Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

25 Ekim 2014 Cumartesi

Maskeli Üçler (1971)

Director / Yönetmen:
Melih Gülgen

Screenplay / Senaryo:
Asaf Tengiz

Cast / Kadro:
Levent Çakır
Safiye Yankı
Behçet Nacar
Tuncer Necmioğlu
Feridun Çölgeçen
Metin Yankı
Nesrin Nur
Nur Ay
Hasan Ceylan
Hakkı Kıvanç
                                                                Süheyl Eğriboz
                                                                Arap Celal

Subject / Konu:
Ivan, özel yapım baltasıyla soyguncuları öldürür. Safiye ve Metin bir pavyonda akrobasi gösterileri yapmaktadır. Sarı Tilki ve adamları, Safiye’ye sarkıntılık edince pavyonda kavga çıkar. O sırada pavyonda olan Ivan, kaçmakta olan Sarı Tilki’yi yakalar ve baltasıyla öldürür. Elmasları da Sarı Tilki’nin evinde bulup ele geçirir.
Pavyondan çıkıp arabalarına dönen Safiye ve Metin, arabanın içinde Sarı Tilki’nin cesediyle bulurlar. Fotoğrafçı vasıtasıyla tanıştıkları yeni arkadaşları, Safiye ve Metin’e olayı çözmelerinde yardımcı olur. Birlikte Maskeli Üçler’i oluştururlar.
Ivan, soygun planını yapan Osman ve Feridun için çalışmaktadır. İz süren Maskeli Üçler, karargahı basarlar. Ivan, adamlarını Maskeli Üçler’in üzerine sürüp Osman ve Feridun’la kaçar. Maskeli Üçler, adamları alt edip kaçırmayı başarır.
Maskeli Üçler, polis namına çalışmaya başlar. Osman ise Ivan’ı ve Feridun’u atlatıp, Şeyh Ahmet’e satılacak elmasların parasını alıp kaçmayı planlamaktadır. Maskeli Üçler, Şeyh Ahmet’le yapılan değişim esnasında baskın yaparlar. Çok geçmeden poliste gelir. Köşeye kıstırılan Osman ve Feridun, polis tarafından yakalanır. Safiye, Metin ve fotoğrafçı ise kaçan Ivan’ın peşine düşerler. Ivan, Metin’i öldürmek üzereyken Fotoğrafçı tarafından bıçaklanıp etkisiz hale getirilir.

Comment / Yorum:

Maskeli Üçler, genç bir yönetmen olmasına karşın 1971 yılında tam 11 film yöneten Melih Gülgen’in yönettiği 2. sınıf aksiyon filmlerinden biri olur. Senaryosu Asım Tengiz tarafından yazılan film, sanılanın aksine fantastik öğeler içermeyen bir yapım. Filmi bir aksiyon filminden ayıran tek özellik, ana karakterlerin maske takıyor olması. Ayrıca muhtemelen filme ilgi çekmek için erotik öğeler de kullanılmış.

Imdb note : - (Filmin imdb'de notu bulunmuyor)  My note : 2.5

23 Ekim 2014 Perşembe

Blood of Man (2013)

Director / Yönetmen:
Ben Watts

Screenplay / Senaryo:
Ben Watts

Cast / Kadro:
William Harrison
Cooper Guy
Canon Kuipers
Adam Boyer
Faith Dillon
Lesley Warren
Diane Wright



Subject / Konu:
Georgia, Amerika. 60’lı yılların sonu. Charlie, annesi ve ağabeyi Neal ile kırsal alanda yaşayan bir çocuktur. Charlie ve Neak anneleri tarafından markete gönderilir. Charlie orman yolundan gider ve birşeyler zulaladığı küçük sığınağı Neal’a gösterir. Bu sırada perişan halde çıkagelen bir kadın, çocuklardan kendisini saklamasını ve yerini kimseye söylememesini ister. Bunun üzerine çocuklar, kadını sığınağa saklarlar.
Çok geçmeden kadının kocası karşılarına çıkar ve Charlie’nin ağzından kaçırdıklarından dolayı kendisinden bir şeyler saklandığını anlar. Çocukları tartaklar ve kadının saklandığı yeri Charlie’den öğrenir. Kadını yakalayıp sırtına alır ve götürür.
Neal, gazeteden ormanda gördükleri kadının ölü olarak yakalandığını okur. Neal, Charlie ve arkadaşları cenazenin götürülüşünü seyrederler. Charlie, Neal’a yaşananlarda suçu olup olmadığını sorar.

Comment:

Birçok kısa filmin renklendirmesini yapan Ben Watts, 2 kısa metrajlı video film senaryosu yazıp yönettikten sonra 2012 yılında ilk kısa metrajlı filmi olan “Blood of Man”i çeker. 2013 yılında gösterilen film, gerilim öğeleri de içeren bir yapım olur. Blood of Man, eli yüzü düzgün bir kısa film. Ancak filmin finali, yeterince tatmin edici değil.

Imdb note: 7.9                           My note: 5.5

21 Ekim 2014 Salı

Kız Kolunda Damga Var (1967)

Director / Yönetmen:
Halit Refiğ

Screenplay / Senaryo:
Halit Refiğ

Cast / Kadro:
Sadri Alışık
Fatma Girik
Sevda Nur
Altan Günbay
Adnan Uygur
Kamer Sadık
Behçet Nacar
İsmet Erten
İhsan Bayraktar
Nejat Özemre
                                                              Enver Dönmez
                                                              Mehmet Ali Akpınar
                                                              Eva Bender (Eva Abrahamsson adıyla)

Subject / Konu:
İstanbul’daki Uzay Araştırmaları Konferansı’na dünyanın dört bir yanından bilim adamları katılır. Uzay gemisi projesiyle dikkatleri üzerine toplayan İtalyan profesör Marconelli, Zenta isimli örgüt tarafından kaçırılır. Örgüt, Marconelli’nin serbest bırakılması için 10.000.000 dolar fidye ister. 007 namıyla anılan James Bond bu olayla ilgili görevlendirilir. James Bond’un büyük bir hayranı olan Türk ajanı Demir Çiçek, Türkiye’ye gelecek Bond’u adım adım takip edip Zenta örgütünün merkezini bulmakla görevlendirilir. Bond, Lübnanlı bir tüccar kılığında Türkiye’ye gelir. Rus ajanlarda Bond’u takip etmektedir.
Demir Çiçek, Arap dansöz Tahiye kimliğiyle Bond’un kaldığı otele yerleşir ve kısa sürede Bond’la yakınlaşmayı başarır. Demir Çiçek, Bond’u takip ettiği sırada yanlışlıkla Bond’a tıpa tıp benzeyen ve peşindekilerden kaçmakta olan Dümen Basri’yi takibe koyulur. Dümen Basri, 3 kişi tarafından kıstırıldığında Demir Çiçek tarafından kurtarılır.
Zenta örgüt merkezine fidyeyi vermeye giden Bond, profesör Marconelli’nin sağ olduğunu görür. Ancak örgütün esas planı, Bond’u hoşlandığı Eva’yla kandırıp profesörü Ruslara satmaktır.
Zenta örgüt elemanları, Bond zannettikleri Basri’yi Eva’ya götürürlerken, Basri’nin kandırdığı kız ise Bond’u Basri zannedip evine götürür. Eva, Basri’ye ilaçlı elma yedirmeye çalışır ama elmayı kendisi yiyip örgüt bilgilerini anlatmaya başlayınca öldürülür. Bond ise kızın Demir Çiçek’le kavga eden ağabeylerini görünce evden kaçar. Demir Çiçek’e abayı yakan Bond, görevini görmezden gelir. Rus ajan, Bond’a Marconelli’yi teslim etme karşılığında Sibirya’da Demir Çiçek’le birlikte olmasını vaat eder. Bond’ta teklifi kabul eder.
Demir Çiçek, Bond zannettiği Basri’nin aslında Bond değil sadece bir benzeri olduğunu farkına varır. Basri’nin kendisine aşık olduğu için peşinde dolaştığını öğrenir. Rus ajanlar Demir Çiçek’i kaçırıp, Bond’u ararlar ve Marconelli’yi kendilerine teslim edip Demir Çiçek’i alabileceğini söylerler. Bond, tutulduğu yerden Demir Çiçek’i kurtarır. Demir Çiçek, Bond’a kimliğini açıklar ve ortak hareket etmeyi önerir. Birlikte Zenta’nın gizli örgüt merkezine giderler. Demir Çiçek dışarıda bekler. Bond fidyeyi ödeyip Marconelli’yi teslim aldığı sırada kovalanmakta olan Basri’de şans eseri örgüt merkezine kaçar. Bunun üzerine Demir Çiçek’te içeriye girmek zorunda kalır. Rus ve Çinli ajanların gelişi ortalığı daha da karıştırır.
Basri, Bond zannedildiği için kendisine teslim edilen Marconelli’yle kaçmaya çalışır. Karşısına çıkan Rus ajanlarla dövüşmek zorunda kalır. Bond, Basri’nin kandırdığı kızın ağabeyleriyle kavgaya tutuşur. Demir Çiçek ise Zenta liderinin peşine düşer. Rus ajanları birbirlerine öldürten Basri, Bond’la kavga eden adamları da peşine takıp kaçar. Bond, Maconelli’yi alıp Amerika’ya gitmek üzere yola koyulur. Demir Çiçek ise Basri’nin yardımıyla Zenta liderini etkisiz hale getirmeyi başarır. Liderin gerçek kimliği ortaya çıkar.
Çinli ajanlar kurşun yağmuruna tuttukları Bond’u öldürdüklerini sanıp Marconelli’yi Çin’e götürmek üzere kaçırırlar. Elde ettiği başarının ardından Demir Çiçek’e Bond’la birlikte Çin’e gidip Marconelli’yi kurtarma görevi verilir. Basri, zorla oturtulduğu nikah masasından kaçmayı başarır. Kızın ağabeyleri Bond’u yakalarlar ve kardeşleri de onay verince onu nikah masasına oturturlar. Bond evlenmeye razı olmak zorunda kalır. Bond’un yerine havaalanına getirilen Basri ise Demir Çiçek’le birlikte Çin’e uçar.

Comment / Yorum:
Halit Refiğ, yoğun geçirdiği 1966 yılında çektiği ajan komedisi “Karakolda Ayna Var” ile beğeni kazanınca 1967 yılında yine aynı ekiple başka bir ajan komedi filmine daha imza atar. Halit Refiğ filmi yazıp yönetirken, yapımcılığı da yine Memduh Ün üstlenir. Başrolleri de tıpkı Karakolda Ayna Var'da olduğu gibi Sadri Alışık ve Fatma Girik üstlenir. İlk filmle benzer olarak Eva Bender'de oyuncu kadrosunda yer alır. Filmin yardımcı oyuncu kadrosu ise fazla zengin sayılmaz. Öne çıkan isimler Altan Günbay, Kamer Sadık ve Behçet Nacar.
Filmin bazı noktalarında yönetmenin dokunuşlarını hissedebiliyorsunuz. Bununla beraber film baştan sona Sadri Alışık hakimiyetinde geçiyor. 2 karakteri birden canlandırmasının yanında filmin muhtelif yerlerinde Alışık'ın seslendirmeleri ve söylediği şarkılarla da karşılaşmak mümkün. Fatma Girik ise özellikle kavga sahnelerindeki başarısıyla dikkat çekiyor. Bu performansı gördükten sonra Girik'in neden aksiyon sinemamızda yeterli şekilde kullanılmadığı merak uyandırıyor.
Kız Kolunda Damga Var, vaat ettiğini veren yani eğlendiren bir film. James Bond'un tiye alınması da gayet hoş. Keyifle seyredilebilecek bir yapım.

Imdb note: 6.1                           My note: 5

19 Ekim 2014 Pazar

Deux Jours, Une Nuit / Two Days, One Night / İki Gün, Bir Gece (2014)

Director / Yönetmen:
Jean Pierre Dardenne
Luc Dardenne

Screenplay / Senaryo:
Jean Pierre Dardenne
Luc Dardenne

Cast / Kadro:
Marion Cotillard
Fabrizio Rongione
Catherine Salee
Damien Trapletti
Baptiste Sornin
Pili Groyne
Simon Caudry
Lara Persain
                                                                 Alain Eloy
                                                                 Myriem Akheddiou
                                                                 Fabienne Sciascia
                                                                 Anette Niro
                                                                 Rania Mellouli
                                                                 Christelle Delbrouck
                                                                 Timur Magomedgadzhiev
                                                                 Hassiba Halabi
                                                                 Soufiane Jilal
                                                                 Hicham Slaoui
                                                                 Philippe Jeusette
                                                                 Yohan Zimmer
                                                                 Safia Gollas
                                                                 Christelle Cornil
                                                                 Marion Lory
                                                                 Angelique Michaux
                                                                 Laurent Caron
                                                                 Joachim Vincent
                                                                 Donovan Deroulez
                                                                 Tom Adjibi
                                                                 Elena Doratiotto
                                                                 Franck Lainse
                                                                 Maidy Ankaye
                                                                 Alao Kasongo
                                                                 Serge Koto
                                                                 Morgan Marinne
                                                                 Gianni La Rocca
                                                                 Ben Hamidou
                                                                 Carl Jadot
                                                                 Olivier Gourmet
                                                                 Sabine Raskin

Subject / Konu:
Sandra, açığa alınmış ve işini kaybettiğini düşündüğü için bunalıma girmiştir. Arkadaşı Juliette, Sandra’ya işten kimin çıkarılacağını belirlemek için yeni bir oylama yapılacağını bildirir. Sandra bunun üzerine kocası Manu’nun da ısrarıyla oylamaya katılacak kişilerle tek tek görüşüp bakması gereken 2 çocuğu olduğunu ve işini kaybederse ipotekli evlerini kaybedeceğini anlatıp lehine oy vermelerini ister.
Telefonda konuşup ikramiye alabilmek için lehinde oy veremeyeceğini söyleyen Hicham’ı su almak için girdiği markette çalışırken görür. Hicham burada şirketten gizlice çalışmaktadır. Hicham’dan Jean – Marc’ın geçirdiği hastalıktan sonra verimli olamayacağını ve bu yüzden işten ayrılması gerektiğini düşündüğünü öğrenir. Sandra, görüşmeye gittiği Yvon’un tartaklanmasına neden olunca pişmanlık duyar.
Görüştüğü arkadaşlarından Anne evine gelip lehine oy kullanacağını açıklar. Böylece görüştüğü kişilerden 7’sinin lehine oy vereceği kesinleşir. 16 kişi oy kullanacağı için sadece 2 kişinin daha lehinde oy vermesi yeterli olacaktır. Karamsarlığı artmış olduğu için bir kutu ilaç içmiş olan Sandra acilen hastaneye kaldırılır.
Hastanede midesi yıkanan Sandra, henüz görüşmediği 3 kişiyle görüşmek ister ve hastaneden çıkar. Bir kişiden olumsuz cevap aldıktan sonra gittiği diğer kişiyi de evinde bulamaz. Görüştüğü son kişi Alphonse ise lehinde oy vereceğini açıklar.
Oylama sonucu 8’e 8 çıkınca Sandra tek oyla işini kaybetmiş olur. Lehine oy veren arkadaşlarıyla vedalaştıktan sonra dolabındaki eşyalarını toplamaya başlar. Bu sırada patronu Dupont tarafından çağrılır. Dupont, Eylül ayında bir kişiyi işten çıkarınca tekrar işe dönebileceğini söyler. Sandra bu teklifi reddeder ve şirketten ayrılır.

Comment / Yorum:
Ünlü Belçikalı kardeşler Jean Pierre Dardenne ve Luc Dardenne’in yazıp yönettikleri “Deux Jours, Une Nuit / İki Gün ve Bir Gece”, yaklaşık 7.000.000 euro bütçeyle Dardenne kardeşlerin doğup büyüdüğü, bir sanayi kasabası olan Liege şehrindeki Seraing’de çekilir. Filmin başrollerini Dardenne kardeşlerin bugüne kadar çalıştıkları en önemli oyuncu Marion Cotillard ve 5. kez birlikte çalıştıkları Fabrizio Rongione üstlenir.
Marion Cotillard senaryoyu okumadan filmden rol almayı kabul eder. Filmde karakteri için aksan değiştiren Cotillard, Belçika aksanıyla Fransızca konuşur. Film, Belçika'nın  "En İyi Yabancı Dilde Film" dalında Oscar adayı olsa da, Oscar'a aday gösterilmez. Cannes Film Festivali'nden elleri hiç boş dönmeyen Dardenne kardeşler, ilk kez bu festivalde adaylıkla yetinmek zorunda kalırlar. Film katıldığı festivallerde sadece 2 ödül ve 4 adaylık kazanabilir.
Deux Jours, Une Nuit kısa süresine karşın pek de akıcı bir film değil. Film özünde kapitalist sistemin insanları ne hale soktuğunu götermeye çalışıyor. Ancak senaryo incelikten uzak. Ana karakter Sandra'nın her yan karakterle görüşmesi gereksiz benzerliklerle dolu. Yan karakterlerin birçoğunun gerçekçi olmadığını da söylemek lazım. Filmin vasatı aşan tarafları, bir sözünün olması ve elbette Marion Cotillard'ın başarılı performansı.

Imdb note: 7.6                           My note: 5.5

18 Ekim 2014 Cumartesi

Should Married Men Go Home (1928)

Director / Yönetmen:
Leo Mccarey
James Parrott

Screenplay / Senaryo:
Leo Mccarey
James Parrott
H. M. Walker

Cast / Kadro:
Stan Laurel
Oliver Hardy
Edgar Kennedy
Edna Marion
Viola Richard
John Aasen
Chet Brandenburg
                                                           Dorothy Coburn
                                                           Kay Deslys
                                                           Clara Guiol
                                                           Charlie Hall
                                                           Jack Hill
                                                           Sam Lufkin
                                                           Lyle Tayo

Subject / Konu:
Hardy ve eşi evde oturmaktadırlar. Haftada bir gün tatilleri olduğu için dışarı çıkacaktırlar. Ancak elindeki golf çantasıyla yolda görünen Laurel’in evlerine doğru geldiğini görünce canları sıkılır. Laurel kapıyı çalar. Hardy ve karısı ise ses çıkarmadan evde yokmuş gibi yaparlar. Laurel, Hardy’ye kapının altından buluşmak için sözleştiklerinden evine geldiğini ve tekrar uğrayacağını belirttiği bir not atar.
Hardy’nin kapının altından notu çektiğini gören Laurel, pencereden Hardy ve karısının evde olduğunu görür. Hardy kapıyı açmak zorunda kalır. Laurel, Hardy’yi golf maçı yapmaya davet eder. Ancak Hardy, günü eşiyle birlikte evde geçireceklerini söyleyip Laurel’in teklifini geri çevirir.
Laurel, eve girip oturur. Kolu perdeye takılan Laurel müzik açmak için koltuğundan kalkınca perdeyi söker. Perdeyi yerine takmak isterken sandalyeyi kırar. Hardy bunun üzerine kendisi müzik aletini çalıştırmaya karar verir. Ancak aleti bozar ve eşinin tepkisini çeker. Eşi, Laurel’le birlikte golf oynamaya gitmesini söyler.
Golf sahasında sadece 4 kişilik bir yer bulunmaktadır.  Bunun üzerine yeni tanıştıkları 2 bayanla birşeyler içmeye giderler. Yanlarında az para olduğundan sadece bayanlara içecek ısmarlamaya karar verirler. Ancak Laurel kendilerine de içecek ısmarlayınca hesabı ödeyecek paraları kalmaz. Hardy, bayanları alıp dışarı çıkar. Laurel, hesabı ödeyebilmek için saatini rehin bırakmak zorunda kalır.
Golf oynamaya başladıklarında Laurel sakarlıklarına devam eder. Oynadığı oyuncuyu çamura bulaştırır. Ve ortalıkta bir çamur savaşı yaşanmaya başlar. En sonunda Laurel’le Hardy’de kendilerini çamurun içinde bulurlar.

Comment / Yorum:
Leo Mccarey ve James Parrott, H. M. Walker ile senaryosunu yazdıkları Should Married Men Go Home’u aynı zamanda yönetirler. Sessiz kısa filmin ilk gösterimi 8 Eylül 1928’de yapılır. Filmin başrollerini efsane ikili Stan Laurel ve Oliver Hardy üstlenirler. Film, ikilinin ortak uzun kariyerlerinin benzer komedilerinden biri olur.
Sinema tarihinin en önemli ikilisi kim denirse elbette akla birçok ikili gelecektir. Ama öyle bir ikili var ki rakamlarına ulaşılması imkansız görünüyor. Kariyeri boyunca 187 filmde rol alan Stan Laurel ve 415 filmde rol alan Oliver Hardy, birlikte tam 106 filmde rol alarak sıra dışı bir ikili olmayı başardılar. Should Married Men Go Home için de Laurel ve Hardy ikilisinin tipik bir komedisi demek yanlış olmaz.

Imdb note: 6.9                           My note: 5.5

15 Ekim 2014 Çarşamba

The Balloonatic / Balon Çılgınlığı (1923)

Director / Yönetmen:
Buster Keaton
Eddie Cline

Screenplay / Senaryo:
Buster Keaton
Eddie Cline

Cast / Kadro:
Buster Keaton
Phyllis Haver
Babe London

Subject / Konu:
Korku evinde korkulu anlar yaşayan genç adam, turunu tamamlayıp dışarıya fırlatılır. Nostaljik tur yapan genç bayanın yanında tura katılır. Turdan dönüldüğünde genç bayan öfkeli, genç adam ise gözü mordur. Genç adam bu seferde soluğu sıcak hava balonunda alır. Üzerine çıktığı balon havalanınca gökyüzünde gezinmeye başlar. Uçurtmadan 3,5 mil daha yüksekte uçarken eline geçen tüfekle ördek vurmaya kalkar ve balonla birlikte aşağıya düşer. Ertesi sabah düştü alandaki derede balık tutmaya çalışır. Bu sırada derede balık tutup yüzmekte olan genç bayanla çarpışır ve onun tarafından kovalanır.
Yaptığı kayıkla derede gitmeyi başaramayan genç adam, tuttuğu balığı da kayıkta pişirmeye kalkınca kayığında delik oluşur. Kayığı ters döndüğü için boğulma tehlikesi yaşar. Bu durumu gören genç bayan, onu kurtarmaya çalışır. Genç bayan, genç adam kendisine yardım edememesine rağmen boğa saldırısından kurtulmayı başarır. Genç adam ise ayı saldırısına uğrar. Ayıdan kaçan genç adam ve genç bayan,  genç adamın hazırladığı kayıkla derede giderler. Kayıkta romantik anlar yaşayan ikili şelaleye doğru sürüklenirler. Ancak kayık, uçan hava balonu sayesinde havalanır.

Comment / Yorum:
Buster Keaton'ın Eddie Cline ile birlikte senaryosunu yazıp yönettiği ve aynı zamanda başrolünü de üstlendiği "The Balloonatic / Balon Çılgınlığı", Keaton'ın gülmeden güldüren sinema anlayışının tipik örneklerinden biri. Sessiz sinemanın komedi klişeleri olan sakarlık ve pratik zeka çözümlemeleri The Balloonatic'te de ziyadesiyle mevcut. Filmin ana öğesi olan sıcak hava balonu, filmin sonundaki sürprizde de kullanılmış. Bu kısa sessiz film, Keaton'ın en iyi filmlerinden biri değil. Yine de sessiz sinemadan hoşlananların ilgisini çekebilir.

Imdb note: 6.8                           My note: 5

11 Ekim 2014 Cumartesi

Boyhood / Çocukluk (2014)

Director / Yönetmen:
Richard Linklater

Screenplay / Senaryo:
Richard Linklater

Cast / Kadro:
Patricia Arquette
Ellar Coltrane
Lorelei Linklater
Ethan Hawke
Elijah Smith
Steven Chester Prince
Bonnie Cross
Sydney Orta
Libby Villari
Marco Perrela
                                                            Jamie Howard
                                                            Andrew Villareal
                                                            Ryan Power
                                                            Shane Graham
                                                            Tess Allen
                                                            Charlie Sexton
                                                            Barbara Chisolm
                                                            Matthew Martinez – Arndt
                                                            Cassidy Johnson
                                                            Jordan Howard
                                                            Evie Thompson
                                                            Brad Hawkins
                                                            Richard Andrew Jones
                                                            Karen Jones
                                                            Sam Dillon
                                                            Andrea Chen
                                                            Bill Wise
                                                            Taylor Weaver
                                                            Zoe Graham
                                                            Jessi Mechler

Subject / Konu:
Mason, kız kardeşi Samantha ve annesi Liv ile birlikte yaşamaktadır. Liv, Houston’a taşınmaya karar verir. Babaları Houston’a Mason ve Samantha’yı ziyarete gelir. Güzel bir gün geçirseler de gün anne ve babalarının tartışmasıyla biter.
Liv, üniversiteden hocası olan Bill ile evlenir. Bill başta Mason ve Samantha’ya iyi davransa da, zamanla araları açılır. Bill’in alkol bağımlılığı ve Liv’e şiddet uygulamaya başlamasıyla ilişkileri hastalıklı bir hal alır. En sonunda Liv, Mason ve Samantha’yı alıp evden ayrılır.
Samantha ve Mason, okullarını terk edip başka okullara gitmek zorunda kalırlar.
Mason 15. yaşına bastığında Samantha, babası, babasının yeni eşi ve çocuğu ile yolculuğa çıkar ve doğum gününü babasının ailesiyle geçirir. Sanata ilgi duyan Mason, fotoğraf çekmeye yoğunlaşır.
Kız arkadaşından ayrıldığı için üzgün olan Mason lise mezuniyetini tüm ailesiyle birlikte kutlar. Annesiyle vedalaşıp üniversite hayatına başlamak üzere evden ayrılır. Odasına yerleştikten sonra yeni arkadaşlarıyla yeni hayatındaki ilk gününü geçirir.

Comment / Yorum:
Richard Linklater, senaryosunu yazıp çekimlerine 2002 yılının Mayıs ayında başladığı Boyhood’un çekimlerini 2013 yılının Ağustos ayında tamamlar. Filmin çekimleri 45 günlük bir süre zarfında gerçekleştirilir. Yaklaşık 4.000.000 dolara mal olan film, 3 Ekim 2014 tarihi itibariyle Amerika genelinde 23.400.453 dolar hasılat elde etmiş durumda.
Filmin yaklaşık 12 yılda gerçekleştirilen bir proje olmasının nedeni, 5 yaşındaki bir çocuğun 18 yaşına gelene kadar ki hayatının olabildiğince gerçekçi anlatılmasıydı. Böylece Mason karakterini canlandıran Ellar Coltrane’in yaklaşık 12 yıllık süre zarfındaki gerçek gelişimi filmde resmedilmiş oldu. Filmin başlangıcında 7 yaşındaki haliyle görülen Ellar Coltrane, filmin sonunda ise 18 yaşındaki haliyle görülmekte.
Yönetmen Linklater, her zaman filmlerinde rol almak isteyen kızı Lorelei’yi de ana karakterlerden biri olarak filme dahil eder. Lorelei, filmin çekimlerinin 3. ve 4. yıllarında filme ilgisini yitirdiğini söyler ve babasına canlandırdığı karakteri öldürüp öldüremeyeceğini sorar. Linklater, bu isteği geri çevirir ve Lorelei’de tıpkı Ellar Coltrane, Patricia Arquette ve Ethan Hawke gibi projenin başından sonuna kadar yer alır.
Bir karakterin çocukluğundan yetişkinliğin ilk adımına kadar gelişini gerçek gelişimle bir nevi kurgu – belgesel olarak anlatan Boyhood, oldukça deneysel bir çalışma. Filmde zaman dilimlerinin altını çizmek için gündemden ve popüler kültürden birçok öğe kullanılmış. Obama ile Biden arasındaki başkanlık yarışı, ilk X – Box versiyonuyla video oyun oynanması, Harry Potter, Star Wars ve Tropic Thunder gibi filmlerin anılması, bazı dönemlerin popüler şarkıları gibi detaylar, gayet başarılı şekilde filme monte edilmiş.
Boyhood, kısa sürede modern klasik olacak bir yapım. Proje için harcanmış büyük emeği filmi izlerken farkına varabiliyorsunuz. Bu nedenle filmi vakit geçirmeden seyretmenizde yarar var.

Imdb note: 8.7                           My note: 8.5

10 Ekim 2014 Cuma

Ask Father (1919)

Director / Yönetmen:
Hal Roach

Screenplay / Senaryo:
H. M. Walker

Cast / Kadro:
Harold Lloyd
Harry "Snub" Pollard
Bebe Daniels
Sammy Brooks
Harry Burns
James A. Fitzgerald
William Gillespie
                                                                                       Lew Harwey
                                                                                       Wallace Howe
                                                                                       Bud Jamison
                                                                                       Margaret Joslin
                                                                                       Dee Lampton
                                                                                       Marie Mosquini
                                                                                       James Parrott
                                                                                       Charles Stevenson
                                                                                       Dorothea Wolbert
                                                                                       Noah Young

Subject / Konu:
Şehirdeki en meşgul adamın büroları. Patronu görmek için önce kartınızı göndermeli, sonra da 2 hafta beklemelisiniz. Patronun genç ve güzel kızı, suratsız bir şirkette gün ışığı olur ve çevresi şirketteki erkekler tarafından derhal sarılır. 2 kişi evlenmek için talibi olur.
Meşgul bir adam ve onun gürbüz katibi. Kızı ve onun 5 aydır babasına sormak için bekleyen aşırı duygusal 2 talibi. Sırılsıklam aşık ve diz boyu borca batmış delikanlı bir sürü çiçekle çıkagelir ve aşık olduğu kızı resmen çiçeklere boğar ve kızı etkilemeyi başarır. Ancak kız, birlikte olup olamayacaklarını babasına sormasını ister.
Şirkete giden delikanlı, hoş karşılanmayıp dışarı atılsa da, şansını tekrar dener. 2. denemesinde de dışarıya atılan genç, yan kısımda Avrupai Kostümler Bölümü olduğunu görür. Kadın kılığına girip tekrar şirkete girmeye çalışır. Ancak kıyafeti düşünce yine dışarıya atılır. Şirketin kapısında adres soran adamın silahlarını çalıp şirkete giren delikanlı, bu kez de kalorifer dairesine yollanır.
Şirkete dışarıdan tırmanıp girdiğinde de dışarı atılır. Bu sefer de Avrupai Kostümler Bölümü'ne girip şövalye zırhı kuşanır. En sonunda kızın babasının yanına ulaşmayı başarır. Çalan telefonu yanıtlar ve peşinden koştuğu kızın az önce Willie isimli biriyle evlendiğini öğrenir.
Delikanlı şirketten çıkarken kendisiyle yakından ilginmiş olan genç kızın yanına gider ve babasının meşgul bir insan olup olmadığını sorar. Kızın babasının genç yaşta öldüğünü öğrenince sevinçten havaya uçan delikanlı, genç kızı kollarına alır.

Comment / Yorum:
H. M. Walker'ın senaryosunu yazıp Hal Roach'un yönettiği 1919 yapımı tipik bir sessiz sinema örneği olan "Ask Father", yaklaşık 13 dakikalık bir kısa film. Filmin yavan bir konusu var. Ancak bu tarz filmlerde konu tutarlılığı aramak pek doğru değil. Filmin tek başarı kıstası komik olmayı başarıp başaramaması. Vasatı aşamayan filmde yastık ve yürüyen bantın kullanıldığı, gülümsetmeyi başaran sahneler var.
Günümüzde Charles Chaplin ya da Buster Keaton kadar tanınmasa da sessiz sinema dönemini dikkatli şekilde incelediğinizde Harold Lloyd'un da dönem için ne kadar önemli bir isim olduğunu görebilirsiniz. O nedenle Ask Father, sadece Harold Lloyd'u izlemek için bile seyredilebilir.

Imdb note: 7                             My note: 5

8 Ekim 2014 Çarşamba

The Cotton Club / Gangsterler Kulübü (1984)

Director / Yönetmen:
Francis Ford Coppola

Screenplay / Senaryo:
William Kennedy
Francis Ford Coppola

Story / Hikaye:
William Kennedy
Francis Ford Coppola
Mario Puzo

Cast / Kadro:
Richard Gere
Gregory Hines
Diane Lane
Lonette Mckee
                                                          Bob Hoskins
                                                          James Remar
                                                          Nicolas Cage
                                                          Allen Garfield
                                                          Fred Gwynne
                                                          Laurence Fishburne
                                                          Gwen Verdon
                                                          Lisa Jane Persky
                                                          Julian Beck
                                                          Maurice Hines
                                                          Novella Nelson
                                                          Tom Waits
                                                          John Ryan
                                                          Charles “Honi” Coles
                                                          Glenn Withrow
                                                          Jennifer Grey
                                                          Wynonna Smith
                                                          Ron Karabatsos
                                                          Thelma Carpenter
                                                          Joe Dallesandro
                                                          Diane Venora
                                                          Woody Strode

Subject / Konu:
Harlem, 1928. Trompet çalan Dixie gece kulübünde dinamitle öldürülmeye çalışılan Dutch’ın hayatını kurtarır. Bir gece Dutch, Dixie’yi özel bir partide çalması için davet eder. Parti Cotton Club’ın sahibi Owney tarafından Dutch ve ona suikast düzenleten yeraltı liderini barıştırmak içindir. Dixie’nin önceden gece kulübünde tanışıp evine götürdüğü Vera’da kendisinden hoşlanan Dutch tarafından partiye davet edilmiştir. Ayrıca Dixie partide kardeşi Vincent’ın da Dutch tarafından işe alındığını öğrenir.
Sataşmalarına dayanamayan Dutch, ateşkes yapmak için bir araya geldiği düşmanını öldürür. Dixie, Dutch ve Vera‘yı partiden götürür. Dutch, Dixie ve Vera’dan ortadan kaybolmamalarını isteyip arabadan iner. Vera, Dixie’ye yakın davransa da, Dixie, Vera’nın Dutch’la olan samimiyetinden dolayı mesafeli yaklaşmayı tercih eder.
Dansçı Williams kardeşler Sandman ve Clay, Cotton Club’da çalışmaya başlarlar. Sandman, kulübün dansçı ve şarkıcılarından Lila’ya abayı yakar ve onunla aşk yaşamaya başlar. Lila’nın hayali Broadway’de sahne almaktır. Dixie, annesi, erkek kardeşi Vinnie ve yeni evlendiği eşi Patsy ile Cotton Club’a gider. Owney, annesini tanıdığı için Dixie’ye bir ara kendisiyle görüşmeye gelmesini söyler. Dutch, Vera’ya göz kulak olması için Dixie’yi işe alır.
Dixie ve Vera sürekli tartışsalar da kısa süre içinde birlikte olmaya başlarlar. Dixie bunun üzerine Dutch’ın yanından ayrılmaya karar verir. İş için Owney’nin yanına gider. Owney, Dixie’ye beğenilen bir adam olduğunu ve kendisinin yüzü olabileceğini söyler.
Sandman’in solo dans yapmak için sahneye çıkacak olması, Clay’i hayal kırıklığına uğratır. Beyazlar tarafından itilip kakılmaktan bıkan Sandman, yeraltı dünyasına girmeye karar verir.
Ekran testini geçmeyi başaran Dixie’ye Hollywood’ta aktörlük kapıları açılır.
1930, Broadway. İlk filmini tamamlayan Dixie, Owney’le birlikte Vera’nın düzenlediği partiye katılır. Dutch, Dixie’yi görmekten memnun olmaz. Vincent’ın partiye gelip Dutch’tan yaptığı pis işler için para istemesi ve Vera ile Dixie’nin samimi tavırları, Dutch’ı sinirlendirir. Sandman partide şarkı söyleyen Lila’yı uzun bir sürenin ardından bulup bir otele götürür.
Kontrolden çıkan Vincent, fidye için Frenchy’yi kaçırınca, Owney tarafından öldürtülür.
1931, Sandman, tekrar Cotton Club’ta sahne almaya başlar. Kulübe gelen Charlie Luciano, Owney ve Frenchy’ye Dutch’ın artık temizlenmesi gereken bir problem olduğunu söyler. Dixie ve Vera’nın bir süre birlikte ortadan kaybolmaları Dutch’ı çileden çıkarır. Vera kendisiyle gelmeyeceğini söyleyince silahını çıkarıp Dixie’yi vurmak ister. Ancak Sandman silaha müdahale eder ve Dixie’yi kurtarır. Dutch, karga tulumba kulüpten atılır. Mekanına dönen Dutch ve adamları öldürülür.
Dixie, Vera’ya kendisiyle birlikte gelmesini teklif eder. Ancak Vera bu teklifi kabul etmez. Şartlı tahliyesini bozan Owney, birkaç aylığına hapse gider. Yolculuk için trene giden Dixie, karşısında Vera’yı bulur.

Comment / Yorum:
Francis Ford Coppola, Pulitzer ödüllü yazar William Kennedy ve efsane yazar Mario Puzo’nun birlikte yazdıkları hikaye, Coppola ve Kennedy tarafından senaryolaştırılır. 1928 – 1930 arasında geçen yarı gerçek, yarı kurgu senaryo, 1984 yılında Coppola tarafından “The Cotton Club / Gangsterler Dünyası” adıyla sinemaya aktarılır. Yaklaşık 58.000.000 dolara mal olan film, Amerika genelinde 25.928.571 dolar hasılat elde eder.
Filmde Charlie Luciano, Charles Chaplin gibi gerçek karakterler doğrudan, ana karakter George Raft ise ismi Dixie Dwyer olarak değiştirilerek kullanılır. Filmin ilk bölümü, yani Dixie’nin Dutch’ın hayatını kurtarması, ikisinin de Vera’ya ilgileri, Vera yüzünden birbirlerinden nefret etmeleri gibi detaylar, 1946 yapımı “Gilda” ile benzeşse de, hikayenin devamında akış değişir.
Vera rolü ilk olarak Brook Shields’e verilir. Ancak Shields, Princeton Üniversitesi’nde Fransız Dili ve Edebiyatı okuduğu için rolü oynamaktan vazgeçer. Rol böylece Diane Lane’e gider. Sandman rolü için Richard Pryor düşünülse de, filmin bütçesi oyuncunun istediği maaşı karşılamaya yetmez ve rol Gregory Hines’a gider. Richard Gere, filmde gerçekten trompet çalar. Yönetmen Francis Ford Coppola, yapımcı Robert Evans’la sette gerginlik yaşadıktan sonra yapımcıyı bir daha sete sokmaz.
Filmin tek kazandığı ödül “En iyi kostüm” dalında kazandığı Bafta olur. Bununla beraber film, Razzie yani Altın Ahududu’ya aday gösterilen ilk ve tek Coppola filmi olarak tarihe geçer. Bu adaylık, Diane Lane’in “En kötü yardımcı kadın oyuncu” dalındaki adaylığıdır.
The Cotton Club, hiçbir zaman Coppola’nın önemli filmleri arasında gösterilmese de, yönetmenin sinemasını sevenler tarafından izlenebilecek bir yapım. Film ayrıca özellikle 90’lı yılların yıldız isimleri Laurence Fishburne ve Nicolas Cage gibi oyuncuların gençlik dönemlerini görmek için de bir fırsat.

Imdb note: 6.5                           My note: 5