Director / Yönetmen:
John Carpenter
Screenplay / Senaryo:
John Carpenter
Cast / Kadro:
Austin Stoker
Darwin Joston
Laurie Zimmer
Martin West
Tony Burton
Charles Cyphers
Nancy Loomis
Peter Bruni
John J. Fox
Marc Ross
Alan Koss
Henry Brandon
Kim Richards
Frank Doubleday
Gilbert De La Pena
Peter Frankland
Al Nakauchi
James Johnson
Gilman Rankin
Cliff Battuello
Horace Johnson
Valentine Villareal
Kenny Miyamoto
Jerry Viramontes
Len Whitaker
Kris Young
Randy Moore
Warren Bradley III
Joe Woo Jr.
William Taylor
Subject / Konu:
Los Angeles'ın varoşlarında polis, bir çeteden 6 kişiyi öldürür. Çeteler kontrol edilemez haldedir. Kayıp otomatik silahlar, çetelerin elindedir.
Teğmen Bishop, amiri tarafından taşınmak üzere bir karakol olan 9. bölgedeki 13. bölüme gönderilir.
Starker, Napoleon Wilson ve diğer 2 tutukluyu başka bir hapishaneye otobüsle nakletmek üzere teslim alır. Starker, yolda mahkumlardan biri rahatsızlanınca en yakın karakola gitmeye karar verir.
Starker, Napoleon Wilson ve diğer 2 tutukluyu başka bir hapishaneye otobüsle nakletmek üzere teslim alır. Starker, yolda mahkumlardan biri rahatsızlanınca en yakın karakola gitmeye karar verir.
4 silahlı serseriden biri, önce dondurma satıcısını sonra da dondurma almak için gelen küçük kızı öldürür. Telefon konuşmasını bitirip kulübeden çıkan baba, kızının öldürüldüğünü görünce dondurma satıcısının silahını alıp serserilerin peşine düşer.
Starker, 13. bölüme geliri Bishop'la görüştükten sonra mahkumları nezarethaneye yerleştirir. Hasta mahkumun tedavi edilmesi için doktor çağırmaya çalışır. Ancak doktora ulaşmayı bir türlü başaramaz.
Takibini sürdüren acılı baba, kızını öldüren serseriyi öldürmeyi başarır. Mermisi bitip peşine diğer serseriler düşünce çareyi kaçıp en yakındaki karakol olan 13. bölüme sığınmakta bulur. Perişan haldeki adam, geçirdiği şokun etkisiyle konuşup yaşananları anlatamaz.
Karakolun elektriği kesilir. Memur Chaney, karakolun önünde vurularak öldürülür. Serseriler, karakolun etrafını sarar. Durumdan habersiz olan Starker, doktora ulaşamadığı için mahkumları otobüse nakletmektedir. Tam bu sırada üzerlerine ateş açılır. Starker, hasta mahkum ve 2 polis memuru öldürülür.
Wilson ve diğer mahkum ise karakola kaçmayı başarırlar. Karakol uzun süre kurşun yağmuruna tutulduktan sonra ortalık sakinleşir. Karakolun onlarca serseri tarafından kuşatılması üzerine 2 mahkum, nezarethaneden çıkartılıp ellerine silah verilir. Bishop, memur Leigh ve mahkumlar Wilson'la Wells, karakolu basmaya çalışan serserilerle silahlı çatışmaya girerler. Çatışma durduğunda öldürdükleri serserilerin cesetlerinin ortadan kaybolduğunu görürler. Wells'in bodrumdan geçip karakolun önündeki arabaya ulaşmasını ve yardım çağırmak için gitmesini planlarlar. Wells arabaya ulaşmayı başarsa da başından vurularak öldürülür.
Wilson ve diğer mahkum ise karakola kaçmayı başarırlar. Karakol uzun süre kurşun yağmuruna tutulduktan sonra ortalık sakinleşir. Karakolun onlarca serseri tarafından kuşatılması üzerine 2 mahkum, nezarethaneden çıkartılıp ellerine silah verilir. Bishop, memur Leigh ve mahkumlar Wilson'la Wells, karakolu basmaya çalışan serserilerle silahlı çatışmaya girerler. Çatışma durduğunda öldürdükleri serserilerin cesetlerinin ortadan kaybolduğunu görürler. Wells'in bodrumdan geçip karakolun önündeki arabaya ulaşmasını ve yardım çağırmak için gitmesini planlarlar. Wells arabaya ulaşmayı başarsa da başından vurularak öldürülür.
Bishop, Leigh, Wilson ve sessizliğe gömülmüş acılı baba, karakolun bodrum katına giderler. Karakol basılıp üzerlerine gelinince magnezyum dolu tüpe ateş edip patlatırlar. Baskıncıların bu şekilde öldürürler. Olay yerine polis ekipleri gelir.
Comment / Yorum:
Yaklaşık 150.000 dolara mal olan ve 20 gün gibi kısa bir sürede çekilen Assault on Precinct 13, John Carpenter tarafından yazılıp yönetilir. Howard Hawks'un sıkı bir hayranı olan John Carpenter, modernize edilmiş bir western film yapmak için yola çıkar. Hawks'un 1959 yapımı "Rio Bravo" adlı meşhur western filminden esinlenir. Darwin Joston'un canlandırdığu Napoleon Wilson karakterini yazarken de Sergio Leone'nin 1968 yapımı efsane westerni "C'era Una Volta Il West / Once Upon a Time In the West" ya da film Türkiye de oynatıldığında kullanılan ismiyle "Bir Zamanlar Batıda / Batıda Kan Var"da Charles Bronson'un canlandırdığı Harmonica karakterinden esinlenir.
Kayda değer bir oyuncu bulunmayan filmin oyuncu kadrosunun deyim yerindeyse 2. sınıf oyunculardan oluşturulduğu söylenebilir.
Film boyunca toplam 59 kişi öldürülür. Kimi eleştirmenler filmin western türünü tiye aldığını düşünse de yanılırlar. Film, Premiere Magazine dergisinin 1999 yılının Temmuz ayında yayınlanan sayısında açıklanan "50 Bilinmeyen Klasik Film" listesinde yer alır. John Carpenter tarafından bestelenen filmin "The End" isimli müziği, Yeşilçam'da bir efsane haline geldi. Onlarca filmde kullanılan müzik, Nuri Alço'nun bazı filmlerinde tecavüz sahnelerinde kullanılınca; sanatçıyla özdeşleştirildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder