Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

21 Kasım 2015 Cumartesi

The United States of Leland / Leland Birleşik Devletleri (2003)

Director / Yönetmen:
Matthew Ryan Hoge

Screenplay / Senaryo:
Matthew Ryan Hoge

Cast / Kadro:
Don Cheadle
Ryan Gosling
Chris Klein
Jena Malone
Lena Olin
Kevin Spacey
Michelle Williams
Martin Donovan
Ann Magnuson
Kerry Washington
                                                             Sherilyn Fenn
                                                             Matt Maloy
                                                             Michael Pena

Subject / Konu:
16 yaşındaki Leland, baharın ilk sıcak günlerinden birinde yaşananları hatırlayamadığı ve fakat cinayeti kabul ettiği için mahkum olur. Çünkü zihinsel engelli Ryan bir parkta öldürülmüş, kendisinin de eli kesilmiştir. Bulgular cinayeti Leland’in işlediğini göstermektedir. Leland’ın hapisteki öğretmeni dost ve yardımsever biri olan Pearl olur. Aynı zamanda bir yazar olan Pearl, etkilendiği Leland hakkında yazmaya karar verir.
Leland’ın alkolik ve kadın düşmanı bir yazar olarak tanınan babası Albert Fitzgerald’tır. Olaylardan haberdar olan Albert, gelip eski karısı Beth’i bulur.
Leland, kız arkadaşı Becky Pollard’la gözaltı okulu dışında çalıştığı müzik markette tanışmıştır. Ryan, Becky’nin erkek kardeşidir. Leland, Ryan’la iletişim kurar. Becky’nin evlerinde yaşayan kız kardeşi Julie’nin erkek arkadaşı Allen, Leland’a Becky’nin Kevin isimli uyuşturucu satıcısıyla yaşadığı ilişki ve uyuşturucu kullanması yüzünden gözaltı okuluna gitmek zorunda kaldığını anlatır. Kevin’ın da hapisten tahliye olduğunu söyler. Çok geçmeden Becky, Kevin’ı sevdiğini söyleyip Leland’tan ayrılır.
Leland hakkında yazmaya başlayan Pearl, aynı zamanda hayranı da olduğu Albert’ı bulup Leland hakkında konuşmak ister. Ancak Albert, Pearl’e pek yardımcı olmaz. Pearl, Leland’tan aslında hiçbir zaman babası ile buluşmadığını, onun gönderdiği biletlerle başka yerlerde kaldığını öğrenir.
Julie, Allen’dan ayrılır. Allen, silahlı soygun yapar. Evin önünde tutuklanır.
Pearl, Albert’ın şikayeti üzerine izinsiz şekilde Leland’la görüştüğü için görevden alınır. Leland, yaşadıklarını yazdığı defteri Pearl’e verir. Pearl, Albert’ın şehre gelişinin Leland için değil, bir kitap yazmak için olduğunu farkına varır.
Leland’ın bulunduğu hapishaneye getirilen Allen, Pearl’ün meyva bıçağını çalıp Leland’ı bıçaklar.

Comment / Yorum:
Yönetmen ve senarist Matthew Ryan Hoge’un 2. ve son filmi olan “The United States of Leland / Leland Birleşik Devletleri”, 2003 yılında Los Angeles’ta çekildi. Filmin oyuncu kadrosunda da yer alan Kevin Spacey, filmin yapımcıları arasında yer aldı. Film, 343.816 dolar hasılat elde edebildi.
Parlak bir oyuncu kadrosuna sahip olan film, dönemim gelecekte yıldızlaşacak genç oyuncuları Ryan Gosling, Michelle Williams, Kerry Washington ve Jena Malone ile Don Cheadle, Kevin Spacey, Lena Olin ve Martin Donovan gibi tecrübeli oyuncuları bir araya getirdi.
The United States of Leland, suçu farklı bir bakış açısıyla irdeleyen ve sonuçtan ziyade olayın meydana gelişi ve öncesiyle ilgilenen, oyuncu kadrosuyla göz kamaştıran ve fakat ismini duyurmayı başaramamış bir yapım. Kıyıda köşede unutulmuş filmlerden biri olduğu söylenebilir.

Imdb note: 7.2                             My note: 7

Tonight is not a Good Night For Dying (2011)

Director / Yönetmen:
Ali Asgari

Subject / Konu:
İnsanlar, yolda çıplak şekilde ve bilinçsizce yatmakta olan adamın etrafında toplanırlar. Adam, bir binadan atlamış ya da düşmüştür. Toplanan kalabalıktan biri ambulans çağırır. Ambulans gelene kadar inleyip can çekişen adamı izlerler. Ambulans geldiğinde adamın düştüğü binanın üst pencerelerinden birinden üstü başı yırtık bir adam, ambulansa taşınan adama bakar. Yataktaki kadının yüzünde ise pişmanlık vardır...

Comment / Yorum:
İranlı yönetmen Ali Asgari’nin ilk kısa metrajlı filmi olan 2011 yapımı “Tonight is not a Good Night for Dying”, yaklaşık 2.000 dolarlık bir bütçeyle çekildi. Filmin ilk gösterimi 30 Mayıs 2011’de yapıldı. Kısa film, bir kaza ya da intihar gibi görünen bir olaya insanların ilk tepkisini ve müdahalesini gösterdikten sonra bakış açısını değiştirerek olayın aslında bir cinayet olduğunu anlatmakta. Yerden yatan çıplak adamı gören kadına adama bakmaması yönündeki tepkiler, ağır yaralı adamın başucunda sigara içerek beklenmesi gibi önemli detaylarla Ortadoğu’ya dair başarılı bir toplumsal analiz yapılmış.

Imdb note: 6.8                             My note: 7

20 Kasım 2015 Cuma

Niyazi Gül Dörtnala (2015)

Director / Yönetmen:
Hakan Algül

Screenplay / Senaryo:
Vedat Özdemiroğlu
Öğünç Ersöz
Cihan Ceylan
Ata Demirer

Story / Hikaye:
Ata Demirer

Cast / Kadro:
Ata Demirer
Demet Akbağ
Şebnem Bozoklu
Levent Ülgen
                                                               Kevork Malikyan
                                                               Ayşenil Şamlıoğlu
                                                               Erol Aksoy
                                                               Ferit Kaya
                                                               Şevket Çapkınoğlu
                                                               Tolga Coşkun
                                                               Kıvanç Baran Arslan
                                                               Server Mutlu
                                                               Şenay Aksoy
                                                               Ali Atlan
                                                               Özkan Çınarlı
                                                               Kaan Çalışkanol
                                                               İbrahim Görücüoğlu
                                                               Sunay Akın

Subject / Konu:
Niyazi Gül, çocukluğundan itibaren hayvanların dilinden iyi anlamış ve onları iyileştirmiştir. Veterinerlik okur ve profesör olur. Veterinerlik Fakültesi’nde ana bilim dalı başkanı olup ders vermeye başlar.
Rıza, eskiden sevgilisi olan, şimdilerdeyse at yarışlarında rakibi olan Sultan Şahmerdan’a Ege Koşusu ile ilgili büyük bir iddia sunar. İddiaya göre Sultan kazanırsa, Rıza’nın atlarını ve çiftliğini alacak ve Rıza şehri terk edecektir. Rıza kazanırsa, Sultan karısı olacaktır. Sultan iddiayı kabul eder.
Kazanmak için yarışacak atının ilaçlanması gerektiğini düşünen Sultan, ülkenin en iyi veterinerinin bulunmasını ve kendilerine yardım etmesini emreder.
Niyazi, hayatını dedesinin ölürken kendisine verdiği ve fakat son malzemesini söyleyemediği, hayvanlar için oldukça tesirli formülü bulabilmeye adamıştır. Bu uğurda kendisine aşık olan hizmetçisi Hediye’yle deneyler yapmaya devam eder.
Sultan, kürk kullandığı için hayvan severler tarafından evinde protesto edilir. Bu protestoya Niyazi’de katılır. Hayvanlar üzerindeki etkisiyle dikkat çeken Niyazi, Sultan’ın adamı tarafından takip edilir. Niyazi’nin sonunda başarılı olan formülünden haberdar olan adamı durumu Sultan’a bildirir. Sultan’ın evini dinleyen Rıza’da durumdan haberdar olur.
Sultan, Niyazi’yle görüşmeye gelir. Niyazi’nin ilgilendiği hayvan barınağı için sponsor olmak istediğini söyler.
Sultan, Rıza’yı kıskandırmak için Niyazi’yi kullanır. Rıza, Niyazi’nin yeni bulduğu ilacın elinden alınmasını ve öldürülmesini emreder. Hediye, magazin haberlerine konu olan Niyazi’yi kıskanır. Silah zoruyla ilacı vermeye zorlanan Niyazi, Hediye tarafından kurtarılır. Hediye, kendisine sert davranan Niyazi’ye veda mesajı bırakıp gider.
Sultan, Niyazi’yi bir partiye davet eder. İçkisine ilaç kattığı Niyazi’nin kendisinden geçmesinden faydalanarak görüntülerini kaydeder. Bu görüntüleri kullanarak Ege Koşusu’nda atına yarışı kazandırması için Niyazi’ye şantaj yapar.
Formülüyle ürettiği ilacın başarısız olduğunu gören Niyazi, yeni arayışlara girer. Hediye’yi kaçırtan Rıza, yarışı atının kazanması için Niyazi’ye tehditler savurur. Niyazi’nin hazırladığı formülle Rıza’nın atı koşuyu kazanır. Sultan, basın mensuplarına sürpriz bir şekilde Niyazi’yle evleneceklerini açıklar. Rıza, Niyazi’yi silah zoruyla götürür. Ona at için hazırladığı ilacı enjekte eder. Öldüğü zannedilen Niyazi dağ yoluna atılır.
Kendisine geldiğinde hayvanlara özgü hareketler yapan Niyazi, Hediye’yi kurtarmak için Rıza’nın çiftliğine gider. Rıza’nın adamlarını yere serer ve Hediye’yi kurtarır. Çiftliğe gelen Sultan, Rıza’nın aşkına karşılık verir. Niyazi aniden fenalaşır. Ölümden dönen Niyazi, formülündeki eksiğin şevketi bostan olduğunu fark eder ve büyük başarılar kazanır. Hapse atılan Rıza, Sultan’la evlenir. Niyazi ve Hediye aşklarını yaşarlar.

Comment / Yorum:
Ata Demirer’in hikayesinden Demirer, Vedat Özdemiroğlu, Öğünç Ersöz ve Cihan Ceylan tarafından senaryolaştırılan 2015 yapımı “Niyazi Gül Dörtnala”, Hakan Algül tarafından yönetildi. Yapımcılığını BKM’nin üstlendiği film, Hakan Algül’ün 7. uzun metrajlı sinema filmi oldu. 8 Mayıs 2015 tarihinde vizyona giren ve 15 hafta vizyonda kalan film 994.016 kişi tarafından izlendi ve 10.347.281 lira hasılat elde etti.
Filmin çekimleri İzmir’de gerçekleştirildi. Filmin ana karakteri Niyazi Gül, Ata Demirer’in Korsan Tv isimli televizyon programında canlandırdığı karakterlerden biriydi. Demirer, karakter çok beğenildiği için karakteri bir sinema projesinde kullanmaya karar verdi ve proje böylece yıllar sonra gerçekleştirildi.
Filmin ana karakterlerini Ata Demirer, Demet Akbağ, Şebnem Bozoklu ve Levent Ülgen canlandırdı. Oyunculuk performansları, tatmin edici düzeyde. Senaryo içinse aynı şeyleri söyleyebilmek mümkün değil. Niyazi Gül Dörtnala, yer yer keyifli olsa da, özellikle final bölümüyle sıradanlaşan bir komedi.

Imdb note: 4.3                             My note: 5

19 Kasım 2015 Perşembe

Meadowland (2015)

Director / Yönetmen:
Reed Morano

Screenplay / Senaryo:
Chris Rossi

Cast / Kadro:
Olivia Wilde
Luke Wilson
Giovanni Ribisi
Elisabeth Moss
Ty Simpkins
John Leguizamo
Kevin Corrigan
Merritt Wever
Scott Mescudi
Skipp Sudduth
                                                             Nick Sandow
                                                             Mark Feuerstein
                                                             Eden Duncan – Smith
                                                             Yolonda Ross
                                                             Juno Temple

Subject / Konu:
Phil, Sarah ve oğulları Jessie’den oluşan aile arabayla Ithaca’ya gitmektedirler. Benzin istasyonunda tuvalete giren Jessie, tuvaletten çıkmayınca ailesi merak eder ve kapıyı açtırırlar. Ancak Jessie tuvalette değildir ve tuvaletin garajdan yola doğru açılan kapısı açıktır.
Jesse’nin kayboluşunun ardından 1 yıl geçer.
Phil’in sorunlu ve çok konuşan kardeşi Tim yanlarında kalmaya başlar. Polis olan Phil, terapi seanslarına katılır. 
Öğretmen olan Sarah ise bazı öğrencileri yakından gözlemlemeye başlar. Zeki ve fakat garip hareketleri olan Adam’ı yakından izler. Evlatlık olan ve vasisi tarafından kötü muamele gören Adam’ın vasilerini takip edip tanışır.
Jessie’yi bulamamak hem Phil’i, hem de Sarah’ı tuhaflaştırır. Phil agresifleşmeye, Sarah ise kendisine fiziksel zarar vermeye başlar. Sarah, Adam’ın kendi oğlu olduğunu düşünmeye başlar. Adam’ın üvey babası Joe’yla birlikte olur. Ardından Joe’nun arabasıyla Adam’ı okuldan alıp kaçırır. Jessie’nin ölüm haberini alan Phil, acı haberi Sarah’a bildirir.

Comment / Yorum:
2015 yapımı “Meadowland”, aslen görüntü yönetmeni olan Reed Morano’nun ilk yönetmenlik deneyimi. Filmin senaryosu kısa bir aktörlük geçmişi olan Chris Rossi’ye ait. Senaryo, Rossi’nin ilk senaryosu. İlk senaryo ve ilk yönetmenlik deneyimlerinin birleşimi ortaya vasat bir film çıkarmış.
Filmin tanınmış ve fakat belli bir çıtayı aşamamış oyunculardan oluşan bir oyuncu kadrosu var. Yönetmenin oğlu Casey Walker filmde Jessie karakterini canlandırmış. Filmde küçük bir rol de alan Scott Mescudi namı diğer Kid Cudi, film müziklerine de katkıda bulunmuş. Meadowland’in bir ilk film için kötü olmadığını ve fakat hiçbir açıdan vasatı aşamadığı söylenebilir.

Imdb note: 6                               My note: 5

17 Kasım 2015 Salı

Hai Yang Tian Tang / Ocean Heaven (2010)

Director / Yönetmen:
Xue Xiao Lu

Screenplay / Senaryo:
Xue Xiao Lu

Cast / Kadro:
Jet Li
Wen Zhang
Kwai Lun Mei
Zhu Yuanyuan
Dong Yong
Gao Yuanyuan
Yan Minqiu
Chen Rui
Yong Mei

Subject / Konu:
İleri derecede karaciğer kanseri olan Wang, 21 yaşındaki otistik oğlu Dafu’yu yanına alıp kayıkla okyanusa açılır. Amacı ayaklarına bağladığı ağırlıkla intihar etmek ve oğlunu geride yalnız bırakmamak için onu da ölüme sürüklemektir. Ancak Dafu ipi çözdüğü için intihar planı gerçekleşmez ve eve dönerler.
Wang, bir okyanus parkında elektrik işlerine bakmaktadır. Dafu’nun en büyük tutkusu dev akvaryumlarda yüzmektir. Wang, Dafu 7 yaşındayken eşi öldüğü ve başka akrabaları olmadığı için Dafu’yu onu bir okula yerleştirmek ister. Ancak Wang, Dafu’nun rahatsızlığı nedeniyle okula kabul edilemeyeceğini öğrenir.
Dafu yaşı nedeniyle yetimhane ya da huzurevine de yerleştirilememektedir. Dafu, eski okul müdiresi Liu sayesinde yeni açılan özel bir kuruma yerleştirilir. Wang, Dafu’nun özlemini çeker. Wang, Dafu agresif tavırlar sergilediği için bakıcıları tarafından kuruma çağrılır. Dafu’nun uyum sağlayabilmesi için Wang’da kurumda yaşamaya başlar. Dafu’ya gündelik hayatta yapması gereken şeyleri uygulamalı şekilde öğretmeye devam eder.
Ölümünün yaklaştığını farkında olan Wang, öldüğünü anlayamasın diye Dafu’ya bir deniz kaplumbağası olduğunu söyler. Wang çok geçmeden ölür. Dafu, babasının öğrettiği gibi kıyafetlerini giymeyi, kahvaltısını hazırlamayı, otobüsle okyanus parkındaki temizlik işine gitmeyi ve temizlik işini yapmayı başarır.

Comment / Yorum:
Çinli yönetmen ve senarist Xue Xiao Lu’nun ilk uzun metrajlı filmi “Hai Yang Tian Tang / Ocean Heaven”, 2010 yılında Çin’in Qing Dao ve Yantai bölgelerinde çekildi. Dokunaklı bir hikayeye sahip dramanın baş rollerinden birini aksiyon filmlerinde izlemeye alışkın olduğumuz ve fakat 2005 yapımı “Danny The Dog / Unleashed / Kır Zincirleri” ile dramada da başarılı olabileceğini gösteren Jet Li üstlendi.
Jet Li’nin başarılı performansı dışında filmin ana karakteri Dafu’yu canlandıran Wen Zhang’ın da rolünün hakkını ziyadesiyle verdiğini söylemek lazım. Filmde çarpıcı bir konu işleniyor. Senaryo da eli yüzü düzgün bir senaryo. Ancak filmin temposu oldukça ağır. Bu sıkıntı, filmin süresi kısa tutularak giderilmeye çalışılmış.
Hai Yang Tian Tang, hak ettiği ilgiyi görmemiş bir yapım. Hikayesi ve oyunculuklarıyla ön planda olan bir film. Jet Li’nin dram performansını görmek için bile seyre değer.

Imdb note: 7.7                             My note: 6.5

13 Kasım 2015 Cuma

Kon - Tiki (2012)

Director / Yönetmen:
Joachim Ronning
Espen Sandberg

Screenplay / Senaryo:
Petter Skavlan
Allan Scott

Novel / Kitap:
Thor Heyerdahl (from “The Kon – Tiki Expedition”)

Cast / Kadro:
Pal Sverre Hagen
Anders Baasmo Christiansen
Tobias Santelmann
Gustaf Skarsgard
                                                                   Odd – Magnus Williamson
                                                                   Jakob Oftebro
                                                                   Agnes Kittelsen
                                                                   Kasper Arneberg Johnsen
                                                                   Edward King
                                                                   Peter Wight
                                                                   Amund Hellum Noraker
                                                                   Eillif Hellum Noraker
                                                                   Elisabeth Matheson
                                                                   Jo Adrian Haavind
                                                                   Soren Pilmark

Subject / Konu:
1920, Larvik. Doğa ve keşfetme merakı Thor’un buzların üzerinden atlarken suya düşüp donma tehlikesi atlatmasına neden olur.
1937, Fatu Hiva, Polinezya. Sevgilisi Liv’le canlı örnekleri toplayıp inceleyen Thor, bir yerli sayesinde bilinenin aksine adaya yerleşimin batıdan değil doğudan yapıldığını keşfeder.
1946, Brooklyn, New York. Thor, bir yayıncıya teorisini sunar. Teorisine karşı çıkan yayıncıya adaya balsa ağacından yapılmış sallarla doğudan gidildiğini söyler. Yayıncı, teorisini kanıtlayabilmesi için Peru’dan adaya bu sallarla gitmesi gerektiğini söyler.
Thor, Güney Amerikalıların 1500 yıl önce Polinezya’ya sallarla gittiğini kanıtlamak için sal yolculuğuna çıkmaya karar verir. Ancak başvurduğu dergiler tarafından reddedilir. Bir mühendis olan Herman’la tanışır. Herman, Thor’la birlikte sal yolculuğuna çıkmak ister. Birlikte Peru’ya uçarlar.
1947, Callao, Peru. Thor, 5 kişilik ekibiyle salın yapımına başlar. Ancak maddi sıkıntılar baş gösterir. Bu sorunu üst düzey bir kişiden yardım almayı başararak çözer. Liv, Thor’un kararını hoş karşılamaz. 28 Nisan 1947’de Thor ve ekibi, sallarıyla yaklaşık 100 gün sürecek yolculuklarına başlarlar.
Kamerayla çeşitli çekimler yaparlar. Yakalandıkları fırtına hırpalanmalarına neden olur. Hermam’ın dev balinaya sapladığı kanca, sarsılıp büyük bir tehlike atlatmalarına neden olur. Papağanlarına öldüren köpek balığını sala çekip öldürürler.  Akan kan, köpek balıklarının sal çevresinde toplanmasına ve yeni bir tehlike atlatmalarına neden olur.
7 Ağustos 1947 yani 101. gün önlerindeki en büyük engel olan keskin mercan resifini aşmak için Herman’ın önerdiği sörf tekniğini denerler. Ancak halatlarının kopması nedeniyle sal, ada kıyısına yakın bir noktada hasar görüp kalır. Sığ sudan geçip adaya ulaşırlar. Thor, Liv’in kendisine yazdığı mektubu okur.
Thor, keşif gezisiyle ilgili Kon – Tiki isimli bir kitap yazar, belgesel kaydıyla da Oscar kazanır.

Comment / Yorum:
Norveçli yönetmenler Joachim Ronning ve Espen Sandberg’in yönettikleri 2012 yapımı “Kon – Tiki”, kaşif Thor Heyerdahl ve ekibinin salla yaptıkları 4300 millik yolculuğu konu alıyor. Bu gerçek hikaye, Heyerdahl’ın “The Kon – Tiki Expedition” adlı kitabından senaryolaştırıldı. Filmin çekimleri İsveç, Norveç, Bulgaristan, Malta, Tayland, New York ve Maldivler’de yapıldı.
Yaklaşık 16.600.000 dolara mal olan film, dünya genelinde 22.842.887 dolar hasılat elde etti. Kon – Tiki, Norveç adına “Yabancı Dilde En İyi Film” kategorisinde Oscar’a ve Altın Küre’ye aday gösterildi. Gerçek hikayeye dayanan film, Thor Heyerdahl’ın yolculuğa kadar ki hayatı ve maceralı yolculuğu şeklinde anlatılmış. Filmin çarpıcı hikayesi dışında görsel başarısı de görülmeye değer.

Imdb note: 7.2                             My note: 6.5

12 Kasım 2015 Perşembe

Suspiria (1977)

Director / Yönetmen:
Dario Argento

Screenplay / Senaryo:
Dario Argento
Daria Nicolodi

Cast / Kadro:
Jessica Harper
Stefania Casini
Flavio Bucci
Miguel Bose
Barbara Magnolfi
Susana Javicoli
Eva Axen
Rudolph Schündler
Udo Kier
                                                           Alida Valli
                                                           Joan Bennett

Subject / Konu:
Suzy Banyon Avrupa’nın en ünlü dans okulunda bale eğitimi almak ister. Freiburg Akademisini seçer ve Almanya’ya gider. Fırtınalı bir havada ülkeye varır. Zar zor bulduğu bir taksiye binip Akademiye gider. Akademiden koşarak çıkan Pat çılgınca kaçar. Suzy içeri girmek istese de içeri alınmaz ve gider. Akademiden atılan ve korkuyor görünen Pat son gecesini geçirmek üzere Akademiye geri döner. Korku dolu gözlerle camdan dışarı bakarken önce bir çift göz belirir. Sonrada bir kol camı kırarak içeri girer ve Pat’i yakalar. Binanın çatısında defalarca bıçaklanan Pat, binanın cam çatısı kırılarak asılı şekilde içeri gönderilir.
Suzy ertesi gün Akdemiye gider. Kendisini öğretmeni bayan Tanner karşılar. Eski ünlü bir balerin olan madam Blanc’la tanışır. Kendisini Pat’in cinayeti anlatılır ve bir müddet orada kalamayacağı söylenir. Bu süre zarfında Olga isimli öğrencinin evinde ücret karşılığı kalacaktır.  Arkadaşlarıyla tanışan Suzy, ilk çalışmada halsizlik hisseder. Ancak bayan Tanner’ın zorlamasıyla dans eder. Çok geçmeden yere yığılır. Ağzından ve burnundan kan gelir. Kendisine geldiğinde okulun odasına yerleştirilmiştir. Üstelik eşyaları da Olga’nın evinden alınıp odaya getirilmiştir.
Odasında saçlarını tarayan Suzy, üzerine düşen kurtlarla irkilir. Bütün okulu kurt sarmıştır. Bu kurtların tavandaki bozulan yiyeceklerden dolayı kaynaklandığı tespit edilir. Kızlar geceyi yemekhaneye getirilen yataklarda geçirmek zorunda kalırlar. Suzy ve Sara, öğretmenlerin geceleri söyledikleri gibi okulu terk etmediklerini fark ederler.
Köpeği bir çocuğa saldırdığı için okuldan atılan kör müzik hocası Daniel, gece sokakta giderken tuhaf sesler duyar. Ardından köpeği boynunu ısırıp kendisine saldırır. Köpek, Daniel’ı parçalayıp öldürür.
Sara, Suzy’ye Pat’in öldürülmeden önce bir şeylerin notunu tuttuğundan bahseder. Notları Suzy’ye göstermek istediğinde kaybolmuş olduklarını görür. Suzy her gece ağır uykuya dalmaktadır. Korkuya kapılan Sara odadan çıkıp kaçmaya çalışır. Saldırıya uğrayınca kendisini bir odaya kilitler. Ancak kapı açılmaya çalışıldığı için pencereye tırmanıp kendisini diğer tarafa atar. Atladığı yerden tellerin arasında kalır. Kurtulmaya çalıştıkça yaralanır. Ağzı bir elle kapatılır ve boğazı kesilerek öldürülür.
Bayan Tanner, Suzy’ye Sara’nın erken saatlerde okuldan ayrıldığını haber verir. Suzy, Sara’dan haber alabilmek için harekete geçer ve Sara’nın önceden bahsettiği Psikiyatrist Frank’i arayıp onunla görüşür. Frank, Suzy’ye Sara’nın okulda cadıların bulunduğuna inandığını açıklar. Cadılara dair efsaneleri anlatır.
Suzy’ye gece bir yarasa saldırır. Suzy, yarasayı öldürür. Sırrın peşinden gider ve gizli bölmeden geçip Blanc, Taner ve diğerlerinin bulunduğu yeri gözler. Blanc, Suzy’nin ölmesi gerektiğini söyleyip cadı güçlerini kullanır ve onun için hastalık ister. Suzy, Sara’nın cesedini görüp ürperir. Görünmez baş cadı Helena Marcos’u öldürür. Tüm cadılar yok olmaya, binaları yıkılmaya başlar.

Comment / Yorum:
Dario Argento’nun “3 Anne” üçlemesinin ilk filmi olan 1977 yapımı “Suspiria”, Münih, Roma ve Turin’de 4 ayı aşkın bir süreçte çekildi. Argento, filmin senaryosunu o dönem kız arkadaşı olan Daria Nicolodi’yle beraber yazdı. Senaryo, Nicolodi’nin babaaenesinin başına gelen bir olaydan esinlenerek yazıldı. Orijinal senaryoda bale öğrencileri 12 yaşındaydı. Ancak Argento’nun babası Salvatore Argento’nun sahibi olduğu filmin yapımcı firmasının talebiyle bu detay değiştirildi.
Filmin aynı zamanda senaristlerinden biri de olan Daria Nicolodi’nin başrol oynaması planlanmıştı. Ancak yapımcı firma, bir Amerikan aktristin başrolde oynamasının filmin pazarlanması yönünden daha yararlı olacağına karar verdi. Bunun üzerine rol, Tina Aumont’a önerildi. Ancak Aumont, takvimi uyuşmadığı için filmde rol alamadı. Argento rolü, Brian De Palma’nın 1974 yapımı “Phantom of The Paradise / Cennetteki Hayalet” filmindeki performansıyla beğenisini kazanan Jessica Harper’a verdi. Daria Nicolodi’de filmde küçük bir rol aldı ve Helena Marcos karakterinin seslendirmesini yaptı.
Filmde farklı dillerde konuşan oyuncular bulunduğu için filme İngilizce olarak dublaj yapıldı. Senaryoya göre film Freiburg’ta geçmekteydi. Ancak filmin birkaç sahnesinde Münih’e dair detaylar görülmekte. Film, Joan Benett’in son sinema filmi oldu.
Suspiria, cadılığı işleyen ve korku klasiklerinden sayılan bir yapım. Günümüz şartlarında çok korkutucu gelmese de, çekildiği dönemde etki yaratmış bir film. Suspiria’nın korku klasikleri severler için arşivlik olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Imdb note: 7.5                             My note: 5.5

11 Kasım 2015 Çarşamba

Barefoot / Yalın Ayak (2014)

Director / Yönetmen:
Andrew Fleming

Screenplay / Senaryo:
Stephen Zotnowski

Cast / Kadro:
Evan Rachel Wood
Scott Speedman
Treat Williams
Kate Burton
J. K. Simmons
Ian Nelson
David Jensen
Ricky Wayne
Thomas Francis Murphy

Subject / Konu:
Jay, şartlı tahliye olmuş ama uslanmadığı için başı beladan kurtulmayan biridir. Zorunlu olarak akıl hastanesinde temizlik yapmaktadır. Paraya sıkıştığı için kardeşinin düğününe gidip ailesinden yardım istemeye karar verir. Babasına bir hemşireyle ilişkisi olduğu yalanını attığı için düğüne götürmek için bir kız arkadaş bulmak zorunda kalır.
Psikolojik sorunları olduğu gerekçesiyle Daisy Kensington hastaneye yatırılır. Jay, Daisy’yi tacizden kurtarır. Yalınayak peşinden gelen Daisy’yi bırakamaz ve yanında götürür. Jay, Daisy’yi ailesine kız arkadaşı olarak tanıtmaya karar verir. Daisy, şirinliği ve saflığıyla Jay’in ailesinin sempatisini kazansa da, Jay’e annesini öldürdüğü için hastaneye yatırıldığını açıkladıktan sonra partide tuhaf hareketler yapıp fenalaşır. Jay ailesine gerçeği açıklamak zorunda kalır.
Şartlı tahliyesini ihlal etmiş olan Jay, akıl hastanesinden kaçırdığı Daisy’yle babasının yeni karavanını çalıp yola koyulur. Daisy’yi bir terminalde bırakıp gitse de pişman olup geri döner. Jay, doktora Daisy’yi geri getireceğini söylerken, Daisy konuşmayı duyar, Jay’in kendisini istemediğini düşünüp karavana biner ve küçük bir kaza yapar. Jay, Daisy’nin aslında annesini öldürmediğini farkına varır.
2 kere polisten kaçmayı başarsalar da 3. sefer de yakalanırlar. Jay, Los Angeles Eyalet Hapishanesine gönderilir. Ailesi Jay’in kefaletini ödeyip onu çıkarırlar. Evine giden Jay ortalığı borçluları tarafından dağıtılmış şekilde bulur. Kaçıp hastaneye gider. Ancak Daisy’yi görmesine izin verilmez. Sahte bir intihar girişimiyle hastaneye yatırılsa da, Daisy’yi göremez. Borçlu olduğu kişiler kendisini öldürmek üzereyken bir hasta tarafından kurtarılır. Taburcu olan çift birlikte hastaneden çıkarlar.

Comment / Yorum:
Daha ziyade televizyon yapımlarıyla tanınan yönetmen Andrew Fleming’in yönettiği 2014 yapımı “Barefoot / Yalınayak”, Til Schweiger’in yönettiği ve başrolünde oynadığı 2005 yapımı “Barfuss” adlı filmin yeniden çevrimi. Çekimleri Louisiana’da gerçekleştirilen film, yaklaşık 6.000.000 dolara mal oldu.
Evan Rachel Wood ve Scott Speedman’ın başarılı bir ikili oldukları söylenebilir. Barefoot, birkaç abartılı sahne dışında ayakları yere basan, keyifli bir romantik komedi. Filmin bir uzun metrajlı filme göre kısa denebilecek yaklaşık 80 dakikalık süresi seyri daha da kolaylaştırıyor. Barefoot için türden hoşlananların sıkılmadan seyredebilecekleri bir romantik komedi demek yanlış olmaz.,

Imdb note: 6.6                             My note: 5.5

9 Kasım 2015 Pazartesi

Staying Alive (1983)

Director / Yönetmen:
Sylvester Stallone

Screenplay / Senaryo:
Sylvester Stallone
Norman Wexler
Nik Cohn

Cast / Kadro:
John Travolta
Cynthia Rhodes
Finola Hughes
Steve Inwood
Julie Bovasso
Charles Ward
Steve Bickford
Patrick Brady
                                                           Norma Donaldson
                                                           Jesse Doran
                                                           Joyce Hyser
                                                           Deborah Jenssen
                                                           Robert Martini
                                                           Sarah Miles
                                                           Tony Munafo
                                                           Susan Olar
                                                           Cindy Perlman
                                                           Ross St. Phillip
                                                           Kurtwood Smith
                                                           Franks Stallone

Subject / Konu:
Tony Manero, gündüzleri dans hocalığı, akşamları da garsonluk yapmaktadır. Bir film ya da reklam da rol alabilmek için çabalasa da, gittiği yerlerden geri çevrilmektedir. Kız arkadaşı Jackie’yi izlemek için gittiği müzikalin baş dansçısı Laura’ya hayran kalır ve ona kur yapar. Tony, Jackie’yle beraber Laura’nın baş dansçı olduğu yeni müzikalin seçmelerine katılır. Birbirlerinden hoşlanan Tony ve Laura birlikte olmaya başlarlar. Laura güzelliğinin yanında zengin de bir kadındır.
Tony, Laura’nın baş dansçı olduğu, Jackie’nin dansçılar arasına seçildiği müzikale seçilmeyi başarır. Laura’yı zengin bir erkekle evine giderken görür ve rahatsız olur. Ancak Laura kendisine hesap soramayacağını söyleyip tersler. Tony, Laura’nın davet ettiği partiye katılabilmek için kendisini bekleyen Jackie’yi hiçe sayar. Laura, Tony’yi hor görür. Tony, kırdığı Jackie’nin yanına gittiğinde artık sadece arkadaş olarak kalabileceklerini işitir.
Tony, Jackie’yi görüşmek için ikna eder. Müzikaldeki erkek baş dansçının aksadığını gören Tony, Jackie’den kendisiyle çalışmasını ister. Çalışmanın ardından Jackie’yi evine götürür. Ona aşkını itiraf eder ve birlikte olmak istediğini söyler. Jackie, Tony’yle birlikte olmayı kabul eder. Provalarda yönetmenden şans isteyen Tony, performansıyla baş dansçının yerini almayı başarır.
Müzikalin Broadway’deki galasında Tony başarılı bir performans sergiler. İlk bölümün finalinde ise Laura’yı öper. Laura bunun üzerine Tony’nin gözünü yaralar. İkinci bölüm tamamlanınca Laura, Tony ile gece buluşmak istediğini söyler. Tony, Laura’nın teklifini reddeder. Son bölümde doğaçlama yapan Tony, müzikalin sonunda ayakta alkışlanır. Herkes kutlama yaparken, Tony dışarı çıkıp havalı şekilde yürür.

Comment / Yorum:
Sylvester Stallone 4. yönetmenlik deneyiminde aksiyon tarzının dışına çıktı ve bir müzikale imza attı. Film ayrıca Stallone’nin yönetip rol almadığı ilk ve tek filmi oldu. Filmin çekimleri New York ve Los Angeles’ta gerçekleştirildi. Yaklaşık 22.000.000 dolara mal olan film, dünya genelinde 127.092.670 dolar hasılat elde etti. Film, senenin en çok hasılat elde eden 10 filminden biri oldu.
Dans filmlerinin bir numaralı aktörü John Travolta filmin baş rolünü üstlendi. Travolta’ya baş rolde eşlik eden oyuncu, dansçı ve şarkıcı Cynthia Rhodes, kısa kariyerine karşın 80’lerin efsane dans filmleri 1983 yapımı “Flashdance” ve 1987 yapımı “Dirty Dancing”te de rol aldı. Filmde Bee Gees’in 6 şarkısı kullanıldı. Filme adını da veren efsane şarkı Stayin’ Alive filmin finalinde kullanıldı. Filmdeki diğer şarkıları Cynthia Rhodes ve filmde de rol alan yönetmen Sylvester Stallone’nin erkek kardeşi Frank Stallone seslendirdi.
Film, müzikleriyle Altın Küre ve Grammy’ye aday gösterildi. John Travolta ve Finola Hughes’ın oyunculukları ise “En Kötü Erkek Oyuncu”, “En Kötü Yardımcı Kadın Oyuncu” ve “En Kötü Yeni Yıldız” kategorilerinde Altın Ahududu’ya aday gösterildi. Bu noktada özellikle John Travolta’ya haksızlık yapıldığını belirtmek gerekir. Zira dans filmleri ve müzikal yapıdaki filmler fiziksel performansın ön planda olduğu yapımlardır. Travolta’nın filmdeki fiziksel performansının başarılı, oyunculuğunun da kötü olmadığını söylemek gerek. Staying Alive, dans filmleri kategorisinin üvey evlat muamelesi görmüş ve unutulmuş filmlerinden biri. Türü sevenlere hitap edebilir.

Imdb note: 4.4                             My note: 6