Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

28 Nisan 2015 Salı

3youn Al Harameyeh / Eyes of a Thief / Hırsızın Gözleri (2014)

Director / Yönetmen:
Najwa Najjar

Screenplay / Senaryo:
Najwa Najjar

Cast / Kadro:
Khaled Abol Naga
Souad Massi
Maisa Abd Elhadi
Walid Abdul Salam
Malak Ermileh
Nisreen Faour
Suhail Haddad
Khaled Hourani
Khaled Masso
Areen Omari
                                                             Iman Oun

Subject / Konu:
Olaylı bir gecede İsrail askerleri tarafından yakalanan su tesisatçısı Tarek, 10 yıl sonra hapisten çıkar. Eşini ve kızı Nur’u bulmak istediğinde eşinin öldüğünü, kızının da götürüldüğünü öğrenir. Kızının yetimhanede olmadığını ve evlatlık olarak verilmiş olabileceği bilgisine ulaşır.
Araştırmalarının onu götürdüğü yerde su tesisatçısı olarak işe başlar. Tarek, kızının çalıştığı yerde çalışan ve patronuyla evlenmeye hazırlanan Lila isimli kadının yanında evlatlık olduğunu farkına varır. Kızının mahallenin çocukları tarafından hırsızlığa teşvik edildiğini görünce, onu engelleyebilmek için arkadaşça yaklaşır.
Kızına annelik yapan Lila’yla yakınlaşan Tarek, patronu Adel’in su kaynaklarının bir kısmını İsrail topraklarına yolladığını tespit eder. Aslında bir keskin nişancı olan Tarek, düğün günü patronu hakkındaki gerçeği herkese anlatır. Kasabadakiler, patronunu lanetler. Tarek, kızı, sevdiği kadın ve oğlu, mutlu bir hayata yelken açarlar.

Comment / Yorum:
Najwa Najjar’ın senaryosunu yazıp yönettiği “3youn Al Harameyeh / Eyes of  a Thief / Hırsızın Gözleri”, yönetmenin 2. uzun metrajlı filmi. Çekimleri Filistin’de gerçekleştirilen film, yaklaşık 5.000.000 dolara mal oldu. Film, Filistin tarafından “Yabancı Dilde En İyi Film” Oscar adayı gösterildi. Ancak son 5’e kalmayı başaramadı.
Filistinli yönetmenin sıkıntının bitmek tükenmek bilmediği topraklarına dair bir hikaye anlatması, elbette başta halkı için önem arz ediyor. Film, mesajını vermeyi başarıyor. Ancak filmin başından tahmin edilebilen klişeler, filmi sıradanlaştırıyor. İyi adam kim, kötü adam kim, esas kız kötü adamla evlenmekten vazgeçip esas oğlanla birlikte olur klişeleri teker teker gerçekleşiyor. Ayrıca filmin tempo sorunu olduğunu da söylemek lazım. Buna karşın böyle bir ortamda sinema üretilebilmesi dahi takdir edilmesi gereken bir detay.

Imdb note: 6.7                             My note: 5.5

26 Nisan 2015 Pazar

Tigers / Kaplanlar (2014)

Director / Yönetmen:
Danis Tanovic

Screenplay / Senaryo:
Andy Paterson
Danis Tanovic

Cast / Kadro:
Emraan Hashmi
Geetanjali
                                                                                       Danny Huston
                                                                                       Khalid Abdalla
                                                                                       Adil Hussain
                                                                                       Satyadeep Misra
                                                                                       Maryam d’Abo
                                                                                       Heino Ferch
                                                                                       Sam Reid
                                                                                       Vinod Nagpal
                                                                                       Supriya Pathak
                                                                                       Zachary Coffin
                                                                                       Ulrike Hübschmann
                                                                                       Manreet Kaur
                                                                                       Christoph Kottenkamp

Subject / Konu:
Pakistanlı fakir bir ailenin oğlu olan Ayan, ilaç tanıtıp satarak para kazanmaktadır. Evlendikten sonra eşinin de teşvik etmesiyle Nestle’nin bebek mamalarını satmak için iş başvurusunda bulunur. Öğrenim düzeyi iş için yetersiz olsa da etkileyici konuşmasıyla işi almayı başarır. İşi kendisine birçok imkan sunmakta ve başarısını da ödüllendirmektedir. Üstelik doktorları ikna edebilmek için ek bir bütçesi ve hediye sunma imkanı da vardır.
Ayan, elindeki imkanları ve işindeki yeteneğini kullanarak başarılı olur. Ailesiyle daha rahat bir hayat sürmeye başlar. Ancak herşey, eğitimini tamamlayıp geri dönen doktor arkadaşının anlattıklarıyla yerle bir olur. Çünkü son dönemde sıklıkla görülen bebek ölümlerinin nedeni Ayan’ın sattığı bebek mamalarından kaynaklanmaktadır. Mama, kirli suyla karıştığında çocukların rahatsızlanıp ölmelerine neden olmaktadır. Fakir halkın mamaya katmak için temiz su bulabilmesi de mümkün değildir.
Parayı ve kariyerini bir tarafa iten Ayan, şirketle mücadele edip gerçeği ortaya çıkarmaya karar verir. Ancak karşısında dev bir şirket vardır ve mücadelesi hiç kolay olmayacaktır. Ayan destekçileriyle sesini duyurmaya çalışır. Önüne çıkan engellemeler ve kendi hatası, ülkesine bir daha dönememesine neden olur. Uzun süre ailesini göremez. Kanada’da önce kurabiye satan, sonra da taksi şoförlüğü yapan Ayan, uzun süre sonra ailesine kavuşur.

Comment / Yorum:
2001 yapımı “No Man’s Land / Tarafsız Bölge” ile “Yabancı Dilde En İyi Film” Oscar ödülünü kazanan, 2013 yapımı “Epizoda U Zivotu Beraca Zelijeza / Bir Hurdacının Hayatı” ile başta Berlin Film Festivali ve İstanbul Film Festivali olmak üzere birçok festivalde ses getiren ve ödül kazanan Danis Tanovic, gerçek bir hikayeye dayanan “Tigers / Kaplanlar” ile bu kez Nestle firmasının ipliğini pazara çıkararak, ölüme sürüklenen bebekler üzerinden insan haklarına değiniyor.
Çekimleri Hindistan’ın Punjab ve Almanya’nın Berlin şehirlerinde yapılan filmde yer yer belgesel tadında anlatımlar mevcut. Filmin senaryosu, yönetmen Danis Tanovic ve Andy Paterson’a ait. Film, gerçek ve fakat üstü kapatılmış bir olayı ele alan cesur bir yapım olması nedeniyle takdire şayan. Ancak kendimizi keşke böyle önemli bir malzeme çok daha iyi bir senaryoyla hayata geçirilseymiş demekten de alamıyoruz.

Imdb note: 6.8                             My note: 6

25 Nisan 2015 Cumartesi

Mita Tova / The Farewell Party / Veda Partisi (2014)

Director / Yönetmen:
Tal Granit
Sharon Maymon

Screenplay / Senaryo:
Tal Granit
Sharon Maymon

Cast / Kadro:
Ze’ev Revach
Hana Rieber
Aliza Rosen
Levana Finkelstein
Ilana Dar
Raffi Tavor


Subject / Konu:
Elektronik işlerinden iyi anlayan Yehezekel, acılar içinde kıvranan ve bir anda ölmek isteyen arkadaşı için kendisinin dokunarak çalıştırabileceği bir ötenazi makinesi yapar. Huzurevindeki diğer arkadaşlarıyla hasta arkadaşının makineyi çalıştırıp acısız bir şekilde ölmesini sağlarlar. Ancak bu yardım, karısının tepkisini çeker.
Yehezekel’in makinesi diğer yardıma muhtaç hastaların yakınları tarafından da duyulur ve onlar da bu makineden yararlanmak ister. Yehezekel başta hayır dese de, arkadaşlarıyla birlikte ölmek için yardıma muhtaç kişilere makinesiyle yardımcı olur. Ancak arkadaşlarından birinin yaptıkları işten para kazandığını öğrenir. Bu durum, makineyi bir daha kullanmama kararına neden olur. Ancak durumu kötüleşen eşi de makineyi kullanmak istemektedir…

Comment / Yorum:
Tal Granit ve Sharon Maymon’ın senaryosunu birlikte yazıp yönettikleri “Mita Tova / Farewell Party / Veda Partisi”, konusu itibariyle bir drama gibi dursa da, aslında kara komedi öğeleri de içeren bir komedram. Film, senarist ve yönetmen Granit ve Maymon’un ilk uzun metrajlı sinema filmleri. Mita Tova, bir ilk film için oldukça iddialı bir konuya sahip. Ancak naifçe işlenişinden dolayı ortaya başarılı bir iş çıktığı söylenebilir.
İsrail Film Akademisi Ödülleri’ne tam 14 dalda aday gösterilen film, bu ödüllerin 4’ünü kazanabildi. Uluslararası Valladolid Film Festivali’nde “Altın Başak” ve “En İyi Kadın Oyuncu”; Venedik Film Festivali’nde “Halkın Seçimi” ve “Brian” ödüllerini kazandı.
Ötenazi gibi hassas ve tartışılan bir konuyu ağırlıklı olarak komediyle işlemek riskli de olsa, bu anlatım dilinin daha belirgin bir kara komedi ortaya çıkarmak için tercih edildiği söylenebilir. Mita Tova, İsrail sinemasının son yıllardaki seçkin örneklerinden biri ve izlemeye değer bir yapım.

Imdb note: 7.6                             My note: 7.5

24 Nisan 2015 Cuma

Melbourne (2014)

Director / Yönetmen:
Nima Javidi

Screenplay / Senaryo:
Nima Javidi

Cast / Kadro:
Peyman Moaadi
Negar Javaherian
Roshanak Gerami
Mani Haghighi
Vida Javan
Elham Korda
Alireza Ostadi
Shirin Yazdanbakhsh


Subject / Konu:
Genç bir evli çift olan Amir ve Sara, İran’da son saatlerini geçirmektedir. Kirada oturdukları evle ilgili son detayları halledip öğrenim görecekleri Melbourne’e uçacaklardır. Sabah saatlerinde yan dairedeki bakıcı, küçük bir işi çıktığını söyleyip komşularının bebeğini Sara’ya bırakır. Bir yandan toparlanan çift, bir yandan da neşe içerisinde evde son fotoğraflarını çekerler.
Son kalan eşyaları eskiciye verip evin anahtarlarını ev sahibine teslim etmeden önce Amir, yatak odasındaki bebeğin nefes almadığını farkına varır. Bebeğin ölmüş olduğunu anlarlar ve bakıcının bebeği ölü halde kendilerine bırakıp kaçtığını düşünürler. Ancak Amir gün içerisinde çektikleri fotoğraflara bakınca bebeğin kendi evlerinde öldüğünü farkına varır.
Bebeğin nasıl öldüğünü araştıran Amir, Sara’nın bebeği yüzüstü yatırmasından ya da kendisinin sıkça içtiği sigaranın dumanından dolayı bu acı olayın gerçekleşmiş olabileceğini farkına varır. Bebeğini almaya gelen komşusunu yalan söyleyip oyalar. Aynı şeyi geç de olsa geri gelen bakıcıya da yapar. Komşusunun problem yaşayıp gitmek zorunda kaldığını ve bakıcının da komşusunun ardından gitmek zorunda olduğunu öğrenen Amir ve Sara, acı ve pişmanlık içersinde bebeği diğer komşularına bırakıp havaalanına doğru yola koyulurlar.

Comment / Yorum:
İranlı senarist ve yönetmen Nima Javidi’nin ilk uzun metrajlı filmi Melbourne, neredeyse tamamı iç mekanda geçen, keyifli başlayıp hüzne doğru yol alan bir drama. Film, kapalı mekanda geçmesine karşın sürükleyici. Zaman zaman bir tiyatro oyunu tadı da veriyor. Evli ve mutlu bir çiftin film boyunca fiziksel olarak uzak görünmelerinin nedeni ise İran’daki yasal kısıtlamalar. Bu kısıtlamalar, oyuncuların birbirlerine sarılmasını dahi engelliyor.
Sinemaseverlerin, çok ses getiren ve Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı’yı kucaklayan 2011 yapımı “Jodaeiye Nader az Simin / A Separation / Bir Ayrılık” adlı filmden hatırlayacakları Peyman Moaadi ve Negar Javaherian, başarılı bir çift olmuşlar. Filmin bazı sahnelerinde gerçek bebek kullanılırken, bazı sahnelerinde ise maket bebek kullanılmış.
Melbourne, Venedik Film Festivali’nin “Eleştirmenler Haftası” açılış filmi oldu. Film, Uluslararası Kahire Film Festivali’nde “En İyi Film” kategorisinde Altın Piramit ödülü, Stockholm Film Festivali’nde “En İyi Senaryo” ve “En İyi Müzik”, Asya – Pasifik Ekran Ödülleri’nde “En İyi Senaryo” ödülleri kazandı.
Filmin alameti farikası birçok hissi ustaca harmanlamayı başaran senaryosu. Melbourne için sürekli başarılı filmler görmeye alışkın olduğumuz İran sinemasının elit örneklerinden biri diyebiliriz.

Imdb note: 6.7                             My note: 7.5

23 Nisan 2015 Perşembe

Theeb (2014)

Director / Yönetmen:
Naji Abu Nowar

Screenplay / Senaryo:
Naji Abu Nowar
Bassel Ghandour

Cast / Kadro:
Jacir Eid Al – Hwietat
Hussein Salameh Al – Sweilhiyeen
Hassan Mutlag Al – Maraiyeh
Jack Fox





Subject / Konu:
Osmanlı toprağı Hicaz’da 1. Dünya Savaşı’nın ateşiyle bir yandan isyan sesleri yükselirken, diğer yandan da yağmacılar çölden geçenleri avlamak için pusuda beklemektedir. Bir İngiliz askerine rehberlik eden ağabeyi Hussein’in peşine takılan küçük Theeb, zorlu bir maceranın tam ortasında kala kalır.
Theeb, Hussein’in peşinden gidince; Hussein, Theeb’in de yanlarında gitmesini şart koşar. İngiliz askerinin yabancı gelen eşyaları Theeb’in ilgisini çeker. Bu ilgi, İngiliz askeri tarafından azarlanmasına ve askerle Hussein arasında tatsızlık çıkmasına neden olur. Ancak tatsızlığı giderirler ve yola devam ederler.
Herşey yoluna girmiş gibi görünürken yağmacılar tarafından pusuya düşürülürler. İngiliz askeri ve Hussein’in arkadaşı öldürülünce, Hussein yağmacılara tek başına ateş etmek zorunda kalır. Birkaçını haklar ve geceyi Theeb’le kayalıklarda korku içinde geçirirler. Yağmacıların saldırısı ve Hussein’in öldürülüşü ile Theeb bir kuyu içinde geceleyerek canını zor kurtarır.
Kuyudan çıkan Theeb, eline geçirdiği silahla geride yaralı şekilde kalan yağmacıların liderini önce öldürmeye yeltenir. Ardından da iyileşmesi için yardımcı olur. Birlikte yola koyulurlar. Yağmacı lideri, İngiliz askerinden ele geçirdiği bazı savaş gereçlerini ve kişisel eşyaları Osmanlı karargahına götürüp teslim eder. Karşılığında parayla ödüllendirilir. Ağabeyinin ölümüne neden olan şeylerin bir avuç para için satılışını gören Theeb karargahın çıkışında ağabeyinin intikamını alır.

Comment / Yorum:
Naji Abu Nowar’ın senaryosunu Bassel Ghandour’la birlikte yazdığı ve yönettiği Theeb, çekimleri Ürdün’de gerçekleştirilen, Birleşik Arap Emirlikleri yapımı, ucu Osmanlı’ya da dokunan bir tarihi macera filmi. Filmde rol alan oyuncular, profesyonel oyuncu değil. Bu riskli tercih, ortaya doğal oyunculuklar çıkarmış. Senaryo, çarpıcı ve gerçekçi. Arka plandaki 1. Dünya Savaşı atmosferi de hikayeyi zenginleştirmiş.
Kurt anlamına gelen Theeb isimli küçük bir çocuğun zorlu çöl ve çatışma ortamında hayatta kalış mücadelesine odaklanan film yönetmeni Naji Abu Nowar’a Venedik Film Festivali’nde “Ufuklar” kategorisinde “En İyi Yönetmen” ödülü, Uluslararası Kahire Film Festivali’nde “En İyi Görüntü ve Sanat Yönetimi” Jüri ödülü başta olmak üzere birkaç önemli ödül kazandırdı.
Theeb, 34. İstanbul Film Festivali’nde de gösterildi ve dikkat çeken filmlerden biri oldu. Film, hayatta kalma mücadelesi yanında bir dönem filmi olduğu ve Osmanlı Devleti’ne de değindiği için geniş bir kitleye hitap edebilecek nitelikte.

Imdb note: 7.9                             My note: 8

22 Nisan 2015 Çarşamba

Gia Panta / Forever / Sonsuza Dek (2014)

Director / Yönetmen:
Margarita Manda

Screenplay / Senaryo:
Margarita Manda

Cast / Kadro:
Kostas Filippoglou
Anna Mascha








Subject / Konu:
Kostas tren makinistidir. Her gün kullandığı trene binerek çalıştığı iş olan feribot bilet satış gişesine giden Anna, Kostas’ın dikkatini çeker. Muayene sonucu rahatsızlığından ötürü çalışamayacağını öğrenen Kostas, feribot bileti alma bahanesiyle Anna’yla iletişime geçer. Sonrasında ise takip ettiği kadının yollarına çıkmaya başlar.
Anna, peşinden ayrılmayan Kostas’tan rahatsızlık duymaya başlar. Kostas ise geri adım atmadığı gibi Anna’ya aşık olduğunu itiraf eder. Kostas’ın ısrarlı takibi bir süre sonra Anna’ya bıraktığı bir ses kaydıyla son bulur. Bunun üzerine Anna, Kostas’a aşık olduğunu farkına varır ve onu aramaya koyulur.

Comment / Yorum:
Belgesel yönetmenliği ile yönetmenlik kariyerine başlayan Yunan yönetmen Margarita Manda’nın 2. uzun metrajlı filmi olan “Gia Panta / Sonsuza Dek”, sadece 2 başrol oyuncusu Kostas Filippoglou ve Anna Mascha üzerine kurulmuş bir drama. Tükenen bir şehirde iki insanın aşkını konu olan senaryo, oldukça yavan.
Filmin temposu inanılmaz ağır. Bu nedenle seyri bazen katlanılmaz hale geliyor. Filmin en başarılı tarafı ise görüntü kalitesi. Ağır tempolu bir filmde fotoğraf netliğindeki manzara fonlu kareler gerçekten hoş görünüyor. Ancak bu, ne yazık ki sadece görüntü kalitesinden ibaret bir filme katlanmaya yetmiyor.

Imdb note: 6.1                             My note: 4

21 Nisan 2015 Salı

La Regne De La Beaute / Güzelliğin Hanedanlığı (2014)

Director / Yönetmen:
Denys Arcand

Screenplay / Senaryo:
Denys Arcand
Valerie Beaugrand – Champagne

Cast / Kadro:
Eric Bruneau
Melanie Thierry
Melanie Merkosky
Marie Josee – Croze
Mathieu Quesnal
Michel Forget
Genevieve Boivin – Roussy
Magalie Lepine Blondeau
Yves Jacques
                                                              Juana Acosta
                                                              Johanne – Marie Tremblay
                                                              Leni Parker

Subject / Konu:
Luc başarılı bir mimardır. Antrenörlük yapan eşi Stephanie ve arkadaşlarıyla görünürde mutlu bir hayat sürdürmektedirler. Günlerini spor ve arkadaş buluşmalarıyla geçirmektedirler. Luc iş gezisinde tanıştığı Lindsay’le yakınlaşır. Lindsay evli ve mutsuz bir kadındır. Kocasından boşanmak istemektedir.
Luc ve Lindsay telefonla iletişim kurmaya devam ederler. Lindsay, Luc’u iş bahanesiyle davet eder. Luc bu teklifi geri çevirmez ve Lindsay’le birlikte olurlar. Stephanie psikolojik bakımdan kötüleşmeye başlar. Luc, kocasından boşanıp iş bahanesiyle kendisiyle kaçamak yaşamaya gelen Lindsay’le birlikte olurken, Stephanie ise giderek kötüleşir.
Lindsay, kaçamağın ardından kendisine adım atmayan Luc’a sessizce veda eder. Yıllar sonra Paris’te Luc’un konferansının bitiminde karşılaşırlar. Luc, Lindsay’le kısa bir sohbet gerçekleştirdikten sonra genç sevgilisiyle uzaklaşıp gider.

Comment / Yorum:
2003 yapımı “Les Invasions Barbares / Barbarların İstilası” ile büyük ses getiren ve Kanada’nın adayı olarak girdiği yarışta “Yabancı Dilde En İyi Film” Oscar ödülünü kazanan Denys Arcand, 7 yıllık aranın ardından çektiği yeni filmi “La Regne De La Beaute / Güzelliğin Hanedanlığı” ile eski günlerini aratmakta. Filmin senaryosu Denys Arcand ve Valerie Beaugrand – Champagne tarafından yazılmış.
Filmin çekimleri Kanada’da Toronto ve Quebec’te, Fransa’da Paris’te gerçekleştirilmiş. Filmin hikayesi fazlaca burjuvaya kaçmış. Hikaye, 3 karakter üzerine kurulmuş. Filmin ana karakteri Luc, o kadar farklı sporu başarıyla gerçekleştiriyor ki; karakter bir mimar mı, yoksa milli atlet mi anlaması güç. Oyunculuklar fena değil. Görüntü kalitesi ve Kanada manzaraları ise tatmin edici düzeyde. Güzelliğin Hanedanlığı, vasat bir film olarak nitelendirilebilir.

Imdb note: 5.5                             My note: 5

20 Nisan 2015 Pazartesi

Mot Naturen / Out of Nature / Doğada Tek Başına (2014)

Director / Yönetmen:
Ole Giæver
Marte Vold

Screenplay / Senaryo:
Ole Giæver

Cast / Kadro:
Ole Giæver
Rebekka Nystabakk
Marte Magnusdotter Solem
Sivert Giæver Solem
Trond Peter Stamsø Munch




Subject / Konu:
Martin, Cuma günü iş çıkışına doğru hafta sonu için yapacağı doğa yürüyüşünü düşünmeye başlar. Malzeme tedarikinden itibaren düşünceleri zihnini istila etmeye başlar. Eşine dair gelgitleri su yüzüne çıkmaya başlar. Kısa bir süre küçük oğlunu yanına alıp almama kararsızlığı yaşar. Ardından malzemelerini alıp tek başına hafta sonu macerasına başlar.
Martin sadece doğa yolculuğuna değil, aynı zamanda zihninde de yolculuğa çıkar. Kendisiyle baş başa kalınca hayalleri ve fantezileri iç sesi aracılığıyla kuvvetli şekilde can bulmaya başlar. Cinsel dürtüleri komik durumlara düşmesine neden olur. Geceyi geçireceği binada tanıştığı kadınla birlikte olma fırsatını değerlendirmek istese de, kendisini durdurur. Yolculuğunu tamamlayan Martin, bahçede oynayan oğluna eşlik eder.

Comment / Yorum:
Ole Giæver’in senaryosunu yazıp, Marte Vold’la birlikte yönettiği ve aynı zamanda başrolünü de üstlendiği “Mot Naturen / Doğada Tek Başına”, komedi öğeleri de içeren bir doğa filmi. Mot Naturen, Ole Giæver‘in 3. uzun metrajlı, aslen görüntü yönetmeni olan Marte Vold’un ise ilk uzun metrajlı filmi. Norveç yapımı filmin yapım maliyeti ise 8.000.000 Norveç Kronu.
Mot Naturen’de ağırlıklı olarak iç ses anlatımı kullanılmış. Bu tekniğin mizahi dili olan bir doğa filmi için son derece yerinde bir tercih olduğunu söylemek lazım. Yazan, yöneten ve başrolde oynayan Ole Giæver, üç alanda da başarılı performanslara imza atmış. Filmin başarısı, Berlin Film Festivali’nde “Label Europa Cinemas” ödülüyle taçlandırıldı.
Mot Naturen için bir erkek filmi ya da erkeklere daha çok hitap eden bir film demek yanlış olmaz. Filmi salt bir doğa filmi olarak değerlendirmek gerekirse de, Norveç doğasını görebilmek için oldukça keyifli bir alternatif olduğunu söylemek gerek.

Imdb note: 7.3                             My note: 8

19 Nisan 2015 Pazar

The Humbling / Dönüm Noktası (2014)

Director / Yönetmen:
Barry Levinson

Screenplay / Senaryo:
Buck Henry
Michael Zebede

Novel / Kitap:
Philip Roth

Cast / Kadro:
Al Pacino
Greta Gerwig
Nina Arianda
Dylan Baker
Charles Grodin
Dan Hedaya
                                                            Billy Porter
                                                            Kyra Sedgwick
                                                            Dianne Wiest
                                                            Mary Louise Wilson

Subject / Konu:
Çaptan düşme bir aktör olan Simon Axler, oyunu sırasında kendisini sahneden aşağıya atar. Gerçekliklerle oyun sahnesi arasındaki farkı yitirmeye başlamıştır. Sorunlarını farkına varınca bir kliniğe yatar. Klinikte tanıştığı Sybil kendisine kocasını öldürmesini önerir. Klinikten çıktıktan sonra da seanslara internet üzerinden görüntülü konuşmayla dahil olur.
Çocukluğundan hatırladığı Pegeen, kendisini ziyarete gelir. Westcott Üniveritesi’nde öğretmenlik yapan Pegeen çocukken Simon’a aşıktır. Ancak Pegeen artık bir lezbiyendir. Buna karşın Simon’la Pegeen birlikte olmaya başlarlar. Simon, bir kadın tarafından Pegeen'le alakalı rahatsız edilmeye başlar. Simon kendisini rahatsız eden kişinin Pegeen’in lezbiyen birliktelik yaşadığı Luoise olduğunu öğrenir.
Simon, Pegeen’e gitgide bağlanır. Sybil, bir kez daha kocasını öldürmesi için Simon’ın karşısına çıkar. Pegeen’in ameliyatla erkek olan eski kız arkadaşının gelişi ve Pegeen’in ailesinin ilişkilerini öğrenmesi, işlerin tuhaf bir hal almasına neden olur. Simon, Pegeen’i kaybetmemek için oyunculuğa geri dönmeye karar verir. Bu sırada Sybil kocasını öldürür.
Oyunun açılış gecesinde Pegeen, Simon’ı terk eder. Simon oyunda kendini bıçaklar. Şok yaratan Simon, yeniden ilgi uyandırmayı başarır.

Comment / Yorum:
Genellikle büyük aktörlerle çalışan usta yönetmen Barry Levinson, bu geleneğini bozmayıp Al Pacino’yla çalıştığı “The Humbling / Dönüm Noktası” ile çaptan düşmeye başlayan yaşlı bir aktörün kendisine çocukluktan aşk besleyen genç bir kadınla yaşadığı ilişkiyle hareketlenen yaşamına değiniyor. Filmin senaryosu Philip Roth’un aynı isimli kitabından Buck Henry ve Michael Zebede tarafından uyarlandı.
Filmin çekimleri 20 günlük bir süre zarfında New York’ta yapıldı. Al Pacino’ya filmin başrolünde 2012 yapımı “Frances Ha” ile ses getiren Greta Gerwig eşlik etti. Ayrıca filmin oyuncu kadrosunda Dianne Wiest gibi bir Hollywood emektarı da rol aldı. Filmin özellikle başlangıç bölümü tuhaf şekilde 2014 yapımı “Birdman / Atmaca” ile oldukça benziyor. Ancak hikaye devamında farklı noktalara gidiyor. Zaman zaman tempoda düşüşler olsa da, senaryo keyifli. Film için komedi yönü ağır basan bir drama demek yanlış olmaz. Oyunculuk performansları gayet başarılı. Film, sadece oyunculuk performansları için bile seyredilebilir.

Imdb note: 5.8                             My note: 6.5