Uyarı :

UYARI: "Konu / Subject" bölümlerinde filmlerin hikayeleri baştan sona anlatıldığı için bu bölümleri, filmleri izledikten sonra okumanız tavsiye edilir.

7 Haziran 2012 Perşembe

Black Gold / Kara Altın (2011)

Director / Yönetmen:

Jean - Jacques Annaud

Screenplay / Senaryo:

Menno Meyjes
Jean - Jacques Annaud (adaptation)
Alain Godard (adaptation)

Novel / Kitap:

Hans Ruesch (from "South of the Heart: A Novel of  Modern Arabia" or "The Arab")

Cast / Kadro :

Tahar Rahim
Antonio Banderas
                                                             Mark Strong
                                                             Freida Pinto
                                                             Riz Ahmed
                                                             Akın Gazi
                                                             Liya Kebede
                                                             Corey Johnson
                                                             Eriq Ebouaney
                                                             Jan Uddin
                                                             Mostafa Gaafar
                                                             Lotfi Dziri
                                                             Jamal Awar

Subject / Konu:

Hobeika ve Salmaah birbirlerine düşman 2 emirliktir. Emirliklerin emirleri, barış yapmak için görüşürler. Hobeika'nın emiri Nesib, barış geleneklerini öne sürer ve barışın sigortası olarak Salmaah emiri Amar'ın 2 oğlu Saleeh ve Auda'yı yanına alıp kendi oğlu gibi yetiştirmeyi şart koşar. Amar, bu teklifi kabul eder. 2 emirliğin arasında kalan ve bir çölü andıran Sarı bölge, tarafsız bölge ilan edilir. Buna göre 2 emirlikte Sarı bölge üzerinde hak iddia edemeyecektir.
Nesib, Saleeh ve Auda'yı alıp Hobeika'ya götürür. Onları çocuklarıyla birlikte büyütür. Çocukken çok yakın olan Nesib'in kızı prenses Leyla ve Auda; Leyla belli bir yaşa ulaştıktan sonra bir daha bir araya gelemezler. Saleeh, gözde bir savaşçı olurken; Auda ise kendini okumaya verir. Auda, insanların gözünde pasif bir kişiliktir.
Amerika'dan gelen petrol arama ekipleri Sarı bölgede zengin petrol rezervleri bulunca; Nesib, kendisine zenginliğin kapılarını ardına kadar açacak bu fırsattan istifade etmeye karar verir. Nesib, petrol karşılığında oluk gibi akmaya başlayan parayla emirliğine hastahane ve kütüphane gibi eserler kazandırır. Nesib, tarafsız bölge ilan edildiği için dokunmaması gereken Sarı bölge topraklarını Amar'dan habersizce kullanmış olduğundan haksız olduğu durumu lehine çevirmek için harekete geçer. Muhafızlarını öldürüp kaçmaya çalışan Saleeh, Nesib'in oğlu tarafından öldürülür. Stratejik bir hamle yapmaya çalışan Nesib, Auda'yla Leyla'yı evlendirir ve Auda'yı Salmaah'a Hobeika'nın elçisi olarak gönderir. Ancak Nesib'in hesaba katmadığı önemli bir detay vardır; evlilik her ne kadar kağıt üzerinde görünse de Auda ve Leyla birbirlerine aşıktır.
Auda, Salmaah'a varır. Yıllardır görmediği babası Amar'a yaşananları anlatır. Amar, oğlunun zekasından, kültüründen ve karısı Leyla'yı seviyor olmasından etkilenir ve barıştan yana tutum sergilemeye karar verir. Ancak Nesib, paranın emirliğine kazandırdığı üstün silahlara ve araçlara güvendiğinden Amar'la savaşmayı yeğlemekte ve 2 emirlik arasında savaş çıkarmaya çalışmaktadır.
Auda'yla yeni tanıştığı, enteresan bir kişiliğe sahip olan kardeşi Ali arasında zamanla sıkı bir bağ oluşur.
Nesib'in yaptıklarını kabullenemeyen Amar, Auda'nın Amar'ın güçlü bir orduya sahip olduğuna dair yaptığı uyarıyı dikkate almaz ve savaş kararı alır. Amar'ın planı Auda'nın komutasındaki ordunun Nesib'in ordusunun dikkatini çektiği sırada ordusuyla birlikte harekete geçmek ve Nesib'i tedbirsiz olduğu bölgeden vurup Hobeika'ya yürümektir. Auda, emrindeki ordusuyla Nesib'in ordusunun dikkatini çeker. Auda, imkansız gibi görünse de kıvrak zekasıyla Nesib'in savaş araçlarını ekarte etmeyi başarır. Ali ve ordusuyla susuzlukla ve 1001 belayla uğraşacakları çetin bir yolculuğa çıkan Auda, anlık çözümlerle adamlarını hayatta tutmayı başarır. Kendilerini tuzağa düşürmeye çalışan Bani Sirri Şeyhini oyuna getiren Auda, bir köle olan Aicha'yla yakınlaşır. Şeyh, Auda'dan intikam alabilmek için peşlerine düşer.
Auda, annesinin de mensup olduğu kabileden olan Aicha'nın önerisiyle kabileleri ordusuna destek vermesi için ikna etmeye karar verir. Uğradıkları saldırıda yaralanan Auda'nın öldüğü sanılır. Auda kendine geldiğindeyse; ölüp dirilmiş bir halk kahramanı gibi kabilelerin hürmetini ve desteğini kazanır. Ali bir hava saldırısı sonucu ölür.
Amar, Auda'nın sayesinde planını kusursuzca uygular ve Hobeika'ya ulaşmayı başarır. Gafil avlanan Nesib teslim olur. Kabilelerin desteğiyle güçlü bir orduya sahip olan Auda, inanılması güç yolculuğunun ardından Hobeika'ya ulaşır. Auda'nın bu beklenmedik başarısı, Amar dahil herkesi şaşırtır. Amar ve Auda, atılacak adımlara dair anlaşmazlık yaşarlar. Tam bu sırada Auda'yı öldürmeye niyetlenen Bani Sirri Şeyhi, Amar'ı vurur.
Hobeika'nın kontrolünü ele geçiren Auda, Nesib'i öldürmek yerine petrol anlaşmalarında menfaatini kollaması için Amerika'ya gönderir. Çok sevdiği karısı Leyla'ya kavuşan Auda, petrolden gelen zenginliği topraklarının modernleşmeden yararlanması için kullanır.

Comment / Yorum:

Tunuslu yapımcı Tarak Ben Ammar, Hans Ruesch'un "South of the Heart: A Novel of Modern Arabia / Kalbimin Güneyi" ya da diğer bilinen adıyla "The Arab / Arap" isimli romanını okur ve çok etkilenir. 70'li yılların sonlarından itibaren bu kitabın filme çekilmesi için çaba sarfetmeye başlar. Paramount Pictures ile anlaşıp Omar Shariff, Richard Harris ve Anthony Quinn gibi dev isimleri filmde oynamaları için ikna eder. Ancak filmi finanse etmesi için gittiği her kapıdan eli boş dönünce; proje rafa kalkar. Ancak Tarak Ben Ammar, hayalinden asla vazgeçmez ve kitabın telif hakkını her 5 yılda bir tekrar alır. Ammar, aynı zamanda arkadaşı da olan ünlü yönetmen Jean - Jacques Annaud'nun Arap dünyasına ilişkin bir film çekmek istediğini öğrenince 30 yılı aşkın süredir filme çekilmesi hayaliyle yanıp tutuştuğu kitabı Annaud'ya gösterir. Filmin finansman kaynağı da beklenmedik şekilde ayaklarına gelir. Çünkü Katar Şeyhi'nin kızı Mayassa Bint Hamad Al - Thani, Ammar'ın Tunus'ta öncülüğünü üstlendiği film endüstrisinin bir benzerini Katar'da hayata geçirmek ister ve Ammar'dan yarıdm ister. Al - Thani, Ammar'ın yardımlarını karşılıksız bırakmaz ve böylece proje hayata geçmiş olur.
Filmin maliyeti, tahmin edilenin üstünde çıkınca film 40.000.000 euroya mal oldu. Çekimleri 5 ay süren film, Tunus ve Katar'da çekildi. Savaş sahneleri, Katar çöllerinde 4 haftalık bir süreçte çekildi. Sık film çekmeyen ama çektiği az sayıda filmle akıllarda yer etmeyi başaran usta yönetmen Jean - Jacques Annaud, Black Gold ile kendi deyimiyle yarı tarihi ve yarı dramatik bir filme imza atmış. Filmin ayrıca eski tarz aksiyon sineması içerdiğini de belirtmek gerek.
Filmde Arap çöllerinde 1930'larda keşfedilmeye başlayan petrol rezervleri ve petrolün getirdiği zenginlikle modernizme geçiş çabaları başarılı şekilde anlatılmış. Yönetmenin Arap dünyasını, Hollywood'un Araplara genel bakış açısının dışına çıkarak daha insani ve objektif bir dille sinemaya yansıttığı söylenebilir.
Black Gold, başta ilk kez bu tarz rollerde izlediğimiz Antonio Banderas ve Mark Strong olmak üzere oyunculuk performansları bakımından da üst düzey bir yapım. Banderas ve Strong, deyim yerindeyse karşılıklı döktürmüşler. Başrolü üstlenen Tahar Rahim ve Ali rolüyle filme büyük renk katan Riz Ahmed'te gayet başarılılar. Freida Pinto ise pekte büyük bir rol olmayan Prenses Leyla rolüyle oyunculuktan ziyade güzelliğiyle ön planda. Film, oyuncu seçiminde fiziksel özelliklerin de ne kadar önem arz ettiğini gösteriyor. Tamamı Arap karakterleri canlandıran oyuncular; İspanyol Anotnio Banderas, İtalyan asıllı İngiliz Mark Strong, Cezayir asıllı Fransız Tahar Rahim, Hintli Freida Pinto ve Pakistan asıllı İngiliz Riz Ahmed. Oyuncuların hiçbiri Arap değil, ancak fiziksel özelliklerinden dolayı oldukça inandırıcılar. Bu da bize gösteriyor ki; oyuncu seçimindeki fiziksel özellikler, bu tarz filmlerin inandırıcı olmasına doğrudan etki ediyor. Herhalde konuyla ilgili verilebilecek en iyi örnek; filmin oyuncu kadrosundaki Riz Ahmed'in soylu bir İngiliz'i canlandırdığı ve oyunculuk performansı kötü olmamasına karşın fiziksel özelliklerinde ötürü inandırıcılıktan uzak olduğu 2011 yapımı "Trishna" adlı filmdir.
Filmin görüntü kalitesi, mükemmele yakın. Özellikle Auda'nın ordusuyla yaptığı yolculuk, çoğu zaman görsel bir şölene dönüşen ve belgesel tadı veren bir bölüm olmuş. Filmin müzikleri ünlü besteci James Horner imzası taşıyor.
Black Gold, petrolün Arap dünyasında sebep olduğu değişiklikleri keyifli bir dille ve üst düzey bir görsellikle anlatan, üstelik tarihi yönü de bir hayli tatmin edici olan bir yapım. Oyunculuk performanslarıyla da göz kamaştıran yapım, başarılı ve arşivlik bir Jean - Jacques Annaud filmi.

Imdb note : 6.5                              My note : 8.5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder