Mümtaz Alpaslan
                                                               Ken Buckle
                                                               Manny Michael
                                                               Reed De Rouen
                                                               Paul Stassino
                                                               Nosher Powell
                                                               Bülent Gültekin
                                                               Suna Keskin
                                                               Kayhan Yıldızoğlu

Subject / Konu:
İki paralı asker olan dolandırıcı Adam ve kaçakçı Josh, Yunan adasından tekneyle kaçmayı başarırlar. Josh ve adamları, padişaha karşı ayaklanan ve savaşı kaybedeceğini düşündüğü Mustafa Kemal'e silah satacaktır. Türk topraklarına vardıktan kısa süre sonra Albay Ahmet Elçi komutasındaki askerler tarafından kuşatılıp yakalanırlar. Ahmet, Josh'taki silahlara talip olur. Birlikte Balıkesir'e doğru yol alırlar.
Vali Osman Bey'in huzuruna çıkıp taramalı tüfeği gösterirler. Tüfeği oldukça beğenen Osman Bey, Mustafa Kemal'in Anadolu'da ilerlediğini ve ona karşı destek güce ihtiyaç duyduklarını söyler. Adam'ın gemisinin serbest bırakılması ve para karşılığında anlaşmaya varırlar. Ancak aslında Osman Bey'in farklı planları vardır.
Yola çıktıkları tren saldırıya uğrar. Saldırıyı taramalı tüfeklerin ve Ahmet'in vagonlara gizlediği atlı askerlerle savuşturmayı başarırlar.
Ahmet, Adam'a sandıklarda 1 ton altın taşıdıklarını ve birlikte hareket ederlerse altınları paylaşabileceklerini söyler. Adam çok geçmeden sandıklardaki altınların aslında altınla kaplanmış kurşun olduğunu farkına varır. Josh'ın da bu olaydan haberdar olduğunu öğrenir.
Yunan saldırısı başlar. Adam, padişah Yunanlarla müttefik olduğu için beyaz bayrak sallatır. Ahmet, Kanuni Sultan Süleyman döneminden kalma hazineyi alıp sevgilisiyle birlikte kaçmayı planlamaktadır. Ancak sevgilisi Adam'la birlikte hareket etme kararı aldığından kendisini bıçaklayarak öldürür. Adam, Yunan binbaşıyla pazarlık yaparken, bu kez de Josh'la birlikte hazineyi alıp kaçar.
Adam, askerleri kurşuna dizen Yunan binbaşıyı sahte altınları vererek ikna eder. Ancak bu sefer de hava bombardımanı başlar ve Yunan birlikleri yok edilir. Bir kamyonla kaçmayı başaran Adam, İzmir'e ulaşır. Amerikan binbaşısından İslam Yıldızı adı verilmiş gemisine gitmek için izin alır. Gemiye vardıklarında Josh'ı gemide bulurlar. Hareket etmek isterler. Ancak gemi saldırıya uğrar. Yeni Türkiye Cumhuriyeti donanması, İslam Yıldızı'nda bulunan herkesi tutuklar. Mustafa Kemal'in huzuruna çıkarılan Adam ve Josh, güzelliğine kapıldıkları kadını da karşılarında bulurlar. Kanuni Sultan Süleyman'ın hazinesi, bulunduğu sandıktan çalınmıştır ve Adam'la Josh hazinenin yerini bilmemektedir. Buna karşın hazinenin asıl önemli parçası olan halife Osman'ın kuranı sandıktaki gizli bölmesinden alınmamıştır. Mustafa Kemal'den eğer padişah bu kurana sahip olsaydı, tüm İslam alemini toplayıp kendilerine karşı kullanabileceğini öğrenirler. Serbest bırakılırlar ve bir geminin güvertesinde patates soyarken Türkiye'den ayrılırlar.

Comment / Yorum:
Filmi yönetmesi için düşünülen ilk kişi Howard Hawks’tı. Ancak Hawks teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine yönetmen koltuğuna 1969 yılında çektiği "The Italian Job / İtalyan Usulü Soygun" filmiyle tanınan Peter Collinson oturdu. Filmin senaryosu, oyuncu kadrosunda da yer alan Leo Gordon'a ait. Başrollerinde Hollywood'un iki devi Tony Curtis ve Charles Bronson'ın yer aldığı filmde diğer önemli rolleri ise ünlü Fransız oyuncu Michele Mercier ve Fikret Hakan üstlenmiş. Ayrıca filmin oyuncu kadrosunda Salih Güney, Erol Keskin ve Suna Keskin gibi Türk oyuncularda yer almakta. Ancak Türk oyuncular arasında filmdeki tek kayda değer rol, Fikret Hakan'ın canlandırdığı Albay Ahmet karakteri.
Tamamı Türkiye'de çekilen film, Kapadokya'dan Efes Antik kentine kadar birçok önemli mekanda çekilmiş. İstanbul'un da yoğun şekilde kullanıldığı filmde saray sahnelerinin iç çekimleri Said Halim Paşa Konağı'nda yapılmış. Buna karşın filmin mekan örgüsü oldukça yanlış. Film, 1922 yılında Kurtuluş Savaşı sırasında geçmekte. Sadece final sahnesinde yer alacak Atatürk'ü bir jönün canlandırmaması büyük tepkilere neden olunca Atatürk adı filmde kullanılmamış. Filmin Türkçe dublajında da Mustafa Kemal yerine Muzaffer Kayhan ismi kullanılmış.
Amerika'da 24 Temmuz 1970'te gösterime giren "You Can’t Win ‘Em All / Paralı Askerler", bazı tarihsel saptırmalar olduğu gerekçesiyle Türkiye'de sansürden geçemez ve sinemalarda gösterilemez. Film ancak çekildikten 43 yıl sonra 26 Mayıs 2013 tarihinde Türk televizyonlarında Türk seyircisiyle buluşur. Bu saçma yasağın esas nedeni, Charles Bronson'ın bir Türk gazetesinin röportaj teklifini geri çevirmesi ve bunun üzerine gazetenin filmin Türk düşmanı olduğu yönünde bir kampanyaya imza atıp Sansür Kurulu'nu bu yönde etkilemiş olması. Halbuki filmde Türkiye aleyhinde hiçbir mesaj verilmediği gibi sonunda da Türk hükümeti ve halkına teşekkür edilmekte.
You Can’t Win ‘Em All, ciddi bir bütçeyle çekilmiş, elinden geldiğince Türkiye'nin önemli yerlerini göstermeye çalışmış ve fakat günümüzün gazetelerinden pek de farklı olmayan bir zihniyetin kurbanı olmuş bir yapım. İyi bir film mi? Hayır vasat bir film. Ama uğradığı zulüm nedeniyle seyredilmeyi hak ediyor.

Imdb note: 6.2                           My note: 5


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder