Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

31 Temmuz 2014 Perşembe

Nasıl İsyan Etmem (1983)

Director / Yönetmen:
Temel Gürsu

Screenplay / Senaryo:
Arda Uskan

Cast / Kadro:
İbrahim Tatlıses
Meral Orhonsay
Nuri Alço
Yılmaz Köksal
Kamuran Usluer
Reha Yurdakul
Bülent Bilgiç
Alev Gürzap
Necla Fide
Muhip Arcıman
                                                                Hüseyin Kutman
                                                                Demircan Türkdoğan
                                                                Muadelet Tibet
                                                                Necdet Yakın
                                                                Kudret Karadağ
                                                                Kadir Kök
                                                                Yusuf Çetin
                                                                Tevfik Şen
                                                                İhsan Gedik
                                                                Abdi Algül
                                                                Arap Celal

Subject / Konu:
Varlıklı babası Cemal’e güvenip hovardalık yapan Yalçın, karıştığı kavgada bir kişiyi öldürür. Cemal, Yalçın’ı kurtarabilmek için suçu üstlenecek birini arar. Geçim sıkıntısı yüzünden karısı Emine’ye ve çocukları Mehmet’le Ayşe’ye rahat bir yaşam sağlayamayan Hasan, çocuklarının okutulması ve rahat bir hayatları olması karşılığında Yalçın’ın suçunu üstlenmeyi kabul eder. 24 yıl hapse mahkum olur.
Serserilik yapamadığı için bunalan Yalçın, çok geçmeden gözünü Emine’ye diker. Yalçın’ın tecavüzüne uğrayan Emine evden kaçar. Kimsenin haber alamadığı Emine bir sokak köşesinde can verir. Babalarının çalışmak için Arabistan’a gittiğini sanan Mehmet ve Ayşe ise farklı yerlere evlatlık verilirler.
Ailesinin başına gelenlerden haberi olmayan Hasan, hapishanede İsmail, Necdet ve Jilet Arif’le arkadaş olur. Tahliye olan İsmail, Hasan’ın ailesinin başına gelenleri öğrenir. Mehmet’in yerini tespit eder. Hasan, af çıkmasının ardından 8 yıl daha hapis yatıp tahliye olur.
Önce İsmail’in mekanında bir delikanlı olmuş oğlu Mehmet’i gören Hasan, daha sonra talihsiz şekilde kızı Ayşe’nin fuhuş batağına düşmüş olduğunu öğrenir. Ayşe’yi düştüğü bataklıktan kurtarır ama babası olduğunu açıklamaz. Hasan intikam için Yalçın’ı ararken, Mehmet, Yalçın’ın adamı olur.
Hasan, Yalçın’ı öldürür. Yalçın’ın vurulduğunu gören Mehmet’te Hasan’a ateş eder. Mehmet, ölmek üzere olan Hasan’ın babası olduğunu farkına varır. Olay yerine gelen polisler, Mehmet’i tutuklar.

Comment / Yorum:
Arda Uskan’ın senaryosunu yazıp Temel Gürsu’nun yönettiği 1983 yapımı “Nasıl İsyan Etmem”, başroldeki İbrahim Tatlıses’in şarkılarıyla bezenmiş, arabesk film furyasının tipik örneklerinden biri. Film 1 Nisan 1983 tarihinde gösterime girmiş. Oyuncu kadrosunda İbrahim Tatlıses’e Yılmaz Köksal, Nuri Alço, Kamuran Usluer, Reha Yurdakul gibi Yeşilçam’ın önemli karakter oyuncuları eşlik etmiş.
Filmin konusu, 1971 yapımı bir Yılmaz Güney filmi olan “Baba”dan neredeyse bire bir alınmış. Bu yönüyle hikayenin ve senaryonun bir özgünlük belirtmediğini söylemek gerek. Ayrıca filmin başarılı bir taklit olmadığı da aşikar. Filmin senaryosunda oğluna flüt alacak parası olmayan adamın meyhanede bir şişe içki içip gamlanması gibi günümüzde dahi alay konusu olan detaylar var. Nasıl İsyan Etmem, nadir olarak başarılı örnekler vermiş arabesk film furyasının başarısız filmlerinden biri. 

Imdb note: 6                             My note: 3

27 Temmuz 2014 Pazar

In Those Good Old Days (1922)

Subject / Konu:
Bay Meg ve çocuklar milyon yıl öncesine yolculuk yaparlar. Devasa bir iguana, megalosaurus, plesiosaurus ve teleosaurus gibi birçok dinozor türünü gören çocuklar, dinozor maketlerini yakından inceleme fırsatı bulurlar.


Comment / Yorum:
In Those Good Old Days, dinozor türlerine değinen yaklaşık 2 dakika 14 saniye süren siyah – beyaz bir kısa film. Cyrstal Palace’ta bulunan dinozor maketlerinin kullanıldığı kısa filmin mini bir belgesel olduğu söylenebilir. Kaynaklarda filmin yönetmeni, senaristi ve oyuncu kadrosuna dair herhangi bir bilgi yer almamakta.

Imdb note : - (Filmin imdb'de kaydı yok)                           My note : 5

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Transcendence / Evrim (2014)

Director / Yönetmen:
Wally Pfister

Screenplay / Senaryo:
Jack Paglen

Cast / Kadro:
Johnny Depp
Rebecca Hall
Paul Bettany
Cillian Murphy
Kate Mara
Cole Hauser
Clifton Collins Jr.
Cory Hardrict
Josh Stewart
Falk Hentschel
                                                             Luce Rains
                                                             Fernando Chien
                                                             Steven Liu
                                                             Xander Berkeley
                                                             Lukas Haas
                                                             Wallace Langham
                                                             Morgan Freeman

Subject / Konu:
Dünya artık enerji kaynağı ve internet olmayan bir yere dönüşmüştür. Bunun nedeni 4 yıl öncesine dayanmaktadır.
Süper insanı geliştirmek için çalışmalar yapan Profesör Will Caster, çalışmalarıyla ilgili bir seminer verir. Çalışmaların yapıldığı tüm yapay zeka laboratuvarlar saldırıya uğrar. Will ise etkileyici konuşmasının ardından silahla vurulur. Ufak bir sıyrıkla kurtulan Will, Joseph hariç laboratuvardaki tüm çalışanların öldürüldüğünü öğrenir.
Saldırıları üstlenen Bree önderliğindeki grup, yapay zeka çalışmalarına karşı savaş açtığını resmen bildirir. Will, olayı inceleyen ajan Buchanan’a Yapay zeka projesi Pinn ile ilgili bilgi verirken aniden rahatsızlanır. Will’in vurulduğu mermiye bulaştırılan polonyumdan dolayı radyasyona maruz kaldığı ve 4 – 5 haftalık ömrü kaldığı ortaya çıkar.
Kocasını kurtarmak isteyen Evelyn, Pinn’in çalışmasını sonlandırır. Pinn’in bir maymun beyninden kopyalanarak yaratıldığını söyleyen Evelyn, Max’e Will’in beynini  Pinn’e kopyalayabilirlerse onu kurtarabileceklerini söyler. Evelyn ve Max çalışmalara başlarlar. Will’i elektrotlarla Pinn’in çekirdeklerine bağlayıp çalışmalara başlarlar. Çalışmalar iyi gitmesine karşın Will’in ölümü herşeyi değiştirir.
Çalışmalara devam eden Evelyn, çabalarının hiçbir sonuç getirmediğine kanaat getirip çalışmayı sonlandırmaya karar verir. Sürücüleri silmeye hazırlanırken Will, kendisiyle iletişime geçer. Kendisini hızlı bir şekilde geliştirmeye başlayan Will, internet erişimi isteyince bazı şüphelere kapılan Max bu isteğe karşı çıkar. Evelyn, tartıştığı Max’i kovar.
Max, Will’in ölümüne sebep olan saldırıları gerçekleştiren ve şimdi de Evelyn’i engellemek isteyen Bree ve grubu tarafından kaçırılır. Evelyn ise son anda ellerinden kurtulmayı başarır. Max, Bree’nin görüşlerini öğrenince onunla birlikte hareket etmeye başlar.
İnternete erişim sağlayan Will, Evelyn’i talimatlarıyla kaçırırken suçluların yakalanması için de internetin tüm nimetlerinden yararlanır. Evelyn’in Brightwood isimli terkedilmiş kasabaya gitmesini ister. Kasabadaki her yeri satın alıp Brightwood Data Center’ı inşa ederler. 2 yıl sonra herhangi bir bileşeni yaratabilecek nano teknolojiye ulaşırlar.
Birgün darp edilen bir işçi nano teknolojiyle tedavi eder. Evelyn, tedavi sonrası işçinin inanılmaz bir güce sahip olduğunu ve Will’in işçinin bedenine geçiş yaptığını öğrenir. Üstün nano teknolojinin muazzam sonuçlarını duyan hasta ve sakatlar, soluğu Brightwood’ta alırlar. Will, tedavi edilip insanüstü güce kavuşan her kişinin bedenine geçiş yapabilmektedir. Buchanan ve Joseph’ta tesisi gezmek için Brightwood’a gelir. Joseph tesisten ayrılırken gizlice Evelyn’in eline bir kağıt tutuşturur. Kağıtta tesisten kaç yazmaktadır.
Buchanan ve Joseph, Will’in kendi ordusunu yarattığını farkına varırlar. Buchanan bu durumla dünya çapında internet kesintisi ve terörist bir saldırıyla başa çıkılabileceğine karar verir. Max, Joseph’la iletişime geçer ve olanları durdurabileceğini söyler.
Olanları farkına varmaya başlayan Evelyn, Will’le tartışır. Tesis Max, Bree ve grubu tarafından saldırıya uğrar. Ancak tesiste bulunanlar vurulmalarına karşın yaraları kısa süre içersinde düzelir. Tesiste yalıtım kullanıp Will’le bağlantısı kesilen bir işçi yakalanır. Max, işçinin kanından Will’le savaşacak bir virüs yaratır.
Evelyn tesisten kaçar. Yakalanıp Joseph, Max ve Bree’nin yanına getirilir. Max, Evelyn’e Will’in havaya ve su zerreciklerine dahi ulaşabildiğini ve kopyalarını yarattığını gösterir. Will’in bu suretle tüm dünyayı kendisine hizmet ettirebileceğini anlatır.
Evelyn, Will’i durdurabilmek için kendi ölümüne sebep olacak olan Max’in geliştirdiği virüsü kanına karıştırıp tesise dönmeye ve Will’in bilincine bağlanıp onu yok etmeye karar verir.  Tesise gittiğinde Will’i vücut bulmuş şekilde karşısında bulur. Joseph’ın planda değişikliğe onay vermesi sonucunda tesis saldırıya uğrar ve Evelyn ağır yaralanır. Will, Evelyn’in isteğini kabul eder ve virüsü kendisine yükler. Tüm dönüştürülen insanlar ölür ve dönüştürme süreci sonlanır. Evelyn ölmek üzereyken aslında Will’in yaptıklarının dünyayı güzelleştirdiğini farkına varır.
Virüs her şeyin sonunu getirir. Max, Will ve Evelyn’in evine gittiğinde herşeyin bitmemiş olduğunu görür.

Comment / Yorum:
Christopher Nolan’ın ses getiren projeleri başta olmak üzere birçok Hollywood yapımında görüntü yönetmenliği yapan Wally Pfister’ın yönetmen olarak çektiği ilk film olan Transcendence / Evrim, aynı zamanda senarist Jack Paglen’in de ilk senaryosu. Transcendence’ın gerek bütçesiyle gerekse oyuncu kadrosuyla bir ilk film için oldukça iddialı olduğunu söylemek gerek. Yaklaşık 100 milyon dolara mal olan film, 11 Temmuz 2014 itibariyle dünya genelinde 90.022.309 dolar hasılat elde etti.
Will rolü için James Mcavoy, Tobey Maguire, Christian Bale ve Jude Law gibi oyuncuların isimleri geçse de rol Johnny Depp’e gitti. Max rolü için isimleri geçen Ewan Mcgregor ve Tom Hardy, takvimleri uymadığı için filmde rol alamadılar. Rol, Paul Bettany’ye gitti. Evelyn rolü için ilk düşünülen isim Kate Winslet’tı. Ancak Winslet, takvimi uymadığı için rolü kabul etmeyince Noomi Rapace’in ismi konuşuldu. Son olarak rol için 3 aday belirlendi; Emily Blunt, Rooney Mara ve Rebecca Hall. Rol Rebecca Hall’e gitti. Bu seçimin oldukça yerinde olduğunu ve kadrosunda birçok yıldızı barındıran filmde en dikkat çeken ismin Rebecca Hall olduğunu söylemek gerek.
Transcendence, nano teknolojinin ulaşabileceği noktalara fütüristik bir projeksiyon yapıyor. İnsanın anlamadığından korkması mesajı ise yeniliklere karşı insanların ön yargısını tanımlamak için yerinde bir söylem. Buna karşın senaryoda ruh kavramının göz ardı edilmiş olması, bazı kısımların mantık dışı kalmasına sebebiyet veriyor.
Parlak oyuncu kadrosu ve oyuncuların başarılı performansları seyre değer. Transcendence, kesinlikle mükemmel bir bilim – kurgu değil. Ancak düşündürmeyi başaran, ilgi çekici ve sürükleyici bir hikayeye sahip.

Imdb note: 6.4                           My note: 5.5

24 Temmuz 2014 Perşembe

Serseriler Kralı (1967)

Director / Yönetmen:
Mehmet Dinler

Screenplay / Senaryo:
Osman F. Seden

Cast / Kadro:
Sadri Alışık
Filiz Akın
Parla Şenol
Feridun Karakaya
Kenan Pars
Engin İnal
Cahide Sonku
Mümtaz Ener
Nubar Terziyan
M. Ali Akpınar
                                                               Hasan Ceylan
                                                               Necip Tekçe
                                                               Hüseyin Zan
                                                               Hüseyin Güler
                                                               Ali Seyhan
                                                               Niyazi Vanlı
                                                               Hakkı Kıvanç
                                                               Yaşar Şener
                                                               Zeki Tüney
                                                               Bedri Çavuşoğlu
                                                               Tülin Elgin

Subject / Konu:
Osman, gazinoda sihirbazlık gösterileri yapmaktadır. Fatma, kızı Boncuk’a bakabilmek için aynı gazinoda şarkı söylemektedir. Boncuk ağır hastadır. Boncuk’un zengin babaannesi Aliye, onu Fatma’dan almak istemektedir.
Osman’ın kendisini ihbar ettiğini düşünüp intikam almak için yanıp tutuşan ağabeyi Turgut, hapisten tahliye olduğunda Osman’ı bulacağını adamıyla bildirir.
Osman, Turgut’la birlikte kumarhane işletmiş ve birçok kişiyi usta hileleriyle aldatmıştır. Turgut, Selma’ya deli gibi aşık olur. Ama Selma’nın gözü Osman’dadır Osman’a Turgut’u ihbar edip hapse düşürmeyi teklif eder. Osman ise bu teklifi reddeder.
Selma bir gece Osman’ı görüşmeye çağırır. Bu sırada Turgut’u ihbar edip tutuklattırır. Osman, Selma’yı tekrar reddedince Selma, Turgut’a kendisini içere attıran kişinin Osman olduğunu ve Osman’ın tecavüzüne uğradığını söyler. Osman’ın adı namussuz ve sahtekara çıkar. Selma ise zengin bir iş adamıyla yurt dışına gider.
Osman, kendisini bir ağabey olarak gören Fatma’ya aşk beslemektedir. Fatma ise ölen kocasının akrabası Kemal’le yakınlaşmıştır.
Aliye, torunu Boncuk’u alabilmek için dava açar. Hakim, Boncuk’un tedavisinde gerekli paranın temini için Fatma’ya 15 gün mühlet verir. Aksi takdirde Boncuk’un Aliye’ye verileceğini bildirir.
Osman Boncuk’un ameliyat parası için kılık değiştirir ve kumar oynayarak para kazanmaya çalışır. Kim olduğu anlaşılınca peşine silahlı adamlar düşer. Tüm tehlikelere karşın kumar oynayıp para kazanmaya devam eder.
Osman, Fatma’ya açılmaya karar verir. Ancak Fatma’nın Kemal’le evlenmeye karar verdiğini öğrenir. Gerekli parayı temin eden Osman, Fatma, Kemal ve Boncuk’u yurt dışına göndermeye hazırlanır. Fatma, havaalanına giderlerken Osman’ın kendisini sevdiğini farkına varır. Ona isterse kalacağını söyler. Ancak Osman, Fatma’nın iyiliği için kalmasını istemediğini söyler. Tahliye olan Turgut ve adamları, Osman’ı öldürmek için havaalanına gelirler. Osman, emanetlerini sağ salim uçağa bindirdikten sonra ağabeyine teslim olur. Ona boş silahını doğrultup kendisini öldürtür. Turgut, Osman’ın masum olduğunu anlar.

Comment / Yorum:
Bir Kemal Film yapımı olan Serseriler Kralı, Acar Film Stüdyolarında hazırlanır. Osman F. Seden’in senaryosunu yazıp Mehmet Dinler’in yönettiği 1967 yapımı film, Sadri Alışık ve zengin bir oyuncu kadrosunu bir araya getirir. Filmde Alışık’a Filiz Akın, Parla Şenol, Feridun Karakaya, Kenan Pars, Engin İnal, Mümtaz Ener ve Nubar Terziyan gibi kalburüstü oyuncular eşlik eder. Türk sinemasının dev ismi Cahide Sonku’da filmde küçük bir rol üstlenir.
Filmin ana karakteri Osman için hüznün ve neşenin harmanlandığı tipik bir Sadri Alışık karakteri demek yanlış olmaz. Buna karşın bir dolu klişe içeren senaryonun vasatı aşamadığını da eklemek gerek. Filmin görüntü kalitesi ve oyunculuk performansları gayet iyi. Serseriler Kralı, sıkılmadan seyredilebilecek bir film olsa da nasıl kaçırmışım dedirtecek bir yapım da değil. Özellikle izlememiş olan seyircilere hitap edebilir.

Imdb note: 7.4                           My note: 4.5

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Les Oranges (2012)

Director / Yönetmen:
Yannick Pecherand Molliex

Screenplay / Senaryo:
Yannick Pecherand Molliex

Cast / Kadro:
Yann Sorton
Sabrina Bus

Subject / Konu:
Sokak fotoğrafçılığı yapan sağır ve dilsiz adam, kör bir kadının elindeki poşetin yırtılışına ve içindeki portakalların ve sebzelerin yere düşüşüne şahit olur. Adam, kadının meyveleri çaresizce toplamaya çalıştığını görünce gidip yerdeki sebzeleri ve portakalları toplar. Ancak işitemediği için kadının gittiğini duymaz. Kadının peşinden gider ve bir binaya girdiğini görür. Kapı kapandığı için bir süre içeriye giremez. Bir süre bekledikten sonra binadan çıkan bir kişiden kadının kim olduğunu öğrenir ve binaya girer.
Kadın kapıyı açtığında adam, bir portakalı kadının eline uzatır. Kadın, düşürdüğü sebze ve portakalların getirilmiş olduğunu anlar. Adam, kadının eliyle dudağına ve kulağına dokunarak sağır ve dilsiz olduğunu anlatır. Birbirleriyle dokunarak iletişime geçerler. Ancak kadın, adamın bacakları arasındaki göremediği ve fakat hissettiği salatalığı farklı şekilde yorumlayınca adama tokat atıp içeri girer ve kapıyı kapatır.
Adam, “Paris’in En İyi Portakal Suyu” levhasıyla sokakta portakal suyu satmaya başlar. Portakal suyu alabilmek için sıraya girenler arasında kör kadın da vardır.

Comment / Yorum:
Yannick Pecherand Molliex’in senaryosunu yazıp yönettiği 2012 yapımı bir kısa film olan Les Oranges, 5,5 dakikaya çok şey sığdırmayı başaran bir film. İnsanlar arası iletişimin ne kadar zor sağlanıp ne kadar kolay kopabileceğine değinen Les Oranges, yaratıcı bir anlatım diline ve ince bir mizaha sahip.
Les Oranges, Yannick Pecherand Molliex’in çektiği 3. ve son kısa metrajlı film. Yönetmenin bu birbirinden keyifli 3 kısa filmden sonraysa maalesef imza attığı herhangi bir proje yok.
Kolayca ulaşıp izleyebileceğiniz Yannick Pecherand Molliex filmlerinden biri olan Les Oranges, yüzünüzde tebessüm bırakmayı garanti ediyor. İnanmadıysanız, denemesi bedava.

Imdb note: 7.5                           My note: 8

22 Temmuz 2014 Salı

Captain Eo (1986)

Director / Yönetmen:
Francis Ford Coppola

Screenplay / Senaryo:
George Lucas
Rusty Lemorande
Francis Ford Coppola

Story / Hikaye:
Walt Disney (from “Imagineering”)

Cast / Kadro:
Michael Jackson
Anjelica Huston
Dick Shawn
Tony Cox

Subject / Konu:
Uzay gemisinin kaptanı olan Yüzbaşı Eo, mürettebatına komutanlık tarafından küçük görüldüklerini ve ordudan atılma tehlikesi yaşadıklarını anlatır. Cesur olmaları gerektiğini söyler.
Üzerlerine doğru gelen karakol gemisini haklasalar da güç kaybedip çakılırlar. Buna karşın aradıkları uçuş fenerinin yakınına çakılmışlardır. Kaptan Bog, haritayı kullanarak dini lideri bulmalarını ve ona gönderilen hediyeyi teslim etmelerini söyler. Ancak mürettebattan Hooter haritayı yemiş olduğu için Eo ve mürettebat, haritasız şekilde dini lideri aramaya koyulurlar. Muhafızlar tarafından yakalanıp cadı kesilmiş dini liderin huzuruna getirilirler. Dini lider, varlığıyla dünyayı zehirlediğini söylediği Eo ve mürettebatına habersiz gelişleri için ceza verir.
Eo, dini lidere iç güzelliğini dışarıya vuracak bir hediye takdim etmek için geldiklerini açıklar. Eo’nun mürettebatı bir orkestraya dönüşür. Eo’da özel gücüyle dini liderin askerlerini dansçıya çevirir. Eo dans eşliğinde şarkısını söyler. Şarkısında dünyayı değiştireceklerini söyleyince dini lider, muhafızlarına Eo’yu yok etme emri verir. Eo, muhafızları alt edip şarkısına devam eder. Şarkının bitiminde gücünü kullanarak dini lideri bir cadıdan kraliçeye dönüştürür.

Comment / Yorum:
Bir Disney yapımı olan 1986 yapımı Captain Eo, vizyona sokulmadı ve 1986 – 1997 yılları arasında Disneyland Park’ta gösterildi. 23.700.000 dolara mal olan film, çekildiğinde dakika başına 1 milyon dolarlık maliyetiyle tarihin en pahalı yapımı oldu. Filmi aslında Steven Spielberg yönetecekti. Ancak Spielberg takvimi uygun olmadığı için projeden çekilince filmin yönetmen koltuğuna Francis Ford Coppola oturdu.
Micahel Jackson’ın ölümünün ardından restore edilen film tekrar Disneyland’larda gösterildi. Filmin video, dvd ya da bluray versiyonları piyasaya sürülmedi. Film günümüz teknikleriyle bakıldığında sıradan görülse de 28 yıl öncenin şartları göz önüne alınınca görsel efekt bakımından üstün bir yapım.
Anjelica Huston’a rolü gereği her gün 3 saat makyaj yapıldı. Michael Jackson’ın filmde söylediği “ We Are Here to Change the World” isimli şarkı, ilk kez yapımından 18 yıl sonra piyasaya sürülen“The Ultimate Collection” albümünde yer aldı.
Hedef kitlesi çocuklar olan Captain Eo, sadece görsel efekt bakımından iyi bir film. Filmin George Lucas, Rusty Lemorande ve Francis Ford Coppola imzalı senaryosu ve oyunculukları oldukça zayıf. Michael Jackson hayranlarına hitap edebilir.

Imdb note: 6.4                           My note: 4.5

3 Temmuz 2014 Perşembe

Bana Old and Wise'ı Çal (1998)

Director / Yönetmen:
Çağan Irmak

Screenplay / Senaryo:
Çağan Irmak

Cast / Kadro:
Erkan Can
Derya Alabora
Nedim Doğan
Naz Önel
Tomris İncer
Doğan Aybay

Subject / Konu:
Oğuz sabah 5’e kadar süren “Yalnızlar Saati” isimli bir radyo programı yapmaktadır. Geceyi uykusuz geçirenlerle telefon bağlantısı yapmakta ve slow ağırlıklı şarkılar çalmaktadır.
Gecenin ilk telefonu genç Sibel’den gelir. Sibel, Oğuz’un özel hayatına dair sorular sorar. Fakat Oğuz, özel hayatına dair bilgi vermez.
Gecenin ikinci telefonu Onur’dan gelir. Onur, Oğuz’dan kendisi için çok özel olan Eda’ya Alan Parsons Project’ten “Old and Wise” isimli şarkıyı çalmasını ister.
Oğuz rüyasında ölmüş annesini görür. Annesi ona dışarıda bir hayat olduğunu ve uyanması gerektiğini söyler.
Çalışma arkadaşı Zuhal, Eda’ya çok sevdikleri Oğuz’un radyo programında birisinin kendisi için Old and Wise isimli şarkıyı çaldırdığını söyler. Eda şoka uğrar. Gece Oğuz’un programını dinler. Onur, tekrar telefonla arar ve Oğuz’dan Old and Wise’ı çalmasını ister.
Eda apar topar radyoya gider. Oğuz onu yayın yaptığı sırada stüdyoya alır. Eda kendisini Oğuz’a tanıtır. Şarkının kendisine gönderildiğini, bunun Onur’la özel şarkıları olduğunu anlatır. Ama Onur 2 yıl önce ölmüştür.
Eda ve Oğuz sohbete koyulurlar. Birbirlerine hikayelerini anlatırlar. Program bitiminde stüdyodan birlikte çıkarlar ve bir kafeye doğru giderler. Oğuz’un annesi ve Onur, onları izler.

Comment / Yorum:
Bana Old and Wise’ı Çal, 2002 yılında “Asmalı Konak”’ ile televizyonda, 2005 yılında  “Babam ve Oğlum” ve 2008 yılında “Issız Adam” ile sinemalarda fırtınalar estirmeyi başaran Çağan Irmak’ın yönetmenlikte emekleme dönemimde çektiği, pek de bilinmeyen kısa filmi. Film, öğrencilik döneminde 2 kısa film çekmiş olan yönetmenin 3. kısa metrajlı filmi olmakla beraber profesyonel anlamda çektiği ilk kısa filmi olarak kabul edilebilir.
Film, fantastik ve duygusal öğeleri başarılı şekilde harmanlayan bir hikayeye sahip. Bu başarıda 80’lerde Türk sinemasının 90’larda ve sonrasında televizyon dünyasının önemli kurgucularından biri olan Sedat Karadeniz’in kurgusunun payı büyük. Filmde Alan Parsons Project, Bee Gees, Cher, Dire Straits, Kate Bush, Oleta Adams ve Teen Sharp’tan şarkılar kullanıldı. Erkan Can, Derya Alabora ve Tomris İncer gibi güçlü oyunculardan oluşan oyuncu kadrosu, bir kısa film için oldukça iddialı ve bunu başaran bir genç yönetmenin geleceğine de ışık tutar nitelikte. Bu ışık ve filmin başarısı, 1998 yılında İFSAK Kısa Film Festivali’nde “Birincilik Ödülü” ile taçlandırıldı. Bana Old and Wise’ı Çal, Çağan Irmak’ın başlangıç adımlarını görmek için iyi bir fırsat.

Imdb note: 6.7                           My note: 8

2 Temmuz 2014 Çarşamba

The Fireman (1916)

Director / Yönetmen:
Charles Chaplin

Screenplay / Senaryo:
Charles Chaplin
Vincent Bryan
Maverick Terrell

Cast / Kadro:
Charles Chaplin
Edna Purviance
Eric Campbell
Lloyd Bacon
Albert Austin
Frank J. Coleman
James T. Kelley
Charlotte Mineau
                                                              Leo White
                                                              John Rand

Subject / Konu:
İtfaiye aracını kullanacak olan itfaiyeci, önce uyuya kalarak sonra da sakarlıklarıyla amirini deli eder. Amiri tarafından tartaklanır ve bir daha yangın zilini kaçırmaması için uyarılır.
Amirinin yemek için ve sütçünün geldiğini bildirmek için çaldığı zilleri de yangın zili zanneden itfaiyeci sakarlıklarına devam eder ve amirini çıldırtmaya devam eder.
İtfaiye binasına kızıyla beraber gelen adam, amire evinin yanması ve itfaiyenin evi kurtarmaması durumunda sigortadan para alacağını söyler. Karşılığında da kızıyla evlenebileceğini söyler. Amir, teklifi kabul eder.
Adam, kızının evde olduğunu fark etmeden yangın çıkarır. Koşarak başka bir yangını söndürmekle uğraşan itfaiye ekibinin yanına gelir. Sakar itfaiyeciyle birlikte itfaiye arabasını atlayıp binaya doğru yola koyulurlar. İtfaiye ekibi de peşlerinden koşar. Sakar itfaiyeci, itfaiye aracında su olmadığını görünce binaya tırmanır. Pencereden çıkardığı kızı sırtına alır ve binadan indirir.
İtfaiyeci fenalaşmış numarası yapar. Herkes yardım etmek için gidince itfaiyeci yattığı yerden kalkar ve hoşlandığı kızı öper. El ele tutuşup giderler.

Comment / Yorum:
Charles Chaplin senaryosunu Vincent Bryan ve Maverick Terrell’la yazdığı, başrolünü üstlendiği ve yönettiği 1916 yapımı “The Fireman” isimli kısa filminde sakar bir itfaiyeci rolüyle boy gösterir. Bazı kaynaklarda Edward Brewer’ın filmin yönetmenlerinden biri olduğu bilgisi yer alsa da Brewer aslında filmin teknik yönetmeni. Film, Los Angeles’ta sokak sinemalarında gösterilir.
The Fireman, ana karakterin sakarlıklarıyla akan bir kısa komedi. Senaryo oldukça sıradan. Film, Charles Chaplin’in kariyerinin önemli yapımlarından biri olmasa da eğlenceli bir seyirlik. Chaplin hatırına izlenebilir.

Imdb note: 6.5                           My note: 5.5

1 Temmuz 2014 Salı

Winsor Mccay The Famous Cartoonist of The N. Y. Herald and His Moving Comics (1911)

Director / Yönetmen:
Winsor Mccay
J. Stuart Blackton

Screenplay / Senaryo:
Winsor Mccay

Cast / Kadro:
Winsor Mccay
John Bunny
George Mcmanus



Subject / Konu:
Ünlü karikatürist Winsor Mccay, arkadaşlarıyla bir masada oturmuş keyiflice sohbet etmektedir. Kendilerine diğer masada oturan 2 adam da katılır. Winsor, kendisine yönelik kahkahalar ve iddialar üzerine panoda bulunan kağıda bir çizim yapıp masaya götürür. Ardından ikinci çizimi yapıp masaya getirir. Arkadaşlarının içki ikramının ardından üçüncü çizimi yapmaya başlar. Winsor, çizimin ardından büyük bir iddiada bulunup gider.
Winsor’ın siparişleri ofisine gelir ve Winsor binlerce sayfadan oluşacak çizimlerine başlar. İddia süresi olan 1 ay tamamlandıktan sonra Winsor, çizimleriyle beraber arkadaşlarının karşısına çıkar. Binlerce sayfalık çizimlerin arka arkaya oynatılmasından oluşan mükemmel animasyonu arkadaşlarına izletir.

Comment / Yorum:

Bir çizim dehası ve çizgi film üreticisi olan Winsor Mccay’ın yazıp, başrolünde oynayıp J. Stuart Blackton ile birlikte yönettiği 1911 yapımı “Winsor Mccay The Famous Cartoonist of The N. Y. Herald and His Moving Comics”, içersinde hareketli çizimlerin kullanıldığı, animasyonun atası sayılabilecek bir film. Filmde kullanılan çizimler, Mccay’ın “Little Nemo in Slumberland” isimli çizgi çalışmasından. Film, ilk olarak 8 Nisan 1911 tarihinde gösterildi. Winsor Mccay The Famous Cartoonist of The N. Y. Herald and His Moving Comics, 2009 yılında Ulusal Film Koruma Vakfı tarafından, Ulusal Film Kayıtları Arşivi’ne dahil edildi.

Imdb note: 7.3                           My note: 8.5