Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

25 Aralık 2016 Pazar

Wilde Salome (2011)

Director / Yönetmen:
Al Pacino

Screenplay / Senaryo:
Al Pacino

Play / Oyun:
Oscar Wilde (from “Salome”)

Cast / Kadro:
Jessica Chastain
Al Pacino
Kevin Anderson
Roxanne Hart
Etselle Parsons
Joe Roseto
Rocky Abou – Sakher
                                                              Caia Coley
                                                              Richard Cox
                                                              Jack Huston

Subject / Konu:
Al Pacino, bir saplantının hikayesi olan Oscar Wilde’ın Salome isimli oyununu sıra dışı bir şekilde sahnelemeye ve bu sahnelemeden teatral bir sinema uyarlaması yapmak için kolları sıvar. Kendisine 5 günlük bir zaman verilmesi sıkıntı yaşamasına neden olur.
Herodias’ın kızı Bakire prenses Salome, kendisinde gözü olan üvey babası Kral Herod’un çarpık davetine katılmak istemediğinden terasa çıkar. Burada Herod’un öldürmeye korktuğu için bir kuyuya attırdığı vaftizci John’un sesini duyar ve gönlünü ona kaptırır. O sırada genç Yüzbaşı Salome’yi görüp aşık olur. Salome, Yüzbaşıya John’un esir edildiği kuyunun kapağını açtırır ve onu görür. Salome, john u dudaklarından öpmek isterken Yüzbaşı intihar eder. John, Salome’ye lanetli olduğunu söyler ve onu reddeder.
Al Pacino, Oscar Wilde’ın memleketi İrlanda ya gider. Wilde ve vaftizci John’a dair bilgi alır. Sonra Londra’ya gider. Wilde’ın evini ziyaret eder. Torunu ile görüşür.
Sosyetede hızla yükselen, yazdıklarıyla insanları büyüleyen ve sosyalizm, komünizm ve anarşizm gibi akımlara dair de yazan Oscar Wilde, eş cinsel ilişkisi yüzünden mahkum edilmeye çalışılır. Türlü dalaverelerle ceza alması sağlanır ve 2 yıl kürek cezasına mahkum edilir.
İlk oyun Los Angeles’ta sahnelenir ve beğeni kazanır.
Oscar Wilde cezasını çekip serbest kaldıktan sonra kendisine ihanet eden ve bir kez olsun onu ziyaret etmeyen eş cinsel aşkı Bosie’yi görebilmek için İtalya’ya gider. Daha sonra ölene dek kalacağı Paris’teki otele yerleşir. Wilde, hapisteyken kaptığı ve tedavi edilmeyen enfeksiyon yüzünden 46 yaşındayken ölür.
Herod, Salome’ye kendisi için dans ederse, ne dilerse gerçekleştireceğine dair yemin eder. Salome annesinin itirazlarına rağmen Herod için çıplak şekilde dans eder. Dansın ardından bir gümüş tepsi ve tepsinin içinde de John’un başını ister.
5 gün içersinde oyunu çekmeye zorlanması Al Pacino yu oldukça zorlar ve gerer. Çekimler için 2 gün daha ek süre alır.
Kral Herod, Salome’ye isteğinden vazgeçmesi için cezp edici teklifler, hazineler sunar. Ancak Salome isteğinden bir türlü vazgeçmez. Sözünü tutan Herod, John’un başının kesilmesine razı olur. Salome, John’un gümüş tepside getirilen başını alır ve diriyken öpemediği dudakları öper. Herod gördüklerinin ardından Salome’nin öldürülmesini emreder.
Salome’nin ilk kaba kurgusu tamamlanır. Kurguyu seyreden Pacino ekibine işlerinin bitmediğini ve çöle dönmeleri gerektiğini söyler…

Comment / Yorum:
Yaklaşık 5.500.000 dolara mal olan ve belgesel özelliği de taşıyan Wilde Salome’nin ilk gösterimi 2011 yılında Venedik Film Festivali’nde yapıldı. Film festivalden  “Queer Lion” ödülüyle döndü. Filmin seyirciyle buluşması ise 2014 yılında gerçekleşti. Bunun nedeni belgeselin içeriğinde yer alan, çekimleri gerçekleştirilen ve 2013 yılında seyirciyle buluşan Salome isimli filmi önce yayınlamak olsa gerek.
Filmde Salome oyununun yanında Oscar Wilde’ın yaşamına da yolculuk yapılmakta. Daha önce tiyatroda 3 kez Kral Herod rolünü oynamış Al Pacino, senarist ve yönetmen olarak da yarı kurgu, yarı belgesel Wilde Salome’de yer alıyor. Pacino’nun ve Jessica Chastain’in oyunculuk performanslarının ön planda olduğu söylenebilir.
Wilde Salome, bir film ya da bir filmin yapım belgeseli olarak nitelendirilmemeli. Filmi Oscar Wilde’ın hayatına sansasyonel oyunu Salome ile yarı kurgu, yarı belgesel şekilde bir yolculuk olarak değerlendirmek daha yerinde olacaktır. 

Imdb note: 6.8                             My note: 7.5

28 Kasım 2016 Pazartesi

9 Kisses (2014)

Director / Yönetmen:
Elaine Constantine

Cast / Kadro:
Benedict Cumberbatch
Reese Witherspoon
Steve Carell
Laura Dern
Rosario Dawson
Jenny Slate
Chadwick Boseman
Kristen Stewart
Patricia Arquette
Jason Schwartzman
David Oyelowo
Timothy Spall
Jack O’Connell
                                                                                    Shailene Woodley
                                                                                    John Lithgow
                                                                                    Julianne Moore
                                                                                    Gugu Mbatha – Raw
                                                                                    Miles Teller

Subject / Konu:
Maskeli baloya geç kalan kadın telaşlı şekilde giderken karşısına Zorro kıyafetli bir adam çıkar. Öpüşmeye başlarlar. Öpüştükleri sırada yanlarına yaklaşan arabanın farları ile irkilirler.
Gece parkta banka oturan bir çift, kısa bir ürkeklikten sonra ateşli şekilde birbirlerine sarılıp öpüşmeye başlarlar. Yakından gelen bir bebek sesi ile irkilirler.
Konfetiler yağarken park etmiş üstü açık bir arabanın arka koltuğunda sevinçli şekilde oturan 2 kadın, birbirlerine sarılıp öpüşmeye başlarlar.
Bir erkek şarkıcı sahnede konser verirken oldukça coşkulu bir kadın hayranı koşarak sahneye gelir. 
Çarpıp yere düşürdüğü şarkıcıyı yerde öper. Ardından da sahneden gider. Şarkıcı kısa bir şaşkınlığın ardından bu olayı gülerek karşılar.
Rüzgarlı bir gece yarısı yürümekte olan kadının şapkası rüzgardan uçup yere düşer. Yere düşen şapkayı alan adam, kokladığı şapkayı kadına verir. Adam şapkayı verirken kadınla birbirlerine yaklaşırlar. Kadın adamı burnundan öpüp uzaklaşır.
Beyaz adam içkisini içtikten sonra kadehi yere atar ve sandalyesine oturup karşısındaki siyah adamla bilek güreşi yapmaya başlar. Siyah adam, beyaz adamın bileğini bükmeye yakınken beyaz adam aniden siyah adamı öper ve o anda oluşan şaşkınlıktan yararlanıp rakibinin bileğini büker.
Bir adam, bir kadını boks çalıştırmaktadır. Hırslanan kadının yumruğu adamın suratında patlar. Kadın hemen eldivenini çıkarır ve adamın yüzüne bir öpücük kondurur. Gülümsemeye başlayan adam antrenmana devam etmesi için kadına eldivenini geri giydirir. Kadın yine yumruk atmaya başlar.
Bir kadın dans kulübünde dans ederken yanına doğru yaklaşan adam, ona kasıtlı olarak çarpıp vücut teması kurar. Sonra birlikte dans etmeye ve birbirlerine kur yapmaya başlarlar. Kadın da adamla aynı şekilde vücut teması kurar.
Damat kaçarcasına gitmektedir. Gelin arkasından gelir. Bir süre öpüşürler. Öpüştükten sonra birbirlerine bakarlar.

Comment / Yorum:
2014 senesinin en göze çarpan oyuncularının yer aldığı “9 Kisses”, oyuncuların 9 çift olarak yer aldığı 9 bölümden oluşan bir kısa film. New York Times Gazetesinin yapımcılığını üstlendiği kısa filmin her bölümünde öpücüğün farklı etkilerinin altı çizilmiş. Elaine Constantine tarafından yönetilen yapım, ilk olarak 11 Aralık 2014 tarihinde yayınlanmış.

Imdb note: 6.8                             My note: 6

17 Kasım 2016 Perşembe

Whiskey Tango Foxtrot (2016)


Director / Yönetmen:
Glenn Ficarra
John Requa

Screenplay / Senaryo:
Robert Carlock

Novel / Kitap:
Kim Barker (from “The Taliban Shuffle: Strange Days in Afghanistan and Pakistan”)

Cast / Kadro:
Tina Fey
Margot Robbie
Martin Freeman
Alfred Molina
                                                            Christopher Abbott
                                                            Billy Bob Thornton
                                                            Nicholas Braun
                                                            Stephen Peacocke
                                                            Sheila Vand
                                                            Josh Charles
                                                            Cherry Jones

Subject / Konu:
Amerika, Irak operasyonuna başlayınca medyanın ilgisi de Irak’a kayar ve Afganistan’daki gazeteci ve savaş muhabirleri Irak’a gönderilir. Afganistan’da oluşan boşluğun Amerika’daki savaş muhabirliği tecrübesi olmayan kişiler ile giderilmesine karar verilince piyango Kim’e vurur. 2003 yılında Afganistan’a gönderilir.
İlk günlerinde Amerikan askerleriyle araçtayken saldırıya uğrarlar ve çatışma çıkar. Bu çatışmayı görüntüleyip başarılı bir haber yapar.
Önemli bir röportaj şansı yakaladığı için erkek arkadaşıyla görüşebilmek için New York’a gitmekten vazgeçer. Sonrasında internet üzerinden görüntülü görüştüğü erkek arkadaşının kendisini aldattığını farkına varır ve ondan ayrılır.
İlk başlarda mesafeli davrandığı İskoç Iain’la birlikte olmaya başlar. İlgi çekici haber yapamadıkça gerilir ve kanal politikasının değişmesi nedeniyle de Afganistan’la ilgili daha az haber yapılmasına karar verilir. Kim bu karara itiraz edip gerekli görüşmeler yapmak üzere New York’a gider ve arkadaşı Tanya’nın arkasından iş çevirip yerine geçtiğini öğrenir.
Glasgow’a Iain’la buluşmak üzere uçan Kim, uçağı indiğinde Iain’ın Afganistan’da bindiği otobüsün pusuya düşürüldüğünü ve kayıp olduğunu öğrenir. Afganistan’a döner ve Iain’ın kurtarılabilmesi için bütün bağlantılarını kullanır. Iain, askeri operasyonla kurtarılırken operasyon kamerayla kaydedilir ve önemli bir haber olur.
Iain’ın başına gelenleri kendisinden habersizce iş yapmaya kalkışırken gerçekleştiğini öğrenen Kim, Iain’ı ae geride bırakıp başarılı haberinin ardından ülkesine döner.

Comment / Yorum:
Filmin çekimleri ağırlıklı olarak New Mexico ve Fas’ta gerçekleştirildi. Yaklaşık 35.000.000 dolara mal olan film, Amerika genelinde 23.049.575 dolar hasılat elde etti. Senaryosu Kim Barker’ın The Taliban Shuffle: Strange Days in Afghanistan and Pakistan isimli kitabından Robert Carlock tarafından uyarlanan film, Glenn Ficarra ve John Requa tarafından yönetildi. Carlock, filmin başrolünü üstlenmesinin yanında aynı zamanda filmin yapımcılarından biri de olan Tina Fey’in “30 Rock” isimli dizisinde de senaristlik yapmıştı.
Nato fonetik alfabesinde filme adını veren Whiskey Tango Foxtrot kelimelerinin baş harfleri ile WTF yani What The Fuck denmekte ve sorunlu bir durum belirtilmektedir. Bu özellikle askeri alanda kullanılan bir terimdir. Film, Tina Fey’in gazi savaş muhabiri olan babası Donald H. Fey’in anısına adandı.
Başrolde Tina Fey’in olduğunu görüp bir komedi filmi bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilir. Whiskey Tango Foxtrot, her ne kadar komedi filmi gibi başlasa da savaş komedisine dönüşen biyografik bir drama. Filmin kaliteli bir oyuncu kadrosu var. Tina Fey ve Martin Freeman başarılı bir ikili olmuşlar.
Hollywood’un yıldızı parlayan isimlerinden Margot Robbie ve tecrübeli aktör Billy Bob Thornton’ın katkıları da gayet iyi. Alfred Molina ve Christopher Abbott’a ise ayrı bir parantez açmak lazım. Filmde Afgan karakterleri canlandıran aktörler, rollerini karikatürize etmeyip dengeli performanslar sergilemişler.
Whiskey Tango Foxtrot, salt komedi izlemek beklentisinde olan seyircileri memnun etmeyecektir. Bununla beraber komedi öğeleri de içeren eli yüzü düzgün bir drama izlemek isteyen seyirciler için ise sıkılmadan seyredebilecekleri hoş bir film kendilerini beklemekte.

Imdb note: 6.6                             My note: 7

15 Kasım 2016 Salı

Hands of Stone (2016)

Director / Yönetmen:
Jonathan Jakubowicz

Screenplay / Senaryo:
Jonathan Jakubowicz

Cast / Kadro:
Edgar Ramirez
Robert De Niro
Usher Raymond
Ruben Blades
Pedro Perez
Ana De Armas
Reg E. Cathey
Oscar Jaenada
David Arosemena
Drena De Niro
                                                             Ellen Barkin
                                                             John Turturo

Subject / Konu:
Roberto Duran, annesini terk edip giden Amerikalı babası yüzünden Amerika düşmanı olarak büyümüş, çocuk yaşta dövüşmeye başlamış, vahşi ve yenilmez bir boksör olmuştur. Panama’nın en zengin adamı Carlos Eleta ile tanışınca hayatı değişir.
Dünya şampiyonları yetiştiren Amerikalı efsane antrenör Ray Arcel, boksu tüm ülkeye yaymak istediği için mafyayla sorun yaşamış, ağır darp edilmiş ve kritik günler geçirmiştir. İşini tekrar yapabilmesi için kendisine koşulan şart, işini ücretsiz olarak yapmasıdır.
Roberto, ilk olarak kendisini çalıştırmak isteyen Ray’i reddetse de, dünya şampiyonu olabilmek için birlikte çalışmayı kabul eder. Diğer taraftan da bir aşka yelken açar..
26 Haziran 1972’de Roberto kendisine düşük şans verilen maçta İskoç Dünya hafif siklet şampiyonu Ken Buchanan ile karşılaşır. Ray’in sözlerine uymada sıkıntı yaşasa da, rakibini yener. Seri galibiyetlerle önemli bir kariyere sahip olur. Bu arada bir sürü de çocuğu olur.
Ray, Roberto’yu yeni Amerikalı rakibi ‘Sugar’ Ray Leonard‘ın hızı konusunda uyarınca Roberto, Ray’i tersler. Rakibini ise karısının yanında aşağılayıp tahrik eder. Ray’den ise özür diler ve sözünden çıkmamaya söz verir.
2 boksör, 20 Haziran 1980’de Kanada, Montreal’de yapılan 15 raundluk dövüşün sonuna kadar mücadele ederler. Roberto puanla Dünya yeni orta siklet şampiyonu olur.
Maçın ardından ‘Sugar’ Ray, Roberto’nun kendisini tahrik etme nedeninin kendisini agresif dövüşmeye zorlamak için bir strateji olduğunu anlar. Rövanş maçı yapmak ister.
Eleta büyük para geleceği için maçı ayarlar. Ray ise 20 kilo almış ve kendini partilere vermiş olan Roberto’nun 3 ayda hazır olabilmesinin zor olduğunu düşünmektedir. 25 Kasım 1980’de yapılacak maça kadar Roberto gerekli kiloyu vermeyi başarır. Maç öncesi ‘Sugar’ Ray, Roberto’yu sakin tarzıyla tahrik edici bir strateji uygular.
Maç esnasında ‘Sugar’ Ray hızını kullanıp sürekli Roberto’dan kaçar. Roberto dövüşemediği için palyaço olmadığını söyler ve maçı bırakır. Medya ve insanlar tarafından aşağılanır.
32 yaşında tekrar ringlere geri dönme kararı alır. Ray artık antrenörü olamayacağını söyler ama maç ayarlamasında yardımcı olur. 16 Haziran 1983’te Roberto, Dünya şampiyonluğunu elinde bulunduran güçlü boksör Moore ile karşılaşır. Maç öncesi maçın anlatım ekibinde bulunan ‘Sugar’ Ray, Roberto’ya şans diler. Roberto rakibini nakavt edip yeniden dünya şampiyonu olur.

Comment / Yorum:
Venezüellalı yönetmen Jonathan Jakubowicz’in senaryosunu yazıp yönettiği “Hands of Stone”, Panamalı efsane boksör Roberto Duran’ın gerçek hayat hikayesini anlatıyor. Jakubowicz’in ilk Hollywood projesi olan filmin çekimleri Panama ve New York’ta yapıldı.
Yaklaşık 20.000.000 dolara mal olan film, Amerika genelinde 4.711.736 dolar hasılat elde etti.
Robert Duran rolü için ilk tercih Gael Garcia Bernal’dı. Bernal projeden ayrılınca rol Edgar Ramirez’e gitti. Ray Arcel rolü için ilk tercih Al Pacino’ydu. Ancak Pacino filmde oynamaktan vazgeçince rol Robert De Niro’ya gitti.
Hands of Stone, görkemden uzak, vasatın biraz üzerinde bir boks filmi. Süresinin fazla uzun olmaması ve akıcılık sorunu olmaması nedeniyle sıkılmadan seyredilebilecek bir film. Film, boks severlerin ve Robert De Niro hayranlarının hoşuna gidebilir.

 Imdb note: 6.7                             My note: 6

26 Ekim 2016 Çarşamba

Cafe Society (2016)

Director / Yönetmen:
Woody Allen

Screenplay / Senaryo:
Woody Allen

Cast / Kadro:
Jeannie Berlin
Steve Carell
Jesse Eisenberg
Blake Lively
Parker Posey
Kristen Stewart
Corey Stoll
Ken Stott
Sheryl Lee
Paul Schackman
                                                                  Sari Lennick
                                                                  Stephen Kunken

Subject / Konu:
1930’ların sonlarıdır. Ajans sahibi olan Phil Stern, güçlü bir yapımcıdır. Phil bir partideyken kendisine telefon gelir. Arayan ablası Rose’dur ve işinden ayrılıp Hollywood’a gitmeye hazırlanan oğlu Bobby için ajansta iş bulmasını istemektedir. İşiyle meşgul görünen Phil, Rose’a yardım sözü vermeden telefonu kapatır.
Bobby 2 hafta sonra Hollywood’a gelir ve dayısı Phil’le görüşmeye çalışır. Aradan haftalar geçse de görüşmeyi başaramaz.
Bir gangster olan ağabeyi Ben’in tavsiyesine uyar ve kendisine arkadaşlık etmesi için bir kadın çağırır. Evine geç saatte gelen Candy, ilk iş tecrübesini Bobby ile yaşayacaktır. Ancak işler yolunda gitmez.
Bobby en sonunda Phil’le görüşmeyi başarır. Phil, Bobby’ye tuhaf işler vereceğini söyleyip her gün uğramasını söyler. Asistanı Vonnie’ye Bobby ile ilgilenme görevi verir. Bobby, kısa sürede Vonnie’ye ilgi duymaya başlar. Vonnie’ye açıldığında ise onun Doug isimli bir gazeteci ile birlikte olduğunu öğrenir. Halbuki Vonnie, Phil ile yasak aşk yaşamaktadır.
Phil, Vonnie’ye kendisiyle birlikte olabilmek için karısından ayrılmaya karar verdiğini açıklar. Bobby’nin Vonnie’ye olan ilgisi değişmez. Phil, karısından ayrılmaktan vazgeçtiğini ve artık birlikte olamayacaklarını Vonnie’ye  söyler. Vonnie’de Bobby ile yakınlaşmaya başlar.
Bobby, Vonnie’ye New York’a taşınıp evlenmeyi teklif eder. Ağabeyi Ben’in açtığı gece kulübünde yöneticilik yapabileceğini söyler. Vonnie tekliften etkilenir.
Kendisini iyi hissetmeyen Phil, yakın hissettiği Bobby’ye içini açar. Bir kadına aşık olduğunu ve bu nedenle karısından boşanmak istediğini söyler. Bobby ise Phil’e Vonnie ile evlenip New York’a geri dönmek istediğini anlatır. Bobby, Vonnie’ye de Phil’in sevdiği kadın için karısından ayrılmaya karar verdiğini söyler. Vonnie’nin kafası karışır.
Phil’in yasak aşk yaşadığı kişinin Vonnie olduğunu farkına varan Bobby, Vonnie’ye kimi seçeceğini sorar. Vonnie’nin cevabı Phil olur.
New York’a geri dönüp Ben’in gece kulübünü yönetmeye başlayan Bobby, oldukça başarılı olur ve kulübü Cafe Society yüksek noktalara taşır. Kendisi de yükselir. Etkileyici bir dul olan Veronica ile evlenir. Çocukları olur.
Birkaç haftalığına New York’a gelen Phil ve Vonnie, bir gece Cafe Society’ye gelirler. Vonnie, Bobby ile görüşmek ister. Bu görüşmeler aralarında tekrar bir ilişki yaşanmasına neden olur.
Ben tutuklanır ve hakkındaki suçlamalar kabul edildiği için elektrikli sandalyede idama mahkum olur. Ben idam edilir. Kulüpte çeşitli dostların yardımı sonrası Bobby’nin olur…

Comment / Yorum:
Filmin çekimleri California ve New York’ta yapıldı. Yaklaşık 30.000.000 dolara mal olan film, dünya genelinde 34.314.223 dolar hasılat elde etti. Filmin çekimleri başladıktan sonra yönetmen Woody Allen, filmde Phil karakterini canlandıracak Bruce Willis’i uygunsuz davranışları sonrası oyuncu kadrosundan çıkardı. Willis’in yerine Steve Carell kadroya dahil edildi. Kristen Stewart yaklaşık 8 yıllık aranın ardından filmdeki rolünü alabilmek için oyuncu seçmelerine katıldı.
Cafe Society, Woody Allen’ın 1987 yapımı “ Radio Days / Radyo Günleri”  isimli filminden itibaren oyuncu kadrosunda yer almayıp anlatıcı olduğu ilk film oldu. Film, Allen’ın Cannes Film Festivalinde açılış yapan 3. filmi olma özelliğini de taşıyor. Cafe Society, Woody Allen’ın zengin mizahlı filmlerinden uzak olsa da sürükleyiciliği olan bir dönem draması.

 Imdb note: 6.8                             My note: 6

17 Ekim 2016 Pazartesi

Westworld (1973)

Director / Yönetmen:
Michael Crichton

Screenplay / Senaryo:
Michael Crichton

Cast / Kadro:
Yul Brynner
Richard Benjamin
James Brolin
Norman Bartold
Alan Oppenheimer
Victoria Shaw
Dick Van Patent
Linda Scott
Steve Franken
Michael Mikler
                                                           Terry Wilson
                                                           Majel Barrett
                                                           Anne Randall
                                                           Julie Marcus
                                                           Sharyn Wynters
                                                           Anne Bellamy
                                                           Chris Holter
                                                           Charles Seel
                                                           Wade Crosby
                                                           Nora Marlowe
                                                           Lin Henson

Subject / Konu:
Delos, 1000 dolar karşılığında insanların geçmişe yolculuk etmelerini sağlamaktadır. Ortaçağ, Roma dünyası ya da vahşi batıya gitme imkanı sunmaktadır.
Bir grup Delos’la bu deneyimi yaşamak için yola çıkar. John Blane ve Peter Martin, 1880’lerin vahşi batısına gideceklerdir. John, daha önce de Delos deneyimi yaşamıştır. Oradaki robotları insanlardan ayırt edebilmek için kusurlar bulunan ellerine bakmaları gerektiklerini söyler.
Kıyafetlerini giydikten sonra kasabaya yerleşirler. Peter, barda içki içerken sorun yaşadığı adamı silahıyla vurup öldürür.
Öldürülen ya da hasar gören robot insanlar ve hayvanlar, gece yarısı özel bir ekip tarafından toplanmakta ve onarılmaktadır.
Ertesi gün Peter’ın öldürdüğü adam John’un odasına girip silah doğrultur. Peter yine adamı öldürür. Peter kasabanın şerifi tarafından nezarethaneye atılır. Peter, John’un yardımıyla kaçar. John, şerifi öldürür.
Robotlar arızalanmaya ve ziyaretçilere zarar vermeye başlarlar. Belli bir süre sonra komuta merkezi robotların kontrollerini tamamen kaybeder. Peter’ın 2 kez öldürdüğü robot yine karşılarına çıkar. John’u öldürür. Komuta merkezi kilitli kalır. Peter ise peşine takılan robottan kaçmaya çalışır.

Comment / Yorum:
Yönetmenliğinden ziyade usta kalemiyle tanınan Michael Crichton’ın ilk uzun metrajlı sinema yönetmenlik deneyimi olan 1973 yapımı Westworld, bilim – kurgu, western, komedi ve aksiyonu harmanlayan bir yapım. Filmin çekimleri California ve Arizona’da yapılmış. Yaklaşık 1.250.000 dolara mal olan film, Amerika genelinde 10.000.000 dolar hasılat yapmış.
Michael Crichton filmin senaryosunu Disneyland seyahatindeki sanal dünyadan etkilenerek yazmış. Yönetmen filmi bitirip izledikten sonra sıkıcı bulduğundan filmi yeniden kurgulamış ve bazı sahneleri kesip filmi kısaltmış.
Yul Brynner filmdeki etkileyici karakteri Gunslinger ile 1978 yapımı “Hallowen / Yabancı” filminde Mike Myers karakteri için, 1984 yapımı “Terminator / Yokedici” filminde ise Terminator karakteri için ilham kaynağı oldu. Yul Brynner’ın filmdeki karakteri görünüşü ve kıyafetleri itibariyle kendisinin başrolünde oynadığı 1960 yapımı “The Magnificent Seven / Yedi Silahşörler” filmindeki Chris karakteri ile oldukça benzemekteydi.

Westworld, bugünün koşularıyla değerlendirilirse hakkı verilemeyecek bir film. 43 yıl önce çekildiği göz önüne alındığında ise filmin geleceği ne kadar başarıyla resmettiğini ve sanal dünyanın insanların başına nasıl bela olacağını müthiş şekilde tespit ettiğini söylemek gerekli. Ayrıca Yul Brynner’ın son filmlerinden biri olması nedeniyle de ilgi çekebilir.

Imdb note: 7.1                             My note: 7

29 Eylül 2016 Perşembe

Peggy Sue Got Married (1986)


Director / Yönetmen:
Francis Ford Coppola

Screenplay / Senaryo:
Jerry Leichtling
Arlene Sarner

Cast / Kadro:
Kathleen Turner
Nicolas Cage
Barry Miller
Catherine Hicks
Joan Allen
Kevin J. O’Connor
Jim Carrey
Lisa Jane Persky
                                                           Lucinda Jenney
                                                           Will Shriner
                                                           Barbara Harris
                                                           Don Murray
                                                           Helen Hunt
                                                           Sofia Coppola

Subject / Konu:
Peggy Sue, şehrin en ucuz mallarını sattığı için herkes tarafından tanınan, 2 çocuğunun babası Çılgın Charlie’den ayrıdır ve boşanmak üzeredirler. Kızı ile beraber eski liseli mezunlar partisine giden Peggy Sue’ya ilk başta herkes Charlie ile ilgili bir şeyler sorup durmaktadır. Tam eski arkadaşlarını bulup eğlenmeye başlamışken Charlie’de partiye gelir. Peggy Sue gecenin kraliçesi seçilir. Sahneye çıktığında fenalaşıp yere yığılır.
Gözlerini açtığında kendisini lise çağında kan bağışı sonrası bayılmış olarak bulur. Geçmişine, 25 yıl öncesine bir yetişkin olarak dönmüştür. Evine gider. Annesini, kız kardeşini ve babasını görür. Charlie ile ayrılmak üzerine konuşurlar. Okulda ise kendisini sınavda bulur. Durumunu anlatmak için okulun en zekisi ve 25 yıl sonrasının başarılı mucidi Richard’ı seçer. Richard’a anlattıklarıyla ona gelecekten geçmişe döndüğünü kanıtlar.
Charlie ile flörtünü ileriye götürmek istediğinde Charlie’nin olumsuz tepkisiyle karşılaşır. Çok etkilendiği, genelde yalnız başına hareket eden Michael’ı görür ve onunla yakınlaşır. Geceyi birlikte geçirirler. Charlie olanları öğrenip Peggy Sue’dan hesap sorar. Peggy Sue ise ayrılmak istediğini söyler.
Peggy Sue, Michael’la buluşup bir gece kulübüne gider ve onunla ayrı dünyaların insanları olduklarını farkına varır. Kaderini değiştirmeye karar verir. Büyükanne ve büyükbabasını ziyarete gider. Onlara gelecekten döndüğünü anlatır. Büyükbabası üyesi olduğu loncada zaman yolculuğu yapabileceğini söyler. Ayin sırasında Charlie, Peggy Sue’yu loncadan kaçırır. Peggy Sue, tüm yaşanmışlıklara rağmen Charlie’yi sevdiğini farkına varır.
Kalp ritmiyle ilgili bir problemden dolayı rahatsızlanıp bilinci kapanan Peggy Sue kendisine geldiğinde yeni bir şans isteyen Charlie’yi yanında bulur…

Comment / Yorum:
Francis Ford Coppola’nın 1986 yapımı filmi Peggy Sue Got Married, yönetmenin efsaneleştiği suç filmlerinin aksine olabildiğine yumuşak bir film. Senaryo, Jerry Leichtling ve Arlene Sarner’a ait. Filmin türü için fantastik tarafı da olan bir komedram denebilir. 18.000.000 dolara mal olan filmin çekimleri California’da gerçekleştirildi. 10 Ekim 1986 tarihinde vizyona giren film Amerika genelinde 41.382.408 dolar hasılat elde etti.
Aslında filmin başrolünde Debra Winger oynayacaktı. Ancak geçirdiği kaza sonrası filmde rol alması mümkün olmadı. Daha sonra rol için Kathleen Turner’da karar kılındı. Charlie karakteri için ilk olarak Steve Guttenberg düşünülse de, bu düşünce gerçekleşmedi. Daha sonra rol için Dennis Quaid’in adı geçti. Nihayetinde ise rol yönetmen Francis Ford Coppola’nın yeğeni Nicolas Cage’e gitti.

Film 2 dalda Altın Küreye, 3 dalda Oscara aday gösterilse de hiçbir ödülü kazanamadı. Özellikle 90’lı yıllarda altın dönemlerini yaşayacak olan Nicolas Cage, Jim Carrey, Sofia Coppola ve Helen Hunt gibi isimler filmin genç oyuncuları arasında yerlerini aldılar. Peggy Sue Got Married, Francs Ford Coppola’nın popüler filmlerinden biri olmayı başaramadı. Buna karşın zamanda yolculuk gibi dikkat çekici bir konuyu işlemesi nedeniyle belli bir kitlenin ilgisini çekti. Türü sevenlerin sıkılmadan seyredebilecekleri bir yapım.

Imdb note: 6.3                             My note: 6