Director / Yönetmen:
Luis Buñuel
Screenplay / Senaryo:
Luis Buñuel
Salvador Dali
Novel / Kitap:
Marquis de Sade
Cast / Kadro:
Gaston Modot
Lya Lys
Max Ernst
Lionel Salem
Caridad de Laberdesque
Josep Llorens Artigas
Germaine Noizet
Duchange
Bonaventura Ibanez
Jean Aurenche
Luis Buñuel
Subject / Konu:
Akrepler tehlikeli ve zehirli eklem bacaklılardır. Bir
sıçanda akrebin avı olmaktan kurtulamaz.
Perişan haldeki bir grup adam, majorcanların geldiğini haber
alınca silahlarına sarılırlar. Adeta sürüne sürüne gitmeye çalışırlar. Ancak
birçoğu yolda kalınca geride sadece tek kişi kalır.
Bir dolu majorcan, tekne ve kayıklarla geldikleri yerde ölülere
saygılarını gösterirler. Bir anıt inşasına başlanır. Bu sırada genç kızla
öpüşen adam, 2 kişi tarafından yakalanıp götürülür.
Roma gibi modern şehirlerde kargaşa hakimdir.
Majorcanlar için müzikli bir etkinlik hazırlanmaktadır.
Yaka paça götürülen adam, Uluslararası İyiniyet Topluluğu
tarafından özel temsilci olarak seçildiğini belirten belgeyi kendisini götüren
adamlara gösterir. Kaba adam, yoldaki kör adama vurup taksiye binip gider.
Konuklar, olağanüstü Roma mülküne gelmeye başlar. Eli
tüfekli korucu, tütününü yere düşüren oğlunu ateş edip öldürür.
Mülke gelen kaba adam, üzerine içki döken kadını tokatlayıp
bayıltır. Mülkteki insanlar adama tepki gösterirken, genç kız adamı hayranlıkla
izler. Adam ve genç kız bahçede buluşurlar. Müzikli etkinlik başladığı sırada
kuytu bir köşeye geçip şehvetli anlar yaşamaya başlarlar. Bu sırada uşak yanlarına
gelir ve İçişleri Bakanı’nın telefonda olduğunu adama bildirir.
Bakan, adama kendileri yüzünden birçok çocuk, yaşlı ve kadının
öldüğünü bildirip sertçe çıkışır. Adam telefonu kapatıp tekrar kızın yanına
döner. Kız yorulmaya başlar. Adam ise kanlar içinde kalır. Şef, başını tutarak
orkestrasını bırakır. Acılı şekilde adamla kızın bulunduğu yere gider.
Kızla
şef öpüşmeye başlayınca adam sinirli bir şekilde kalkar ve başını vurup acılı
şekilde uzaklaşır. Mülke giren adam, öfkelenir. Bir ağacı yakıp camdan dışarı
atar. Daha sonra bir din adamı ve bazı eşyalar atar. Sonra da bir zürafa atar.
Chateau de Selliny’de hayatta kalanlar Paris’e dönmek için
ortaya çıkarlar.
120 gün önce 4 dinsiz ve ahlaksız serseri, fesatlıkları ve
düşkünlükleri yüzünden inzivaya çekildi. Onlar için bir kadının hayatı bir
sineğin hayatından farksızdı. Yanlarında 8 genç ergen kızı ve 4 olgun kadını
nefislerine hizmet etmeleri için götürdüler. İşte bu cümbüşlerden hayatta
kalanlar Chateau de Selliny’i terk ettiler. Bu 4 kışkırtıcıdan ilk ve en
önemlisi olan Duc de Blangis’tir.
Comment / Yorum:
Luis Buñuel, 2. filmi “L’age d’Or / Altın Çağ”da tıpkı ilk
filminde olduğu gibi ünlü ressam dostu Salvador Dali’yle bir araya gelir.
İkili, Marquis de Sade’in romanından yola çıkarak filmin senaryosunu yazarlar.
Buñuel, filmi yönetir. Ayrıca filmin müziklerini ve kurgusunu da kendisi yapar.
1930 yapımı film, Fransa’da çekilen ilk sesli filmlerden biri olur. Filmin
çekimleri Fransa ve İspanya’da yapılır. Dali’yle Buñuel’in tartışmaları ve
Buñuel’in Dali’yi yapımın dışında bırakmasıyla ikilinin sinemadaki ortaklıkları
biter.
Filmde birbirlerini tutkuyla istemelerine karşın kavuşamayan
bir adamla bir kadının hikayesi üzerinden gelenekçi, tutucu, milliyetçi, dindar
toplum ve aile düzenleri eleştirilir. Soyluların ve burjuvanın yaşam tarzları
sorgulanır. Gerçeküstücülük deyince akla gelen ilk 2 isim Salvador Dali ve Luis
Buñuel, düşle gerçeği içi içe sokan sadist bir taşlama dili kullanırlar.
Bastırılmış duygular, hayvanlar, şiddet, sürrealizm, olabildiğince az diyalog
ve bağlantı kopukluğundan ötürü zor anlaşılır kurgu filmin öne çıkan tarafları
olur.
L’age d’Or sesli olmasına karşın sessiz filmlerde kullanılan
ara yazı tekniği, bu filmde de uygulandı. Filmin başındaki akrepli sahneler
aslında 1912’de çekilmiş görüntülerdi. Film gösterime girdiğinde büyük
tepkilerle karşılaştı ve yarım asıra yaklaşan yasaklamalara maruz kaldı. Filmin
Amerika gösterimi ancak 1 Kasım 1979 tarihinde yapılabildi.
L’age d’Or, izleyeni yoran ve fakat düşünmeye iten
sahnelerinden ötürü kolay anlaşılabilir bir film değil. Bunda Buñuel ve
Dali’nin gerçekle düşü iç içe geçirme çabasıyla kullandıkları anlatım dilinin
de payı var. Filmin, sinemada gerçeküstücülük akımının atalarından biri olduğu
söylenebilir.
Imdb note: 7.5 My note: 6.5
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder