Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Tehlikeli Oyun (1966)

Director / Yönetmen:

Semih Evin

Screenplay / Senaryo:

Semih Evin

Cast / Kadro :

İzzet Günay
Pervin Par
Kenan Pars
Vahi Öz
Kadri Ögelman
Saime Bekbay
Necdet Yakın
Faik Coşkun
Yaşar Şener
                                                                 Hüseyin Zan
                                                                 Leman Akçatepe
                                                                 Hakkı Haktan
                                                                 Mahmure Handan
                                                                 Hüseyin Kutman
                                                                 Hakkı Kıvanç

Subject / Konu:

Kasımpaşalı Ahmet, çapkın mı çakın bir şofördür. Vaktini hovardalıkla ve kahvehanede Cemal Baba'ya takılmakla geçirmektedir. Bir gün arabası yolda kalan Ekrem'e yardım eden Ahmet, Ekrem'den özel şoförü olması için teklif alır. Ekrem'in teklifini kabul eden Ahmet, şirkette Ekrem'in ortağı Rasim'le tanışır. Ahmet'in gözü Rasim'i pek tutmaz.
Ekrem'in evine yerleşmek için eşyalarını almaya giden Ahmet, yolda gördüğü güzel kızın peşine takılır. Peşine takıldığı kız, bir köşkten içeri girer. Köşkün önünde arabasıyla bekleyen Ahmet, oradan geçmekte olan bir arkadaşından köşkün kızının isminin Tülin olduğunu öğrenir ve gider. Halbuki Ahmet'in görüp beğendiği kız Tülin değil, köşkün hizmetçisi Ayşe'dir.
Ayşe, izin gününde annesine para götürmeye gider. Hapisten tahliye olmuş üvey kardeşi Tırnakçı Cavit, zorla bütün parasını alır. Ayşe köşke dönerken Ahmet, arabayla peşine takılır. Ama Ayşe, Ahmet'e yüz vermez.
Rasim, Ekrem'den habersiz kirli işler çevirmektedir. Cavit'te Rasim'in adamlarından biridir.
Köşkün hanımı Ayşe'ye terziye götürmesi için para verir. Ayşe eve gittiğinde Cavit, parayı görür ve almaya kalkışır. Ayşe ise Cavit'e karşı koyar. Ayşe çareyi evden kaçmakta bulur. Ancak parayı almaya niyetli olan Cavit, Ayşe'nin peşini bırakmaz. Yolda arkadaşları da Cavit'e eklenir. Ayşe'yi kıstırırlar. Tam bu sırada Ahmet çıkagelir. Cavit'i ve arkadaşlarını döver ve Ayşe'nin başını beladan kurtarır.
Ayşe, Ahmet'in kendisini Tülin zannettiğini anlayınca; bozuntuya vermez ve Tülin'miş gibi hareket eder. Ayşe'nin Ekrem sandığı Ahmet'te; Ekrem'miş gibi davranır. Aşk yaşamaya başlarlar.
Ahmet, Ekrem'le birlikte bir iş seyahatine çıkar. Ekrem'in işleri uzayınca Ahmet, İstanbul'a yalnız döner. Ahmet, Ekrem'in yokluğundan istifade ederek Ayşe'yi köşke davet eder. O sırada köşke dönmüş olan Ekrem, uşak gibi davranır ve Ahmet'in oyununu bozmaz. Ancak daha sonra şirkette Ahmet'i paylar.
Ekrem, yokluğunda çevirdiği işlerden haberdar olduğu Rasim'den şüphelenmeye başlar.
Ekrem'in karısının Avrupa'dan dönüşü gazetede haber olur. Bu haberi duyan Ayşe, Ekrem zannettiği Ahmet'in evli olduğunu sanar ve yıkılır. Çalıştığı muhitten uzak kalmaya karar verir ve işten ayrılır.
Ahmet, Ayşe'nin kendisiyle irtibatı kesmesini gerçek kimliğinin Ayşe tarafından anlaşılmış olmasına bağlar.
Ayşe'nin aşk mektuplarını bulan Cavit, kardeşiyle Ekrem'in ilişki yaşadığını Rasim'e bildirir. Rasim, Ekrem'in kendisine olan borcunu ödeyip rahatlığa kavuşmaması için mektuplardan Ekrem'in karısına bahsetmeye ve böylece Ekrem'in karısını Ekrem'e para vermekten vazgeçirmeye karar verir. Karısı duyduklarından sonra Ekrem'i terkeder.
Köşke giden Ahmet, sevdiği kızın evin kızı Tülin değil, hizmetçi Ayşe olduğunu öğrenir ve Ayşe'nin evine gider. Ayşe'ye gerçekleri anlattıktan sonra Ayşe'yle birlikte Ekrem'in şirketine gider.
Ekrem'i düştüğü durumdan kurtarmak için önce Ayşe'yle Ahmet'in aşk mektuplarını ele geçiren Cavit'i aramaya koyulurlar. Durumu lehine çevirmeye çalışan Rasim ise Ekrem'in karısını görüşmeye çağırır ve mektupları gösterir. Şoför arkadaşlarının yardımıyla Cavit'i bulan ve konuşturan Ahmet, Rasim'in mekanına gider. Gerçekleri Ekrem'in karısına anlatır. Rasim ise çevirdiği dolaplar ortaya çıkınca silah zoruyla Ekrem'in karısını kaçırır.
Ahmet, Rasim'in peşine düşer. Rasim'le kavga ettiği sırada polis gelir ve Rasim'i esrar kaçakçılığından tutuklar. Ekrem, yardımlarından dolayı Ahmet'le Ayşe'nin düğününü yapmayı üstlenir ve Ahmet'e son model bir araba hediye eder.

Comment / Yorum:

Semih Evin'in senaryosunu yazıp yönettiği Tehlikeli Oyun, yönetmenin 1966 yılında çektiği 8 filmden biri. Yönetmen, aynı yıl çektiği diğer filmlerde Tehlikeli Oyun'un başrollerini paylaşan İzzet Günay'la "Ay Yıldız Fedaileri" isimli filminde Pervin Par'la da "Kanlı Pazar" adlı filminde de bir kez daha beraber çalıştı.
Oyunculuklar vasatın üzerinde olsa da karakterler çok klişe. İzzet Günay, çapkın ve yaman yakışıklı Ahmet; Pervin Par, fakir ve güzel kız Ayşe; Vahi Öz, Hulusi Kentmen'i aratmayan ve iyi yüreklilik sınırlarını zorlayan fabrikatör Ekrem ve Kenan Pars, kariyerinin genelinde görmeye alıştığımız kötü adam rollerinden biri olan Rasim'le filmde arzı endam ediyor. Kadri Ögelman'ın canlandırdığı Cemal Baba karakteri ise klişe karakterlerin aksine samimi bir karakter.
Senaryo zayıf olarak nitelenebilir. Ekrem'in nasıl olupta Rasim'e borçlandığının açıklanmaması ve Ayşe'nin üvey kardeşi Tırnakçı Cavit'in tesadüf sınırlarını zorlar şekilde Rasim'in adamı çıkması, filmin inandırıcılığını düşürmüş. Ekrem'in şoförü Ahmet'e karşı akıl almaz babacanlığı ise yok artık dedirtecek cinsten.
Tehlikeli Oyun, zayıf senaryosuna karşın komedi dozajı fena olmayan bir film. Oyuncu kadrosu hatırına seyredilebilir.

Imdb note : - (Filmin imdb'de notu bulunmuyor)  My note : 4.5

13 Mayıs 2012 Pazar

You Will Meet A Tall Dark Stranger / Uzun Boylu Esmer Adam (2010)

Director / Yönetmen:

Woody Allen

Screenplay / Senaryo:

Woody Allen

Cast / Kadro :

Antonio Banderas
Josh Brolin
Anthony Hopkins
Gemma Jones
Freida Pinto
Naomi Watts
Lucy Punch
Roger Ashton - Griffiths
Amanda Lawrence
                                                             Pauline Collins
                                                             Fenella Woolgar
                                                             Ewan Bremner
                                                             Neil Jackson
                                                             Jim Piddock
                                                             Theo James
                                                             Alex Macqueen
                                                             Rupert Frazer
                                                             Kelly Harrison
                                                             Eleanor Gecks
                                                             Anna Friel
                                                             Christian Mckay
                                                             Philip Glenister
                                                             Jonathan Ryland
                                                             Pearce Quigley
                                                             Lynda Baron
                                                             Robert Portal
                                                             Christopher Fulford
                                                             Johnny Harris
                                                             Anupam Kher
                                                             Meera Syal
                                                             Joanna David
                                                             Geoffrey Hutchings
                                                             Natalie Walter
                                                             Shaheen Khan

Subject / Konu:

Helena, medyuma gider. Medyum, Helena'yı görür görmez kendini suçlayan bir tip olduğunu farkına varır. Helena, medyuma hayatını anlatmaya başlar. Kocası Alfie'nin spor yapmaya ve kendisine özen göstermeye başlayıp, ardından boşanmaları Helena'nın sinir krizine girmesine neden olur. Kızı Sally'nin Roy'la evlenip eğitimin heba ettiğini söyler. Roy'un başarılı bir roman yazdıktan sonra iş deneyimlerinde sürekli başarısız olmasından yakınır.
Romanını tamamlamaya çalışan Roy, sürekli Sally ile tartışmaktadır. Halbuki birbirlerine ilk görüşte aşık olan çiftin, mutlu bir geçmişi vardır. Roy'un pencereden gördüğü yeni taşınan güzel komşu, ilgisini çeker. Sally, galeride çalışmaya başlar. Patronu Greg'den hoşlanır. Roy'un güzel komşusuna ilgisi giderek artar. Ancak güzel komşusunu bir erkekle sevişirken görür.
Alfie, arkadaşlarının tavsiyesi üzerine birkaç kadınla çıkar. Genç arkadaşlarıyla takılmaya çalışır. Ancak bu denemelerinden memnun kalmaz. Alfie, kızı Sally'yle buluşur ve Charmaine isimli bir oyuncuyla evleneceğini açıklar. Alfie'nin yarı yaşındaki biriyle evleneceğini öğrenen Helena, yine krize girer. Medyumu Helena'ya üzülmemesini, kendisinin de hayatına bir erkek gireceğini söyler.
Alfie, Roy ve Sally'yi Charmaine'le tanıştırmak için akşam yemeğine davet eder. Nasıl tanıştıklarını anlatırken yalan söyler. Çünkü aslında Charmaine bir hayat kadınıdır ve Alfie ile Charmaine'in ilişkileri bu münasebetle başlamıştır.
Roy, yağmurlu bir günde güzel komşusunu yemeğe davet eder. Komşusu bu daveti kabul eder. Roy, adının Dia olduğunu öğrendiği güzel komşusuyla samimice sohbet etmeye çalışır. Kendisini soyunuk halde biriryle sevişirken gördüğünü ve çok etkilendiğini itiraf eder. Dia, Roy'a gördüğü kişinin Brüksel'de çalışan nişanlısı Alan olduğunu söyler. Dia, babası roman çevirileri yapan bir yazar olduğu için kendisine romanı hakkında yardımcı olabileceğini söyler.
Greg, karısı gelemeyeceği için elinde kalan opera biletlerini Roy'la birlikte gitmesi için Sally'ye vermek ister. Sally, operaya gitmeyi çok istediğini ancak Roy'un gelemeyeceğini söyler. Bunun üzerine Greg, operaya beraber gitmeyi teklif eder. Sally ve Greg, keyifli bir gece geçirirler.
Dia ve Roy, öğleden sonraları sık sık görüşmeye başlarlar. Kısa süre sonra evlenecek olan Dia, Roy'a evlilik konusunda kafasının karıştığını, çünkü kendisiyle flört etmekten hoşlandığını itiraf eder.
Evlenen Alfie ve Charmaine, yeni aldıkalrı eve taşınırlar. Spor salonuna gittiklerinde Charmaine erkeklerin ilgisini çeker.
Sally, galeride birlikte çalıştığı Iris'in Greg'le ilişkisi olduğunu öğrenir. Bu haberle deliye dönen Sally, eve gelip Roy'un çalışmamasından yakınır. Roy'u arayan yayımcı, Roy'un romanını yayınlamama kararı aldıklarını bildirir. Bir de üzerine Helena'nın gelip medyumdan duyduklarını anlatması; herkesin birbirine gireceği bir tartışmaya neden olur. Kapıyı vurup evden çıkan Roy, Dia'nın nişanlısıyla dışarı çıktığını görür. Telefonu çalan Roy, etkileyici ilk romanını tamamlamış ama henüz hiçbir yayımcıya vermemiş arkadaşı Strangler'ın trafik kazasında öldüğünü ve diğer arkadaşı Mike'ın da komaya girdiğini öğrenir. Romanın taslağını Strangler'ın evinden çalan Roy, romanı kendi adına kullanmaya karar verir.
Alfie ile Charmaine arasında anlaşmazlıklar baş gösterir.
Sally, kendi galerisini açmaya ve Roy'dan boşanmaya karar verir.
Dia, Roy'u ailesiyle tanıştırır. Babası, Roy'un romanı hakkında olumlu eleştiriler yapar. Dia, Alan'la evlilik hazırlıklarını tamamlamış olmasına rağmen Roy'la aşk yaşar.
Alfie, Charmaine'in aşırı harcamaları ve işteki aksilikler yüzünden ciddi parasal sıkıntılara sürüklenir. Charmaine spor salonundan biriyle flört etmeye başlar.
Dia, Alan'la evlenmekten vazgeçtiğini ve başka birine aşık olduğunu söyleyince; Alan ve ailesinden büyük tepki görür.
Helena, Sally'yi yeni erkek arkadaşı Jonathan'la tanıştırır. Sally, açmayı planladığı galeri için Helena'dan destek ister. Sally, Greg'e hislerini açıkça söylese de; Greg'den ümit ettiği karşılığı alamaz.
Charmaine, otelde spor salonundaki flörtüyle buluşur. Alfie, Charmaine'i otelden çıkarken görür ve şüpheye kapılır.
Roy, Dia'nın yanına taşınır. Roy, Strangler'dan çaldığı romanla yayımcının ilgisini çekmeyi başarır. Bu roman, Roy'a bütün kapıları açar.
Alfie, Helena'yla yemeğe çıkar. Çok büyük bir hata yaptığını söyler ve tekrar bir araya gelme şanslarının olup olmadığını sorar. Helena, bir erkek arkadaşı olduğunu ve artık kendine yeni bir yaşam kurduğunu söyler.
Spor salonuna giden Alfie, Charmaine'i sevgilisiyle sevişirken yakalar. Alfie, adamın üzerine gitmeye çalışsa da; genç adam tarafından dayak yer.
Jonathan, ruh çağırma seansıyla ölen karısından Helena ile birlikte olmak için izin isteyemeyince; Helena sinirlenir ve gider.
Roy, romanı yayınlanıp başarıya ulaştıktan ve Dia'yla evlendikten sonra eski arkadaşlarıyla görüşür. Konu Strangler ve Mike'tan açılınca; Roy, bir yanlış anlaşılma sonucu aslında Strangler'ın değil Mike'ın öldüğünü ve Strangler'ın hala komada olduğunu öğrenir. Strangler'ın durumu belirsiz olmasına karşın iyileşme ihtimali de bulunmaktadır.
Charmaine, Alfie'ye hamile olduğunu açıklar. Alfie ise bebeğin kendisinden olup olmadığına ancak DNA testiyle inanabileceğini söyler.
Sally, Helena'ya biraz daha fazla paraya ihtiyaç duyabileceğini söylemek için gider. Fakat Helena, medyumunun direktifiyle Sally'ye para vermekten vazgeçer. Tüm güvencesi Helena'dan alacağı para olan Sally, bu kararla çılgına döner.
Roy, arkadaşlarıyla hastahanedeki Strangler'ı görmeye gider. Arkadaşlarından birinin Roy'un kitap çıkarttığından bahsetmesi ve kitabın konusu hakkında konuşması sonucu, komadaki Strangler, göz kapağıyla tepki vermeye başlar. Şayet Strangler komadan çıkarsa kazandığı herşeyi kaybedebileceğini bilen Roy, korkuyla Strangler'ın yanından uzaklaşır.
Jonathan, Helena'ya ölen karısıyla irtibata geçtiğini ve evlilik için izin aldığını bildirir.

Comment / Yorum:

Londra'da ardarda 3 film çeken Woody Allen, Londra'dan sonra Barcelona'ya gitmiş ve "Vicky Cristina Barcelona" adlı filmi çekmişti. Bu filmden sonra Amerika'ya dönüp "Whatever Works" adlı filmi çeken Allen'ın Avrupa macerasını sonlandırdığı sanılmıştı. Ancak Allen, sanılanın aksine tekrar Londra'ya gitti ve hatırı sayılır bir oyuncu kadrosuyla You Will Meet A Tall Dark Stranger'ı çekti. Film, yaklaşık 22.000.000 dolara mal oldu.
Filmin oyuncu kadrosu Antonio Banderas, Anthony Hopkins, Naomi Watts, Josh Brolin gibi Hollywood yıldızları ve her geçen gün adından biraz daha söz ettirmeyi başaran Freida Pinto ile dikkat çekiyor. Ama tüm bu yıldızlara karşın filmin ön plandaki oyuncusunun Helena rolüyle harikalar yaratan Gemma Jones olduğu söylenebilir. Antonio Banderas'ı karizmatik patron Greg, Anthony Hopkins'i karısından ayrılıp hayatının akışını değiştirmeye çalışan Alfie, Naomi Watts'ı annesi ve kocasından bunalıp patronuna vurulan Sally, Josh Brolin'i şansın yardımıyla hem ilişki hem kariyer bakımından fırsatlar yakalayan başarısız yazar Roy ve Freida Pinto'yu da güzel komşu Dia rollerinde izliyoruz. Filmin anlatıcısı ise Zak Orth.
You Will Meet A Tall Dark Stranger, Woody Allen dehasından izler taşıyan ve zaman zaman keyif veren bir film. Ama elbette usta yönetmenin başyapıtlarıyla kıyaslanacak seviyede bir film değil. Çünkü söz konusu bir Woody Allen filmiyse çıta ister istemez çok yukarıda duruyor. Buna karşın You Will Meet A Tall Dark Stranger, keyifli senaryosu ve enteresan isimleri bir araya getirmeyi başaran müthiş oyuncu kadrosuyla özellikle Woody Allen hayranlarının beğenisini kazanabilecek bir yapım.

Imdb note : 6.3                              My note : 6.5

12 Mayıs 2012 Cumartesi

İntikam Alevi (1956)

Director / Yönetmen:

Osman F. Seden

Screenplay / Senaryo:

Osman F. Seden

Cast / Kadro :

Ayhan Işık
Kenan Pars
Deniz Tanyeli
Turgut Özatay
Behzat Balkaya
Ali Üstüntaş
Mualla Sürer
O. Nuri Ergün
Nubar Terziyan
                                                               Hüseyin Güler
                                                               Hüseyin Kaşif
                                                               Fadıl Garan
                                                               Asım Nipton
                                                               Muammer Gözalan
                                                               Hikmet Serçe
                                                               Mualla Kaynak

Subject / Konu:

Katil Ekrem hapishaneden kaçar. Ekrem'in kaçışı gazetelerde haber olur. Mahalleli Hikmet'e bu haberden bahseder. Hikmet ise Ekrem'den korkmadığını, Suzan'ın kendi karısı olduğunu söyler. Hikmet evine gittiğinde Suzan, Ekrem'in bir delilik yapabileceğinden korktuğunu söyleyip kaçıp kaçmayacaklarını sorar. Hikmet, bir yere gitmeyeceklerini, şayet Ekrem gelirse onu vuracağını söyler.
Hüseyin, sessiz kalmak için Hikmet'ten para ister. Kavgaya tutuşurlar.
Ekrem, kaçak olarak bir kamyonun kasasında yolculuk ettikten sonra arkadaşı Ali'nin yanına gider. Aleyhinde tertiplenen bir tuzağa düşürüldüğünü ve kaçmak zorunda kaldığını söyleyen Ekrem, Ali'ye olayı 2 sene öncesinden anlatmaya başlar.
Necla'yla işanlanma arifesindeki Ekrem, bir taraftan da içki batağındaki serseri kardeşi Mahmut'la uğraşmaktadır. Ekrem'de gözü olan Suzan, Ekrem'i kendisiyle buluşmaya ikna eder. Ekrem, Suzan'a kendisiyle bir ilgisi olmadığını söyler ve gider. Kamyon şoförlüğü yapan Ekrem'in iş arkadaşı Hikmet, bir dönem ilişkisi olduğu Suzan'la ilgilenmektedir. Ekrem'in Suzan'la buluştuğunu öğrenen Hikmet, Ekrem'i tersler.
Suzan, Ekrem'e son bir defa buluşurlarsa peşini bırakacağına dair söz verir. Ekrem'de bu teklifi kabul eder. Suzan'la Ekrem'in buluştuğunu gören Hikmet, Ekrem'le kavgaya tutuşur ve dayak yer.
Ekrem tarafından reddedilen Suzan, gözyaşlarına boğulur. Kızının üzüntülü halini gören Huriye, Ekrem'e bir oyun oynayarak onu kucaklarına düşüreceğini söyler. Huriye, Mahmut'a gider ve istediklerini yapması karşılığında para verir. Mahmut, kahvehanedeki arkadaşlarına Ekrem'in nişanından önce kutlama yapma fikrini ortaya atar. Hep beraber içmeye giderler. Mahmut, Ekrem'in içkisine ilaç karıştırır. Baygın haldeki Ekrem'i eve getirip yatağına yatıran Mahmut, Suzan'ı içeriye alır ve onunla birlikte olur. Sabah Huriye, Ekrem'in evinin kapısına dayanır ve kızının kaçırıldığını söyleyerek ortalığı birbirine katar. Polis gelir. Ekrem yaşananları hatırlamamaktadır. Muayene sonucu Suzan'ın cinsel ilişkiye girdiğinin ispatlanması ve Mahmut'un yaptığı şahitlik; Ekrem'i Suzan'la evlenmek zorunda bırakır.
Ekrem'e kinlenen Hikmet, şirkete gelen paraları görünce kumar borcu olan Hüseyin'i de planına dahil ederek Ekrem'in başına çorap örmeye karar verir. Hüseyin, korka korka da olsa Hikmet'in teklifini kabul eder. Hüseyin, Ekrem'i nakliye işi bahanesiyle kandırır ve saat 8'de buluşmaya çağırır. Hikmet ve Hüseyin, Ekrem gelmeden garaj sahibini demir levyeyle öldürüp paraları çalarlar. Hikmet, levyedeki ve kapıdaki parmak izlerini temizler. Ekrem'in olay yerine geldiğini gördüklerinde ise polise garajdan garip sesler geldiğini haber verirler. Garaj sahibini yerde kanlar içinde yatarken gören Ekrem, kapıyı açıp içeri girer ve demir levyeyi alır. Polis, Hikmet ve Hüseyin olay yerine gelir. Ekrem'i elindeki kanlı levyeyle gören polis, Ekrem'i tutuklar.
Ekrem mahkemede masum olduğunu söyler. Ancak kapıdaki ve levyedeki parmak izleri Ekrem'e aittir. Üstelik Hüseyin ve Hikmet'in verdiği ifadeler de aleyhindedir. Mahkeme ileri bir tarihe ertelenir.
Hikmet, Huriye'yle görüşür ve Ekrem'in uzun yıllar hapiste yatacağını, eğer Suzan kendisiyle birlikte olursa onu paraya boğacağını söyler. Suzan, Hikmet'le gezip tozmaya ve birlikte olmaya başlar. Hikmet mahkemeden bir gün önce Suzan'a mutlu birlikteliklerinin bitmemesi için Ekrem'in hapiste kalmaya devam etmesini sağlamaları gerektiğini söyler ve Ekrem'in aleyhinde şahitlik yapmasını ister.
Suzan, Ekrem'in aleyhinde şahitlik yapar ve Ekrem, 20 yıl hapse mahkum olur. İntikam aleviyle yanıp tutuşan Ekrem, 2 yıl hapis yattıktan sonra firar eder.
Ekrem, Ali'den kendisine Necla'yı çağırmasını ister. Ali, verem olan Necla'yı Ekrem'in yanına getirir. Ekrem, masumiyetini kanıtlamak için Necla'dan yardım ister. Necla, Hüseyin'e Hikmet'in kendisini gizlendiği yerde beklediğini söyler ve onunla birlikte Ekrem'in gizlendiği balıkçı kulübesine doğru gider. Ne Necla, ne de Hüseyin, peşlerine takılan 2 adamı farketmez.
Ekrem, Hüseyin'i görür görmez üzerine atlar. Bir süre kavga ederler. Tam Ekrem, Hüseyin'i konuştururken yolda Necla'yla Hüseyin'in peşine takılan 2 adamdan biri ortaya çıkar. Bu adam, cinayet masasından Fehmi'dir. Fehmi, Ekrem'i teslim olmaya çağırır. Fırsatını bulup kaçan Hüseyin, trenin altında ezilerek can verir. Ekrem kaçar.
Hikmet, gazetede Hüseyin'in ölüm haberini ve bu ölümün arkasında Ekrem'in olduğunun düşünüldüğünü okur. Suzan'ı büyük bir korku sarar.
Fehmi, Necla'nın evine gelir ve Ekrem hakkında bilgi edinmeye çalışır. Necla, Ekrem'in balıkçı kulübesinde saklandığını ağzından kaçırır. Sıkı polis denetimine rağmen Suzan'ı bulup konuşturmak zorunda olan Ekrem, yoğurtçu kılığına girer ve Suzan'ı evde yakalamayı başarır. Suzan, yediği dayağın ardından herşeyin Hikmet'in planı olduğunu ve bildiklerini mahkemede anlatacağını söyler. Bu sırada eve gelen ve Suzan'ın söylediklerini işiten Hikmet, Suzan'ı silahıyla vurur. Ekrem'le Hikmet kavgaya tutuşur. Silah sesini duyan polisler eve gelince Ekrem kaçmak zorunda kalır. Ekrem, peşindeki polislerden kaçarken yaralanır. Ancak kendisini köprüden hareket halindeki trene atarak kurtulmayı başarır.
Hikmet, meyhaneye gider ve Mahmut'a para karşılığı Necla'yı kandırıp kendisine getirmesini teklif eder. Hikmet, Necla'yı döverek Ekrem'in yerini öğrenmeye çalışır. Ancak Necla konuşmaz. Bunun üzerine Hikmet, Necla'yı babasını öldürmekle tehdit eder.
Fehmi, Ekrem'i saklandığı kulübede yakalar. Suzan'ın katilinin Hikmet olduğunu bildiklerini ve onun diğer cinayetlerin de katili olabileceğinden şüphelendikleri için delil bulabilmek amacıyla tutuklamadıklarını söyler. Fehmi, Ekrem'e Hikmet'in er geç kulübeye geleceğini ve bunun masumiyetini ispat etmek için tek fırsatı olduğunu söyleyip gider.
Necla, babasının canı söz konusu olduğu için Ekrem'in yerini söylemek zorunda kalır. Hikmet, kulübeye doğru gider. Necla da Hikmet'in arkasından gider. Ekrem ve Hikmet birbirlerine ateş eder. Ekrem, Hikmet'i yakalamak üzereyken Necla kulübeye girer. Önce Necla'yi yakalayan daha sonra da vuran Hikmet, kulübeden kaçar. Hikmet, sürat teknesine atlayıp deniz yoluyla kaçmayı dener. Başka bir sürat teknesine atlayan Ekrem, Hikmet'i takip eder. Birbirlerine ateş etmeye devam ederler. Ekrem, Hikmet'in içinde bulunduğu sürat teknesinin motorunu vurur. Hikmet kendini denize atar. Ekrem'de Hikmet'in peşinden denize atlar. 2 sürat teknesi çarpışır ve infilak eder. Yüzerek karaya çıkarken dahi kavgaya devam ederler. Fehmi önderliğindeki polis teşkilatı, kendilerini Hikmet'e hissettirmeden takiplerini sürdürürler ve Hikmet suçlarını itiraf ettiği anda Hikmet'i tutuklarlar.
Suçsuz olduğu anlaşılan Ekrem beraat eder. Hikmet ise idamla yargılanır.
Ekrem, durumu ağırlaşan Necla'yı görmek için hastahaneye gider. Necla, Ekrem gelmeden kısa süre önce ölür. Ekrem, Necla'nın ölümünden dolayı büyük vicdan azabı çeker ve kendini sorumlu hisseder. Ekrem, Necla'nın ölmeden önce kendisine bıraktığı mektubu okur. Mektupta Necla, ömrü boyunca Ekrem'i sevdiğini ve onları kaderin ayırdığını söyler.

Comment / Yorum:

"Polis herşeyi bilir" jeneriğiyle başlayan İntikam Alevi, yönetmenlik kariyerine 1956 yılında başlayan ve bu yıla tam 4 film sığdırmayı başaran Osman F. Seden'in 1956'da çektiği 4. ve son filmi. Filmin vizyona giriş tarihi 14.11.1956
Dönemin Türk filmlerini incelediğimizde film sürelerinin genellikle 70 - 90 dakika arası olduğunu görüyoruz. İntikam Alevi ise 2 saate yaklaşan süresiyle bu genellemenin dışında kalıyor. Filmin süresinin dönemin diğer örneklerine göre uzun olması, filmi sıkıcı kılmamış. Tam aksine filme anlatmak istediği herşeyi kesmeden, yarım bırakmadan anlatabilme fırsatı vermiş.
Filmin kötü adamları Hikmet ve Hüseyin'in kötülük yapma nedenlerini ve polisin Hikmet'i ele geçirebilmek için arka planda durduğunu bilmemiz, senaryonun inandırıcılığını bir kat daha arttırıyor. Üstelik filmin mutlu final yapmaması da şaşırtıcı.
Ayhan Işık'ın giderek zirveye tırmanmaya başladığı bir dönemde Kenan Pars, Mualla Kaynak ve Turgut Özatay gibi yine dönemin popüler olmaya başlayan isimleriyle bir araya geldiği film, oyunculuk performansları bakımından da başarılı olarak değerlendirilebilir. Filmin oyuncu kadrosunda aynı yıl yönetmenliğe atılan ve 1984'e kadar yönetmenliğe devam eden O. Nuri Ergün'de yer alıyor.
Osman F. Seden'in dehasının ilk örneklerinden biri olan İntikam Alevi, dönemsel olarak incelendiğinda yenilikçi olarak değerlendirilebilecek geri dönüşlü anlatım tarzıyla süre kısıtlamasına girmeden anlatmak istediğini anlatan oldukça sürükleyici bir polisiye.

Imdb note : - (Filmin imdb'de notu bulunmuyor)     My note : 7

11 Mayıs 2012 Cuma

A La Folie ... Pas Du Tout / He Loves Me ... He Loves Me Not / Seviyor ... Sevmiyor (2002)

Director / Yönetmen:

Laetitia Colombani

Screenplay / Senaryo:

Laetitia Colombani
Caroline Thivel

Cast / Kadro :

Audrey Tautou
Samuel Le Bihan
Isabelle Carre
Sophie Guillemin
Clement Sibony
Eloide Navarre
Eric Savin
Vania Vilers
                                                                Michele Garay
                                                                Catherine Cyler
                                                                Mathilde Blache
                                                                Charles Chevalier
                                                                Michael Mourot
                                                                Yannick Alnet
                                                                Nathalie Krebs
                                                                Sophie Vaslot
                                                                Patrice Saunier

Subject / Konu:

Angelique, tanışma yıldönümleri için sevgilisi olan kardiyolog Loic Le Garrec'e gül gönderir. Okula giden Angelique, Hanska bursunu kazandığını öğrenir. Hocası sıkı çalışmasını, çünkü Eylül'e kadar 15 resim teslim etmek zorunda olduğunu söyler. Okuldan sonra çalıştığı bara gider.
David, Angelique'i sevmektedir. Ancak Angelique, tüm kalbiyle Loic'e bağlıdır. Evli olan Loic'in karısı Rachel, 5 aylık hamiledir. Angelique, Loic'in er geç karısından boşanacağına emindir.
Angelique, Loic'e sürprizler yapar. Loic'in doğumgünü için hazırlanır ve beklemeye koyulur. Ama Loic gelmez. Loic'i Rachel'le mutlu şekilde gören Angelique, scooter tarzı motoruyla kaza yapar ve kolunu yaralar. David, Angelique'i tedavi eder.
Rachel, geçirdiği kaza sonucu düşük yapar ve bebeğini kaybeder. Loic, sık sık Rachel'le kavga etmeye başlar. Rachel, evi terkeder.
Angelique, Loic'le Floransa'ya tatile gitmek için plan yapar. Angelique, havaalanında Loic'i bekler. Ama Loic gelmez. Loic, Rachel'e gider ve barışır. Hastalıklı bir hal alan Angelique terkedildiğine inanmak istemez ve bütün gün evde Loic'in kendisini aramasını bekler. Bu durumu öğrenen David, sinirlenir ve Loic'le görümeye gider. David, Loic'e ne hakla bir genç kızın hayatıyla oynadığını sorar ve çıkışır. Loic ise herşeyin bittiğini söyler.
Angelique haberlerde Loic'in Sonia isimli bir hastasına saldırdığı için sorgulanacağını ve belki de işini kaybedebileceğini öğrenir. Angelique, Sonia'nın adresini bulur. Sonia, evinde ölü bulunur. Angelique, Loic tutuklanırken; Rachel'i tekrar Loic'in yanında görür. Angelique eve gider. Hava gazını açar ve ölmek için bekler.
Angelique, Loic'e gül gönderir. Loic gülün karısından geldiğini sanar. Fakat akşam eve gittiğinde gülün karısı tarafından gönderilmediğini anlar. Loic katıldığı davette yan evdeki komşuları Amerika'ya gittiği için evlerini emanet ettikleri Angelique'le karşılaşır. Gecenin sonunda taksi bekleyen Angelique'i arabasına davet eder ve eve bırakır.
Loic, arkadaşı ve arkadaşının oğluyla parka gider. Arkadaşının oğluyla oynadıktan sonra bir banka oturur. Bankta o gün yaşadıklarına dair çizimler bulur. Loic işe gittiğindeyse kendi tablosuyla karşılaşır. Loic, tabloyu kimin gönderdiğini öğrenemez. Rachel görüp beğendiği tabloyu eve götürür.
Loic, göndereni belli olmayan notlar almaya devam eder. Çevresindeki kişilerden kuşkulanmaya başlar. Tablonun arkasında "Mutlu yıllar aşkım" yazdığını gören Rachel, Loic'i kıskanmaya başlar.
Loic, Rachel'e scooter tarzı bir motorun çarptığı ve Rachel'in düşük yaptığı haberini alır. Loic'e ardı arkası kesilmeden gelmeye devam eden notlara bir de zarf içinde anahtar eklenince; Rachel, bir süre evden uzaklaşma kararı alır.
Loic, sürekli karışıklığa yol açan ve hata yapan sekreteri Anita'yı işten kovar. David, Loic'in Angelique'i kullandığını düşündüğü için sinirli şekilde Loic'le görüşmeye gider. David, Loic'i tersler ve gider. Loic, David'in Anita'nın erkek arkadaşı olduğunu sanar.
Loic'e bir kutu içinde gerçek bir kalbe saplanmış bir ok gelir. Loic iyice sinirlenir. Sürekli muayeneye gelen Sonia'yı yine karşısında görünce peşindeki sapığın Sonia olduğunu düşünür ve kadını tartaklar. Sonia, Loic'ten şikayetçi olur. Sonia'nın ölü bulunmasının ardından Loic gözaltına alınır. Ancak Rachel'in Sonia'nın öldüğü gece Loic'le birlikte olduğunu söylemesi ve yan komşuları Angelique'in olay gecesi sıradışı bir durum görmediği yönünde ifade vermesiyle Loic aklanır ve serbest bırakılır.
Loic, yan eve gelen ambulansın sesiyle irkilir. Angelique'in hava gazını açıp intihar ettiğini öğrenir ve hemen müdahalede bulunur. Loic'in müdahaleleri işe yarar ve kalbi duran Angelique, hayata geri döner.
Hastahaneye Angelique'i ziyarete giden David, koridorda gördüğü Loic'e saldırır. Loic bu olayın ardından peşindeki sapığın Angelique olabileceğini düşünmeye başlar. Loic kendisine gönderilen anahtarla yan evin kapısını açmayı dener. Kapı açılır. Loic peşindeki kişinin Angelique olduğunu anlar. Loic, karısının hamile olduğunu öğrendiğinde elindeki güllerle eve geldiği gün, yolda karşılaştığı Angelique'e verdiği gülün Angelique tarafından saklandığını görür.
David, Angelique'i rahatlaması için köye götürür. Hastahaneye giden Loic, Angelique'in taburcu olduğunu öğrenir. Angelique'in Sonia'nın ölümüne neden olduğu ortaya çıkar.
Loic, kliniğini boşaltırken karşısında Angelique'i bulur. Angelique, Loic'e nereye gittiğini, birlikte olup olamayacaklarını sorar.Loic, Angelique'e aralarında hiçbir zaman birşey olmadığını, herşeyi kafasında yarattığını söyler. Angelique, bunun üzerine sert bir cisimle Loic'in kafasına vurur ve Loic merdivenlerden yuvarlanır.
Polis, Angelique'i tutuklar. Psikiyatrik incelemelerin ardından Angelique'in olağan şekilde seyreden ağır erotomanik olduğu anlaşılır ve akıl hastanesine kapatılır.
Loic hastahaneden ayağı sakat olarak çıkar. Angelique yıllarca akıl hastahanesinde tedavi gördükten sonra taburcu olur. Hastabakıcı Angelique'in odasına girip dolabını çektiğinde Angelique'in ilaçları duvarı yapıştırarak resim yaptığını görür. Bu resim Loic'indir.

Comment / Yorum:

2002 yapımı A La Folie... Pas Du Tout, yönetmen Laetitia Colombani'nin ilk uzun metrajlı filmi. İlk film için oldukça iyi bir iş çıkarmış olan Colombani, filmin senaryosunu da Caroline Thivel'le birlikte yazmış.
Filmin farklı ve başarılı bir anlatım tarzı var. Film, adeta 2'ye bölünmüş. 2 bölümde de aynı olayı izlememize karşın; ilk bölümde romantik bir film izlerken, 2. bölümdeyse gerilim filmi izlemeye başlıyoruz. Film, romantizmden gerilime dönüştükçe giderek temposunu da arttırıyor. İlk bölümde erotomanik bir insan olan Angelique'in bakış açısıyla izlediğimiz filmi, 2. bölümde Loic'in bakış açısıyla izliyoruz ve bakış açımız 180 derece değişiveriyor.
Angelique rolü, 2002 yılında 3 farklı filmde 3 farklı rolle karşımıza çıkan Audrey Tautou için kendisini görmeye alıştığımız romantik komedi türündeki filmlerin dışına çıkma şansı yakaladığı iyi bir deneyim olmuş. Angelique öyle bir karakter ki; Audrey Tautou'ye güzelliğini ve sevimliliğini sergilemesi için fırsat verdiği gibi aynı zamanda üst düzey oyunculuk performansı göstermesini de gerektiren bir rol. Yani başarısız bir Angelique performansı, filmi aşağı da çekebilirdi. Ancak Audrey Tautou'nün rolün hakkını verdiği ve kariyerine önemli bir film daha eklediği, su götürmez bir gerçek. Ayrıca filmin diğer başrol oyuncusu Samuel Le Bihan'in de hakkını teslim etmek gerek.
A La Folie... Pas Du Tout, herşeyden önce şaşırtıcı bir film. Seyirciye romantizmi de, gerilimi de hissettirmeyi başaran film, sadece sıradışı anlatım tarzı için bile keyifle seyredilebilir.

Imdb note : 7.2                              My note : 8

10 Mayıs 2012 Perşembe

Kavanoz Dipli Dünya (1971)

Director / Yönetmen:

Hulki Saner

Screenplay / Senaryo:

Hulki Saner

Cast / Kadro :

Sadri Alışık
Feri Cansel
Yusuf Sezgin
Hulusi Kentmen
Sadettin Erbil
Necdet Tosun
Feridun Çölgeçen
Sevgi Can
Mualla Sürer
                                                              Renan Fosforoğlu
                                                              Haluk Orçun
                                                              Kudret Karadağ
                                                              Süheyl Eğriboz
                                                              Muzaffer Civan
                                                              Leman Akçatepe
                                                              Fatoş Bilsen
                                                              Özen Tutucu
                                                              Orhan Çoban
                                                              Sevim Alp
                                                              Erol Büyükburç
                                                              Emel Sayın

Subject / Konu:

Antrenör Telaşka, çok iyi bir kaleci olmasına karşın kendisini çok uğraştıran Zeki'den yakınır ve hikayeyi en başından anlatmak için 20 yıl öncesine geri döner.
Batıl inançlı Abuziddin, 13 rakamının uğursuzluğunu sürekli yaşamaktadır. Tarih ayın 13'ünü gösterdiğinde başına bela gelir. 11 çocuğu olan Abuziddin'in hamile karısı ayın 13'ünde ikiz çocuk doğurunca; Abuziddin ikizlerden son doğan 13. çocuğunu yetimhanenin kapısına bırakır. Böylece ikiz kardeşlerin yolları ayrılmış olur.
Aklı kıt olan Durmuş, yetimhanede derslerine çok çalışmaktadır. Durmuş, kendisini çok seven yetimhane müdürü tarafından her öpüldüğünde bayılır. Bu durum, Durmuş büyüdüğünde de değişmez ve herhangi bir kadın Durmuş'u öptüğünde Durmuş bayılır.
Osman'ın pavyonunda piyanist olarak çalışan Hasan, Osman'ın küçük kızı Fatma'yla evlenmek istemektedir. Ancak Osman, büyük kızı Selma evlenmeden Fatma'yı vermemeye kararlıdır. Selma'nın gönlü, pavyonda muhasebeci olarak çalışan ve saflığı yüzünden herkesin kullanmaya kalktığı Durmuş'tadır. Osman'ın işi olduğu için pavyona gelmeyeceğini öğrenen Hasan, Selma ve Fatma'yı pavyona davet eder. Ansızın pavyona gelen Osman, kızlarının pavyonda Durmuş ve Hasan'ın yanında yakalar.
Selma'nın daveti üzerine evlerine giden Durmuş, kendisini baştan çıkarmaya çalışan Selma tarafından öpülünce bayılır. O sırada Hasan'la birlikte eve gelen Osman, baygın Durmuş ve gecelikleriyle Durmuş'un yanı başında duran Selma'yı görünce sinirden deliye döner. Hasan, durumdan istifade edip Durmuş'la Selma'nın ay sonunda evlenebileceklerini söylese de; Durmuş, mazereti olduğunu ve evlenemeyeceğini söyler.
Durmuş'un kadınlar tarafından öpüldüğünde bayıldığını öğrenen Osman, Durmuş'u meşhur bir ruh doktoruna gönderir. Ruh doktoru, Durmuş'u teste sokar ve test sonucunda iyileştiğini söyleyip Durmuş'a bir kutu hap verir. Otelde yanlışlıkla yıllar önce ayrıldığı ikizi çapkın kaleci Zeki'nin odasına giren Durmuş, antrenör Telaşka tarafından Zeki zannedilir ve yatağa yatırılır. Zeki'de böylece Telaşka'nın elinden kurtulmuş olur.
Hasan, Selma ve Fatma'yla gece klübüne gider. Çok geçmeden Zeki'de aynı mekana gelir. Zeki'yi Durmuş zanneden Selma, Zeki'nin kendisine yeni tanıştığı biri gibi davranmasına şaşırır. Çapkın Zeki, Selma'yı öperken sevgilisine yakalanır. Selma, olanları Hasan'a anlatır. Hasan'la Zeki arasında kavga çıkar ve ortalık karışır. Hasan, kızları alıp mekandan kaçar.
Osman, Durmuş zannedilen Zeki'nin yaptığı hareketleri kendisine ödetmeye ve polise başvurmaya karar verir. Zeki zannedildiği için 3 adam tarafından bir odaya götürülen Durmuş'a ise maçta gol yemesi için 40.000 lira verilir. Osman, Hasan, Selma ve Fatma, peşlerine taktıkları polisle birlikte otele gelip Durmuş'u aramaya başlarlar. Durmuş'a yanlışlıkla maymun hapı verdiği için hatasını düzeltmek isteyen ruh doktoru da otele gelir. Televizyon için çekim yapmakta olan Zeki, maça gitmesi gerekmesine rağmen polis tarafından karakola götürülür. Durmuş ise antrenör tarafından maça hazırlanır. Zeki, karakolda da kim olduğunu ve maça gitmesi gerektiğini anlatmaya çalışır. Radyodan Zeki'nin sahada olduğunu öğrenen polis ise Zeki'nin söylediklerine inanmaz.
Fenerbahçe - İstanbul Spor maçı başlar. Durmuş amatörce goller yer ve Fenerbahçe ilk yarıyı 4 - 1 mağlup kapatır. Devre arasında doktorun verdiği maymun haplarından içen Durmuş, 2. yarı sahada harikalar yaratmaya başlar. Durmuş fantastik kurtarışlar yapar ve Fenerbahçe attığı gollerle 4 - 4 beraberliği yakalamayı başarır. Topu alan Durmuş, kaleden çıkar ve rakip oyuncuları ardarda çalımladıktan sonra golünü atar. Fenerbahçe maçı 5 - 4 kazanır.
Maçın ardından herşey açığa çıkar. Hasan'la Fatma, Durmuş'la da Selma birbirlerine kavuşur.

Comment / Yorum:

Hulki Saner'in yazıp yönettiği ve başrolünü defalarca birlikte çalıştığı Sadri Alışık'a verdiği 1971 yapımı film, iyi sayılabilecek oyuncu kadrosuna karşın Sadri Alışık'ın performansıyla ayakta durmaya çalışan ve fakat başarılı olamayan bir yapım. 1971 yılı, 11 filmde oynayan ve "Afacan Küçük Serseri" filmindeki performansıyla "En iyi yardımcı erkek oyuncu" dalında Altın Portakal kazanan Sadri Alışık için oldukça verimli bir yıl olsa da; Kavanoz Dipli Dünya, bu verimli yılın zayıf halkalarından biri olmaktan ileriye gidemedi.
Filmde misafir sanatçı olarak yer alan Mualla Sürer'i küçük bir rolde, Emel Sayın ve Erol Büyükburç'u ise sahnede şarkı söylerken izliyoruz. Kavanoz Dipli Dünya'da Emel Sayın ve Erol Büyükburç gibi dönemin dev isimlerinin misafir sanatçı olarak yer alması, muhtemelen sanatçıların popülerliğinden faydalanabilmek için kullanılan bir yöntemdi.
Kavanoz Dipli Dünya, güldüren anları olsa da özellikle senaryo itibariyle zayıf bir film. Filmin seyre değer pek tarafı olmasa da Sadri Alışık hatırına seyredilebilir.

Imdb note : 4.9                              My note : 4